13 yıldır tek başına iktidarda olacaksın,
içine adamını yerleştirmediğin, ele geçirmediğin kurum kuruluş kalmayacak,
bize komple kurdular, yargı yoluyla darbe yapmaya çalıştılar diye ortalığı velveleye verip hakimi savcısı senden olmayan kim varsa sürüp yerlerine sadece mülakatla hakim savcı yaptığın yalamaları doldurup,
ülkenin en önemli savunma mekanizmalarından olan mit'in başına senin istediğin şekilde vatana ihanet edecek tek kişi olduğu için ne idüğü belirsiz bir astsubay eskisini getirip,
kendini dünya lideri zannedip;
ülkenin 80 yıllık dış politikasını yırtıp atacaksın,
libya'da mısır'da suriye'de çapına bakmadan darbe düzenlemeye kalkıp, hızını alamayıp komşunda iç savaş çıkartacaksın,
sırf komşundaki emellerini desteklediği için insanlık tarihinin gördüğü en kanlı terör örgütüne yardım ve yataklık edeceksin,
kendi ülkeni cihatçı toplama merkezine çevireceksin,komşularla sıfır sorun deyip kavga etmediğin sınır komşusu bırakmayacaksın,
ondan sonra çıkıp insanlar neden benim bomba patlattığımı düşünüyor diye utanmadan sızlanacaksın.
kusura bakma ama buna ancak hadi oradan denir.
bu kadar haltı yedikten sonra bombayı kendin koysan ne olur, koyulmasına müsade etmiş olsan ne olur, beceriksizliğin yüzünden engel olamamış olsan ne olur. hepsi aynı kapıya çıkar.
ankarada patlayan bombanın ve kaybedilen canların nereden bakarsan bak en büyük sorumlusu akp'dir.
patlayıcı madde infilakında sadece insanlar ölmez. kollar bacaklar kopar. gözler kör olur. işitme kayıpları, süregen ve geçici hafıza kayıpları ve travmalar da olur. 1 tnt gücündeki patlamada bile 350- 400 metre kare çevredeki bütün kuşlar ciğerleri patlayarak ölür. aynı etki patlamaya 100 -200 metre yakındaki sokak kedi ve köpeklerinede olur. etrafta kırılan camını bile değiştirecek parası olmadığı için kaç gece soğukta yatacak evler olur.
patlamanın ilk blast etkisi ses hızındadır. patlamaya yakınlık oranınca ilk önce akciğer, dalak, bağırsak, östeki borusu gibi içinde basınç olan organlar patlar. sonra yaklaşık 3000 derece alevi ile sizi kavurur. en son şarapnel -parça etkisiyle yaralar. bütün bunlar saniyenin yarısında olur.
terörizm amaçlı bir patlamadan sonra en çok ölen insan sayısından bahsedilir. ancak asıl etkisi ölü sayısından çok arkada kalanlarda görülür. patlama ile ölenlerin yakınlarındaki travmalar, patlamadan sağ yada yaralı çıkmış insanların o can pazarında parçalanmış insanları gördüğünde yaşadığı travmalar, hayat boyu ruhi ve bedensel sakat kalanlardan kimse bahsetmez. hele o kadar insanın öldüğü bir bombalamada sokakta kaç kuş kedi köpek öldü kimse saymaz...
ancak bir patlamanın kimsenin bahsetmediği gerçeğinde bunlarda vardır. kolu kopmuş 15 yaşında bir kızdan kime ne? kaç kuş mu ölmüş? ... otopsi için patlamada parçalanmış çocukları morgda elimizde iğne iplikle birleştirirken ne hissederiz kimse bilmez... televizyonda sadece ölü yaralı sayısı duyarsınız ki o da yalan dolandır.
en çok size anlatılmayan detaylara bakın. asıl bomba o detaylarda saklı.
dr. joseph erdem
adli tabip
kriminal psikiyatri & klinik psikoloji uzmanı
Arkadaşlar biliyorsunuz ki bütün hürriyetimiz şarj bitene kadar. Artık gideceğimiz yer için prizden izin alır olduk. Yok mudur bunun alternatif önerileri?
Küfürbaz olurlar genelde, görünmeyen göbek adlarıdır 'haydo'.
5-15 yaş arası Ebru Gündeş sendromu boy gösterir. Kızlarımıza yapılan bu espri,gelişim çağını çok etkiler,kim bu kadın deyip dinledikleri arabesk şarkıları yüzünden.
isimlerinin anlamı için -bi sanat- derler hep. Yaşarın -ebruli şarkısı hiç peslerini bırakmaz.
Hepimizin düşmüşlüğü cehennemin 7 katına ulaşacak kadar derin olmuştur. Kendini hala ak kaşık olarak nitelendirip dünya keranesinde bakire kaldığına inanan saftiriklerden değil,yediği her bokun ucuna geçebilen cesarete, yediği 80inci darbede başarabilmislerden bahsediyorum. Kalbim acıyor,ciğerim soldu deyip köşede ağlarken bi yandan hayatın umut girdabında 'her sey güzel olacak'klisesini avlayanlardan değil, dalını kopartanın kökünü sökebileceği anı kollayanlardan, günahı, hatalarından değil,parcalandiklarindan doğandan bahsediyorum.
Hala mı avuntunuz adalet yerini bulacak da? Katillerinize,siz sebepli hiçbir şey olmayacak ve siz onlar öksürdüğünde bile bedduanızın tuttuğunu düşünüp avunmaya çalışacaksınız. Yıllarca yer yer denize düştünüz be yılana sarıldığınıza inandınız. Acı gerçek, her birimiz denize düşen yılandık ve sarılacak bir sey aradık. Kimisi aynaya rastladı,gördüğünün kendisi olamayacağını iddia edip kendini öldürdü, kimisi başka yılanlara sarılıp birlikte boğuldu, kimisi yılan olduğunu anladı yüzeye çıkıp atanı boğdu. Değişmeyen tek gerçek yılan olduğumuz, sadece zehirlerimiz farklı. Umarım cehennem vardır,umarım.
Ölen askerlerin yakınlarının sitem etmemesi için uydurulan kapitalist bir kavramdır. Bunu en iyi destekleyen kanıt ise milyarderlerden ve büyük devlet adamlarından şehit çıkmamasıdır.
1. Whatsappta sadece ben yazdigimda online olan erkek ( istemsizce o kadar olumlu etkiliyor ki)
2. Hayatında sürekli olarak baba parasiyla gecimini sürdürmemiş insan.
3. Benim hesap 2.5 tl ydi deyip masayi terk etmemesi.
4. 3 un 5 in hesabını sadece tarihlerde yapması
5. Bütün mal varlığını ilk görüşmede dökmeye çalışmaması
Bir kaç istisnam dışında hayatım tam anlamıyla böyle geçti. O kadar da değildir dediğim herşey tam anlamıyla o kadarından fazla çıktı. Pişmiş tavuk ilan edilmeme ramak kalan kısa öykülerim:
-2kişilik yaşadığım evde faturanın 50 değil, 100 değil tamı tamına 200 gelmesi
-6aydan sonra midemde kelebekler uçurtmaya başlayan çocuğun önce hoşlanıyor görünüp ardından farklı isteklerini beyan etmesi (burası sıcak mı oldu ne)
-gece ulaşım sıkıntısı nedeniyle sokakta yürürken lez taklidi yaparak sarkıntılıklardan kurtulmak
Bu çok çok azı.
Varsa bi cehennem, döne döne pişerken sorulacak olursa 'ebuejuancım bakalım dünya amellerinde neler yapmışsın diye', senin bana yaptıklarını da izleyelim mi dicem.