-kuran'da yüzlerce ayette araştırın öğrenin denmesine rağmen bazılarının kuran'ı bilimsel bir kitap olarak kabul etmeleri.
-başına ne gelirse allah'a şükür demek, en ufak bir şeyi allah'a ortak koşma sanmak.
-şükür etmenin yanlış yorumlanması.
-kadının ikinci sınıf vatandaş olarak kabul edilmesi, cinsel bir obje, günahkar bir varlık olarak görülmesi.
-bazılarının resim, fotoğraf gibi şeyleri günah kabul etmesi. tarihi binaları, putlaştırmaya davetiye çıkarıyor diye yakıp yıkması. buna bağlı olarak resim, fotoğraf, tarih, sinema gibi sanat dallarında bazılarının ilerleyememesi.
-bazı zengin müslüman ülkelerinin halkı sefaletle, eğitimsizlik, cahillik, açlık ile boğuşurken, ülkenin başındakilerin aşırı derecede lükse düşkün yaşam sürmeleri.
şu ölümlü dünyada bir insanın başına gelebilecek en güzel nostaljik olaylardan bir tanesi. tabiki facebook sayesinde. özellikle yaşını başını almış ve ilk gazozunu açan insanı kaybeden biri için bunun keyfi bambaşka olur. ilk içilen gazoz unutulmaz. yeri çok özeldir. o gazozun tadı daha sonra içeceğiniz hiçbir gazozda bulunmaz.
ben mesela ilk gazozumu bir tekel bayisinden almıştım. daha çok küçüktüm. daha önce hiç gazoz görmemiştim. dolapta gördüm şişesini ve çok beğendim. elime alıp oynamaya başladım ta ki tekel bayisindeki tecavüzcü çoşkun kılıklı zontanın bana "açayım mı gazozunu" demesine kadar. ona gazoz dendiğini ve içildiğini ilk orada öğrendim. çünkü annem de bana bu konuda hiçbir şey öğretmemişti. olacaklardan habersiz olan ben adamın bu kibarca teklifini mecburen kabul ettim. adam gel şöyle arka tarafa dedi. yarma gibi bi şeydi ama gazozumu çok kibarca açtı. gazozu bardağa doldurdu ve bana içirdi. şimdi facebook'ta onu fotoğraflardan çıkarmaya çalışıyorum. ismini öğrenemedim dükkanını da kapatmış köyüne dönmüş. ama onun o gazozumu açarken ki kahkahaları ve silueti hayatta gözümün önünden gitmez.
eğer hala yaşıyorsa 69 yaşındadır. Krakow'da iyi eğitimli bir ailenin çocuğu olarak, savaşın patlak vermesinden bir yıl önce dünyaya gelmiştir. Nazi mezalimi sırasında Auschwitz toplama kampında evlenen teyzesi önce kocasının gözleri önünde asılmasına tanık olmuş, sonra da vahşice katledilmişti. Roma ile annesi ve diğer aile üyeleri ise mucize eseri kurtulmayı başarmışlardı. annesiyle birlikte üzerinde hep kırmızı bir manto ile açlığa, soğuya, hastalığa; erkekleri, çocukları ve kadınları en küçük bahaneyle öldüren ss subaylarına rağmen hayatta kalmayı başarmıştır.
roma ligocka Berlin'li yaşadığı acıları tuvale yansıtan, Resim eleştirmenleri tarafından yaşayan en iyi Yahudi ressamlardan birisidir. Sinema oyuncusu Jan Biczycki ile evlenmiştir. Oğlu multimedya uzmanı olarak çalışıyor. ünlü Polonyalı film yönetmeni Roman Polanski'nin kuzenidir. türkiye'de de yayımlanan kırmızı mantolu küçük kız adlı romanın yazarıdır.
Biliyorum artik iyice biliyorum
bu garda tirenden bir daha inişimde
ne gözlerini göreceğim bacım
akları sütmavi kara gözlerini
ne de parıtıyı büyük kapının dışında
taşlar ağaçlar camlar
insanların yüzü
sönmüş olacak
gözlerin şehrin aydınlığını toprağın altina götürüp
mezarlıkta çoktan çürümüştür.
Biliyorum artık iyice biliyorum
biliyorum
hiçbir şey bildiğim yok
belki ben çok daha önce
bir daha hiçbir garda hiçbir tirenden inmeyeceğim
bilmiyorum
sıra hangimizin bacım
seninki kanser
benimki yürek infarktı
bilmiyorum bilmiyorum
ama yine de öyle geliyor ki bana
bu garda bir daha inişimde tirenden...
Bir gün fazla yaşamak
berlin'de astorya lokantasinda
bir garson kız vardı,
gümüş damlası gibi bir kız.
yüklü, ağır tepsilerin üstünden gülümserdi bana.
yitirdiğim memleketin kızlarına benzerdi.
ama bilmem ki neden
gözlerinin altı çürürdü kimi kere.
nasibolmadı
baktığı masalara bir türlü oturamadım.
bir gün bile oturmadı baktığım masalara.
yaşlı bir adamdı.
hastaydı da sanırsam,
perhiz yemekleri yerdi.
yüzüme kederli kederli dalmayı bilir
almanca bilmezdi ama.
