29 ekim 2012 olayları ile sonunda patlayan çoğu ermeni, alevi, şii, yahudi veya dinsiz olan kemalistlerle 1923 yılında ellerinden devletleri alınıp liderleri recep tayyip erdoğan'ın birkaç sene evel sessiz bir darbe ile tüm askerlerini içeri tıkarak tekrar yönetime el koyduğu türkiye cumhuriyetinde an itibari ile yaşanan gelişmedir.
türk polisine, türk askerine saldıran kemalistler mübarek türk miletinin her çeşit değer yargısına, varlığına dahi hakarette bulunmaya cesaret edebilmiş, 1923 de ele geçirip 80 küsür sene anca tutabildikleri atalarının din ve düzeninin yok olmak üzere olduğunun bilinci ile hırçın, saldırgan hale gelmişlerdir.
allah büyük türk milletini, kemalist, siyonist adları herneyse bu zihniyetten korumuştur ve koruyacaktır da..
şerefli türk polisi ve askeri onlara pabuç bırakmayacak, liderlerine dahi biber gazı hatta manidar olarak shelltox sıkmayı bir görev bileceklerdir inşaallah...
ittihad ve terakki, jöntürkler, batı çalışma grubu, shp, dsp, ulusalcılar vs gibi çeşitli isimlerle 150 senedir bu ülkenin başına bela olmuş küçük ama etkili ve dış kaynaklı grup insanların klasifiye olması, sınıflandırılma çalışmasıdır.
türkiye denilen ülke onlar için orta asya'dan gelip kımız içen insanların yaşadığı yerdir. yani yaşadıkları ülkenin gerçek tanımını dahi yapmaktan aciz bu insanlar özel olarak hakim, savcı, milletvekili, gazeteci, rütbeli asker vs olmakta , bu görevlere özel olarak seçilmekte idiler.
ta ki recep tayyip erdoğan ve yanındaki diğer müslümanlar göreve gelip bu milleti azınlıkların yönetiminden kurtarmaya yemin edene kadar.
anavatan kurtuldu. şimdi sıra periferilerimiz olan suriye, ırak, libya, mısır, filistin, lübnan ve ürdün de...
hayatları mezhepçilik, ayrımcılık, islam karşıtlığı gibi unsurlar üzerine kurulu insanlar olan alevilerin ve zamanla onların destekçileri haline gelen ermeni, süryani ve her çeşit diğer kafirin türkiye ile düşmanları karşısında sergilediği tutumdur.
özellikle kendi dinlerinden olan suriye'deki esad azınlık hükümeti ve yine kendi dinlerinden olan iran'daki kafir ahmedinejad hükümeti ile birlik olup türkiye'ye düşmanlık yapmaktalar.
bereket sadece alevi olduğu için yüzlerce subay, general ve yardakçıları 3-4 senedir silivri, metris gibi çukurlara tıkıldılar da ordumuzun önemli yerlerinde pek bir alevi kalmadı.
bundan sonra korksunlar bizden. hem içeridekiler, hem de dışarıdakiler..
içeridekiler korkuyor çünkü sıranın kendilerine geldiğinin farkındalar inşaallahurrahman...
biri emperyalist ingiliz ve yahudi köpeklerine maşa olmuş hayat boyu onların emir erliğini yapmış , diğeri ise tam herkes her şey bitti derken küllerinden doğarak bir milletin direnişinin gerçek kahramanı olmuş sembol iki ismin karşılaştırılma denemesi.
allah gerçekten inananlara iyiyi, kötüyü, doğruyu, eğriyi gösterir inşaallahurrahman...
recep tayyip erdoğan 'In ak parti kongresinde daha önceleri sadece türkiye diye bilinen devletin osmanlı ve selçuklunun devamı olduğunun altını çizmek için ilk defa kullandığını duyduğumuz tanım.
cezaları kesinleşen tutuklu askerler ile tesettüre, kur'ana , peygamber efendimize (sav), camilere kısaca türk milletine ve dinine bakış açılarındaki benzerliği ve hatta askerlerin düşüncelerinin çıkış noktası olması sebebi ile silivri, bilemedin metris'tir.
