kendisini görünce kalp çarpıntısı olan sevgilisinin nabzını düşürmeye çalışan, 'aman durduk yerde sevgilisiz kalmayalım' diyen öz güveni yüksek kızdır.
sonucu her zaman yeniden başlama ile biten eşiktir. ayrılırsın sıkarsın dişini aramazsın sonra bir gece bir bakmışsın ateşe vermişsin hasret gideriyorsun.
"düş görürsün kocaman açılmış gözlerinle
bilmem ne geçer acaba
hayalinden senin önünden
krallığındır senin o kapısı yok
o bana geçiş izni olmayan ülke."
toplum ve aile baskısı ile birlikte kendi içerisinde hesaplaşma yaşamış ve kararını almış insandır. büyük ihtimal dış baskılara karşı koyamayacağını düşünerek aldığı karardır. fazla politik olacak ama haklı olduğu kadar haksız olduğu yerleri de bulunan insandır. bir yanda ailesi, akrabaları sevgilisinin yakınları bir yanda da sevgilisi ve sevgi. peki;
masumiyetin ne demek olduğunu ben yeni anladım. bir çift ela göz, yumuşacık ama hiç abartısız tatlı bir gülüş, dokunmaya elimi uzatıp yaklaşmak için bir adım atmaya kalksam ürkek bir ceylan gibi sekerek kaçacaksın hissiyatı içerisinde, kendimi ela gözlerini düşünürken heyecan içerisinde yerimde duramayarak ellerim zangır zangır titrer halde bir şeyler yazarken buluyorum hep. seninle konuşurken ya da buna çabalarken elimde olmayan istemsiz bir gülümseme ve hayatımda hiç tatmadığım bir heyecan sarıyor bütün benliğimi. kafka'nın milena'ya yazdıklarından çok daha güzel inanılmaz şeyler yazmak istiyorum sana. ve ben daha fazla içimde tutmak istemediğim için işte sana bu yazıyı yazdım.
barcelona \'nın son yıllarda puan kaybetmeye alıştığı deplasman karşılaşmasıdır. sociedad iç sahada barcelona\'ya karşı nasıl oynanması gerektiğini çözmüş gözüküyor.
bir buçuk saat izleyeni dünyadan soyutlayan dizidir. güldürürken hüzünlendirir, hüzünlüyken neşelendirir.
hele bide izlerken çayınızı yudumladığınız anda
robert de niro'nun tek başına sürükleyip götürdüğü, gerçek bir hikayeden esinlenerek hazırlanmış, ders alınacak bir senaryoya sahip filmdir. siyah beyaz filmlere olan ilgiyi artırır. filmde anlatılan hikaye ise adeta hayat dersi verir geçer. de niro'nun film içerisinde suratının aldığı haller apayrı bir yer. *
--spoiler--
i'm the boss
--spoiler--
sol ayakla adım attığınızda sağ kolunuzu ileri hareket ettirin zira sol ayak adım attığında sol kolunuzu ileri hareket ettirirseniz ritim eksikliğinden dolayı sözüm meclisten dışarı aptal gibi yürüyor görünebilirsiniz.
milena ile olan yazışmalarındaki karşılıklı çekingenlik ve ürkekliği bir serzeniş halinde öyle bir yazmıştır ki güzel ya da mükemmel demek anlamsız kalır.
--spoiler--
bir odadayız milena. birbirine bakan iki kapının ardındayız ama ayrı ayrı. biri açacak olsa diğeri hemen ürküp kapıyor kapısını. biri bir söz edecek olsa diğeri açmamak üzere kapatıyor kapıyı. halbuki bu iki kişi ürkeklik olarak birbirlerine bu kadar benzemeseler, biri diğerine hiç aldırış etmese açsa kapıyı çıksa dışarı odayı düzenlese. ama hayır o da en az diğeri kadar ürküyor ve saklanıyor kapısının ardına ve o güzelim oda bomboş kalıyor ortada.
--spoiler--
hayatın tadını çıkararak ve zevk alarak yaşamamızı. özgürlüklerimizin ve hayallerimizin karşımıza hangi engeller çıkarsa çıksın peşini bırakmamamız gerektiğini ve çok çalışarak bunları elde edebileceğimizi anlatan güzel bir öykü, kitaptır.
richard bach martı jonathan livingston üzerinden öyküyü anlatmaktadır.
kitap; nefretten, kinden ve düşmanlıktan uzak karşımızdakilerin içlerindeki güzellikleri görerek onlarında kendilerindeki güzellikleri ve yeteneklerini keşfetmesini sağlamalarını amaç edinmiş bir sevgi ortamı içerisinde, engellerini aşarak özgürlüğe kavuşmalarını isteyen bir öğretmen modeli sunmaktadır.
--spoiler--
"en doğru yasa bizi özgürlüğe götürecek olandır."
--spoiler--
sadece benzetilen bir kişi olsa hallolur gider dersin bir yerden sonra sıkılırlar hani. ama ve lakin bir de bulunulan ortamda benzetilen kişi sayısı ikiye çıkınca iyice bokundan yenmeyen hal olur gider. halil sezai! aaeeeaa! çeresssiiizz! diye arkandan bağrışmaları geçtim. siz ikiz misiniz, kardeş misiniz, amcaoğlu musunuz diye sorular uzar gider de önüne geçemezsin. ** barda sahneye çıkan elaman gelir arkadaşlarınızı da toplayın gelin misafirim olun mutlaka diye teklifler almaya başlarsınız. aman gitmeyin desem; sahneye çıkarıp ortam materyali yaparlar sizi gülerler, eğlenirler, kafa bulurlar diye yalan olur. mutlaka gidin iyi ortam yapılır, her türlü gideri olur. bir yerden elbet tutturursun faydasını. *
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
yağmur giyerlerdi sonbaharla bir
azıcık okşasam sanki çocuktular
bıraksam korkudan gözleri sislenir
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
böyle bir sevmek görülmemiştir.
(atilla ilhan - böyle bir sevmek)
önemli olan bu mesleklerden birini icra etmek olmamalıdır. biraz değil çok fazla klasik olacak belki ama asıl önemli olan kendi mesleğinde mutlu, huzurlu ve en iyisini icra etmeye yönelik olmaktır.
birinci dönem yatırdığı harcını daha yeni geri almaya yaklaşmış, hatta yattı mı acaba diye henüz kontrol bile edemediği, bir öğrencinin tam güzel güzel harcama hayalleri kurarken bir anda yüzünde şlaapps diye * yök tarafından hareket çekilmesi üzerine doyasıya küfür etmekte olduğu haberdir. *
diğer iki büyük takımdan birinin taraftarı olmama rağmen sonuna kadar takdir ettiğim rakip takım olan beşiktaşın başkanıdır. konuşmasını bilen, üslubu düzgün, ağzından çıkanı kulağı duyan ve başkanlık kumaşı taşıyan bir insandır. bir süleyman seba olmasa da o yolda emin adımlarla ilerlemektedir. helal olsundur.
bir yılı aşkın süredir sözlükte olmama rağmen bir türlü iki cümlenin belini kırıp entry giremeyip kelimelere dökemediğim dostluğumuzun yanında; her türlü bilgi ve birikime sahip, düşüncelerine çok saygı duyduğum yazar, dosttan öte kardeşimdir.