üç ay, üç övün gelip gitti,
sonra kayboldu.
belki memleketine dönmüş
belki dönmeden ölmüştür.
bu dünyada ne çok güzel kadın var
kızlar hele.
otelin balkonuna çık
seyret ihtiyar.
bir yandan şiir döktür birbirinden aydınlık
bir yandan yanındaki ölümle sohbet eyle.
Sırma gibi kızlar
bu Avrupa şehrinde
bizim şıpıtık terliklerle geziyor.
Hava açtı içimdeki istanbul üzerinde.
Bir selvi, bir çeşme, Üsküdar.
koştumsa da yetişemedim
iskeleden kalktı vapur.
22 yaşındaki abd'li tenisçi. adını siportif başarılarla değil giydiği ilginç hatta gece kıyafetini andıran giysilerle duyurdu. şu ana dek teklerde katıldığı hiçbir turnuvada 2. turun ötesine geçemedi. en son giydiği dekolte elbise nedeniyle top toplayıcı çocuğun topları bırakıp göğüslerine kilitlenmesine sebep oldu. ilerde ne olur bilinmez.
Şanlıurfa'da kamyonet kasasında yolculuk yaparken aracın kaza yapması sonucu ölen 17 tarım işçisi kadın hakkında, bugünkü miliyet gazetesinde çıkan haberin başlığıdır bu vurucu söz. detaylar daha da vurucu.
o kadinlar ki Güneydoğu Anadolu bölgesinde 10 saatlik çalışma karşılığı 7 - 15 YTL arası ücret alıyorlar,
o kadinlar ki toprak ağaları daha ucuz olduğu için, genç kızları ve kendilerini tarlalarda çalıştırıyor kocaları iş olmadığı için evde oturuyor,
o kadinlar ki kazançlarının 1 YTL'sini ise kendilerine iş bulan elçilere veriyorlar,
o kadinlar ki oturdukları semtin belli bir noktasında her sabah 05.00'ten itibaren toplanıyor, kamyon, kamyonet ve traktör kasaları, minibüsler veya ender de olsa otobüslerle çalıştırılacakları köylere götürülüyor,
o kadinlar ki genellikle öğle yemeği verilmediği için yiyeceklerini de beraberinde götürüyorlar,
o kadinlar ki bir gün önce yaşanan kazayı hatırlatması üzerine, "işe gitmeye mecburuz. Öleceksek, otobüste de ölürüz" diyebilme mecburiyetine sahipler,
o kadinlar ki bir gün bir kaza oluyor ve aynı mahalleden 17'si birden ölüyor.
freddie mercury'nin kız arkadaşı. kendisi hakkında mercury hiçbir erkeğe, Mary'e aşık olduğum gibi aşık olmadım demiş ve öldükten sonra malikanesini mary austin'e bırakmıştır.
1964 yılında Kars'ta Doğdu. ilk Okulu Taksim'de okudu. iTÜ Devlet Konservatuar'ını bitirdikten sonra istanbul Belediye Konservatuarı icra Heyetinde 4 yıl kadrolu devlet sanatçısı olarak çalıştı. Aynı yıllarda istanbul Radyosu'nda da sözleşmeli sanatçı olarak 4 yıl çalıştı. Şimdiye kadar birçok albüm çıkaran sanatçının 100'ü aşkın söz ve bestesi kendisine ait olan eserleri var.*
resmi web sitesindeki biyografisinden alıntıdır. bu da web sitesi: http://www.nurayhafiftas.com.tr/
2007 nba draftında los angeles clippers tarafından 14. sıradan seçilen forvet. 7 aralık 1983 (Perry, Ga.) doğumludur. boyu 6-8 kilosu 220 ibs. liseyi Perry HS (Perry, Ga.) koleji ise Florida State'de okumuştur.
new orleans hornets tarafından 2007 nba draftında 13. sıradan seçilmiş forvet. tam adı Julian Emil-Jamaal Wright. 20 mayıs 1987 Chicago doğumludur. boyu 6-8 kilosu 225 ibs. liseyi Homewood-Flossmoor HS (Chicago Heights, Ill.) koleji ise Kansas'da okumuştur.
atlanta hawks'ın 2007 nba draftında 11. sırada seçtiği guard. tam adı Acie Law IV. 25 haziran 1985 dallas doğumlu. boyu 6-3 kilosu 195 ibs. liseyi Kimball HS (Dallas) koleji ise Texas A&M'de okumuştur.
sacramento kings'in 2007 nba draftinda 10. sıradan seçtiği pivot. 28 nisan 1988 Seattle doğumlu. tam adı Spencer Mason Hawes. boyu 7-0 kilosu 230 ibs. liseyi Seattle Preparatory School'da koleji ise Washington'da okumuştur.