türk islam devletine yapılan üçüncü büyük darbe ile yönetimi ele geçiren mustafa kemal, darbeci zihniyetin ağababası olmakla beraber türk milletinin sevdiği, değer verdiği her şeyin en büyük düşmanı, yasaklayıcısı olması sebebiyle çok kısa bir tutuklu yargılanma süreci ile büyük ihtimalle müebbete mahkum olurdu şu an.
hala neyin ne olduğunun farkına varamamış cahil üç beş izmir karşıyaka, istanbul şişli insanı dışında (ki yine yüzde 85 i gayrimüslim) büYük türk milletinin hiçbir kesiminden ses çıkmazdı böyle bir hareket olsa şu an.
zaten onun farkına vardı birileri de asıl bunu kaldıramıyorlar ya..
özellikle türkiye'deki en komik realitelerden biridir.
garip garip dönerek falan ibadetler yapıp da bir de buna islam mezhebi diye isimler yakıştıran bir takım gruplar tarafından ısrarla sürdürülen bir sanrı çeşidi olup cehenneme giden kısa ve tüylü yolu gittikçe kayganlaştırmaktadır sananlar adına.
sünnilik yani ehl-i sünnet ve'l cemaat islamlığı hazreti muhammed mustafa (sav) ın yaşadığı gibi yaşamak, inandığı gibi inanmak ona gelen dini harfiyen uygulayıp bu kısa ve fani dünyadan bir an önce olabilecek en temiz şekilde ayrılmaktır.
bunun dışında kendi komik ve küçük sektlerini din, mezhep falan sanmakla allah'ın yegane dini hakkında yorum yapma cesareti göstermenin arasında ciddi farklar vardır.
islam, müslüman, allah, peygamber, örf, adet ve bu büyük medeniyete ait ne varsa hepsinin düşmanı olan bu gazeteyi çıkaran ve para sarfedip satın alan grup müslümanların (ak parti) yaptıkları her hareketi pür dikkat takip etmekte, yalan dolan haberlerle çarpıtma ve karalama denemeleri yapmaktalardır.
uğur dündar ve benzeri diğer eskinin yazar bilinen birkaç kişisi de islamın güzel vatanımızı tekrardan iyice sardığı bu mübarek günlerde bu çukura kadar yuvarlanmış, içinde tepinmektedirler.
nihat hatipoğlu'nun aklı başında ve müslüman bir insan olması, dolayısı ile ak partiden başka partiye destek vermeyeceğinin kesinliği sebebiyle rahatlıkla yalan diyebileceğimiz haber.
türkiye cumhuriyeti devleti vatandaşlarının genel profilinin en zorlama ihtimalle toplam yüzde 1 inin içinde bulunduğu durumu gösteren sözde gazete grubu.
tamamen bilmeden, dinlemeden görmek istediklerini, olmasını dilediklerini sanki olmuş gibi halka aktarma çabasından başka bir şey değildir. ciddi ciddi bunları bilgi alma amaçlı okuyan tek bir kişi bile yoktur. tek amaç müslümanları karalamak, hizmetleri görmemek, ilerlemeleri görmezden gelmek devlete, millete, geleceğe, dine her şeye çomak sokmak, hıyanet etmek.
isimlerinin kalite düzeyi dahi oldukça benzeşen bu üç kağıt topağını alıp da sanki okuyor, ya da okusa bile okuduğunu anlıyormuş gibi yapanlara selam olsun...
hakaret etmeden, sadece ve sadece gerçekleri yazılmasına izin verilecek olsa (ki hala mümkün değil) tek başına 30.000 kafiri bozguna uğratabilecek bir karaktere, birikime ve hitabete sahiptir. (önceden uyarayım da sonra üzülmeyin)
çünkü en kısa yoldan sadece gerçekleri bilmekte ve söylemektedir.
burada yazdığı süre dahilinde hepimiz göreceğiz ki kendisine hiçbir zaman cevap verme cesareti gösteremeyecek kesimler sadece hakaret edecek ve seviyelerini ortaya koyacaklar.