fransız felsefesinin yapı söküm fikirlerinden etkilenip yerleşik bina modellerine temelden karşı çıkan, genellikle fantezi çağrışımlı üç boyutlu temsillerle deneyler ya da mimarlık vasıtasıyla ifade edilen yerleşik tarih ve işlev fikirlerini yıkan bir mimari postmodernizm eğilimidir.
klasik müziğin günümüz tonları eşliğinde elektronik ve rock & metal harici enstrümental anlamda en naif yansıması ve örneklerinden biri olan grup parçalarında insanı kendi iç dünyasıyla baş başa bırakır.
"hayatın bazı organik noktalarıyla çarpışan yeni bir yapıt istedim,
öyle bir yapıt ki
bütün sinir sistemi titreşimleri ve ahengiyle birlikte bir fotoforla aydınlatılmışçasına açığa çıkacaktı,
göklerdeki o yepyeni, görülmemiş ve ışıl ışıl yortuyu izlesin diye insanı,
bedeniyle birlikte kendinden çıkmaya davet edecekti." diyen antonin artaud'un xx. yüzyılın başlarında fransa'da radio-information'a hazırladığı programın adıdır.
polonya işçi hareketi içinde ortaya çıkan ve uluslararası işçi marşlarından birine dönüşmüş olan marş varşavyank 'ın ispanyolca versiyonu olup ispanya iç savaşı sırasında anarko-sendikalist confederación nacional del trabajo* konfederasyonunun da marşı olmuştur. enternasyonal 'in ardından dünyada en çok bilinen ve hemen her dilde farklı bir versiyonu yazılmış anarşist marştır.
günde girilen ortalama 1500 girinin 500'ü yukarıdaki formatta olan sayısal çoğunluğu nitelik olarak görüp samimiyetsizlik abidesi olarak varlığını idame ettiren bir diğer sözlük klonunda yaşanan rezalettir efendim. işbu giriyi diğer sözlüklerde reklam yapıp yazar çektikten sonra o sözlüklerin başlıklarını kendi frame'lerinde sansürleyip giri dahi girilmesine izin vermeyen sözlüğün son aylardaki yükselen giri sayısının %30'unu girmiş bir yazar olarak geldiğim noktayı anlatmak adına yazıyorum ki bir buçuk ayda 15 bin giri bıraktığım sözlüktür kendileri.
ulu adminlerinden moonlight sonata'dan ötürü bu başlığa yazdığım yukarıdaki tanım içerikli girdileri kişisel hırsları uğruna frame'den indiren sözlük moderetörü olarak gözüken ayk diğer adıyla yunowimnogood ve ekibinin kötü sözlük ve diğer tüm interaktif sözlüklere uygulanan sansür doğrultusunda frame'den sansürlenmesi üzerine sözlüğün kağıt üstündeki çift kişiklikli admin'i yunowimnogood'la aramda şöyle bir diyalog gelişti;
işbu konuşmanın akabininde kendisini bir yazar olarak nitelendiren yunowimnogood'a hiçbir hakarette bulunmamama rağmen sıradan bir yazarın aksine sebepsiz yere ceza aldım ki kendisinin bana söyledikleri görüldüğü üzere ne bir yazara ne de bir sözlük moderetörüne yakışmaktadır.
işin komik yanı, bu olayı haber vermek adına arkadaşlarımdan mesaj atmalarını istediğimde ise mesajların anlık olarak takip edildiği gerçeği ile tekrar yüzleşip hesaplarının uçurulmasına seyirci kaldık, garip.
uzak durunuz efendim.
ps. kutup sözlük başlığının sansürlü olmasından ötürü başlığı bu şekilde açıp insanların uzak durmasında bi' nebze katkım olsun istediğim için bu formatta açmak zorun kaldım başlığı.
insanlar oluş'ları epeyce zamandır yorumlayarak öylesine terk eylemişlerdir ki realiteyi ikincil yorumlamlardan hasıl ettikleri değerlerin 'realitelerini' birincilemişlerdir; diğer bi' ifadeyle irrasyonel imgelenimlerin primitif zamandaki canlılar arası etkileşimlerindeki bedensel estetiğin temel seçki unsururları olan erk'lik veyahutta dişilik'in yerini bedensel estetiğe bırakmasıdır.
peki nasıl oldu da fiziksel olarak bedenin "simetrik" olduğu algısına vardık?
ilkiltürsel yaşantıda penis ve vajina yaşamı ve hazzı bahşediyordu, memeler besin veriyordu, anaçlığı ve bunun getirisi güvenliliği temsil ediyordu. bunlar basit bir canlının bütün dünyasını oluşturan şeyler ve de bunlara istinaden gelişen şuursal imgelem diyarında bu varlıklar şimdinin adıyla 'güzelliğe' konuşlandırılıyordu.
esas ihtiyaçlardan doğan kaçınılmaz zihn'i yüceleştirmesi de estetiği oluşturmuştu.
ihtiyaçlar çeşitlendikçe estetik de bununla beraber analojik olarak şekillenip hedonist pragmalarından kurtulduktan sonra apollonca bir biçimsellikte tezahür edip, dionyosasça uyum'u öteledi.
basit bir örnekle açıklamak gerekirse portekizli apaçilerin güney kore'de şekil tarz insanlar olarak kabul edilmelerine rağmen avrupa'da halen apaçi kalmalarıdır.
çakıl taşlarını parçalayıp biçimlendirerek kesici aletler üretmeye yönelik taş & alet endüstrisi. tarihsel olarak 2.5 milyon yıl öncesine kadar uzanıp asya ve afrika'da örneklerine rastlanmıştır.