dün nasa'nın 7 gezegeni keşfetmesinden sonra, batı, küçük büyük demeden yeni keşiflerin peşinde koşmaya devam ediyor.
herkesi krize sokan, ketçabın 5 te 1 ini iç yüzeyinde tutan kapların yerine icat edilen cam şişe sayesinde artık ufacık kalan ketçabı dışarı çıkmak için debelenmeyeceğiz. tekerlekten sonra en büyük icat.
borsa'nın 90 bini görmesiyle kendi ekonomik gelirinin, yaşam standartlarının artacağını, zengin olacağını sanan sığırların sevindiği olaydır. borsa hisse senedin mi var ? cebinde paran yok, ağzın açlıktan kokuyor ama "oooyeahaaııa borsa 90 bin olmuş,oıhahahayaa" diye seviniyorsun. sevin.
çocuk yuvasına çocukları getirip götüren servis şoförü 13 yaşındaki çocuğa istismarda bulunmuş.
şaşırdık mı? hayır.
fakat şaşırmıyor olmak bu skandalları normal kılmıyor yine de. ulan bu kaçıncı ha ? kaçıncı...
yani eskiden böyle olaylar yoktu. nasıl bir toplum ahlakı dizayn ediliyor ki, pedofili artıyor cinsel istismar ve tecavüz suçları artıyor !?
hadi tamam bunlar arttı, ulan peki adam akıllı ceza niye vermiyorsunuz.
eğer bir ülkede belli bir suç kategorisinde teşebbüsler, suçlar artıyorsa buradaki sıkıntı veya teşvik ne derseniz deyin, ülkeyi yönetenlerin motivasyonundandır.
Kasımpaşa Çocuk Yuvasında şoför olarak çalışan Serkan Ç, 13 yaşındaki i.P’ye cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklandı.
Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağlı Kasımpaşa Çocuk Yuvasında şoför olarak çalışan Serkan Ç.’nin, 13 yaşındaki i.P.’ye kalorifer dairesinde cinsel istismarda bulunduğu iddia edildi. Kız çocuğunun şikayeti üzerine, Şerkan Ç. tutuklandı.
--spoiler--
Dünyanın dört bir yanında binlerce erkek prostat kanserine dikkat çekmek bir kadın herkesi şaşkına çevirecek bir iş yaptı.
Her yıl Kasım ayında erkek sağlığına dikkat çekmek için üzenlenen "Movember" adlı etkinliğe katılanlar ay boyunca bıyıklarını uzattı.
--spoiler--
google da en çok porno aratıp izleyen ülkeler belli olmuş. adeta bir ortadoğu coğrafyası sanki..
ve tabi ki türkiye 8. sıradan giriş yapmış. ilginç olan ise bu ülkelerin çoğunda ya internet komple yasak, ya da porno siteleri engelli. ve çoğu da islam ülkesi.
hayır oyu vereceğim fakat referandumun herhangi bir sonucu da ülkeyi kaosa sürükleyecek. hayır çıktı diye hayırcıların sevinmemesi lazım. erken seçimi dayar, hdp mhp baraj altı kalır, 400 vekille girer, referandumda yapamadığı o zaman yapar.
bu adamlar seçimle geldi ama seçimle gitmeyeceği belli. güçlü bir toplumsal muhalefet için bu "hayır" kampanyası önemli ama öncülük edecek bir irade yok ne yazık ki.
joe frazier ve muhammed ali'nin herhangi bir boksörle kıyaslanmaması gerektiğini düşünüyorum. george foreman'ı da bu ikiliye katabiliriz. bu üçünü birbiriyle kıyaslamak üçüne haksızlık olur.
bu üç boksörün birbirleriyle olan rekabet inanılmazmış. bunu yaşım gereği çok sonradan öğrendim tabi.
muhammed ali'yi ilk joe frazier yenmiştir.
foreman frazier'ı rencide ederek iki kez yenmiştir.
muhammed ali ilerlemiş yaşına rağmen, zaire'de tank gibi bir boksör olan foreman'ı nakavt etmiştir.
en güzeli ise bu üç adamın emekli olduktan sonra birbirleriyle sürdükleri güzel dostlukları.
mike tyson'a gelince de, bence bu üç güzel adamdan sonra gelen en büyük boksör.
lisedeyken sınıfın belalısı bol olan kızlarından biri, bizim sınıftan bir arkadaşımla çıkıyordu.
bir mevzudan dolayı, kız benimle dışarıda okula yakın bulunan bir parkta konuşalım dedi. tamam dedim, parkta konuşurken 2-3 tane erkek geldi. "Hayır birader, olay nedir" diye girdiler sohbete, kıza kaş göz yaptım bunlar kim diye, kızın tanıdıkları veya belalıları belli dedim kendime. sonra gelip el kol yaptılar ve dayak yedim. kız engel olmaya çalışmadı bile uzaklaşıp gitti.
esnaf filan araya girdi de beni aldılar oradan.
bir kız için dayak yenebilir fakat sevmediğim umursamadığım bir kız yüzünden boş yere dayak yemek çok koymuştu.
küçükken genelde patlamış balonların parçalarına yaptığım gibi ağzımı onunla kapatıp nefesimi geri çekerek ufak balonlar oluşturup, dişlerimde gıcırdarttığım besin saklama şeysi.
sosyoloji, psikoloji, antropoloji gibi bilimlere değer vermediğimizden dolayı bu toplum bu halde ya, o bilimle uğraşan insanları boş görülmesi de normal bir durum.
küçük amcam sayesinde 90 ların sonu 2000 lerin başında dinlemeye başladığım grup. herhangi bir şarkısını dinlesem beni hemen grubu ilk dinlediğim zamana götürüyor.
bu soruyu özellikle taksiciler sorar. ufak bir sohbete girsem de hemen ardından " memleket nere kardeş". ısrarla istanbul dememe rağmen, "aslen nerelisin" diyor, yine istanbul diyorum. sanki onu inandırmak zorundaymışım gibi. genelde takside sohbete girişmem, çıkarır telefonu dama oynarım.
sıradan bir "aşk hezeyanı" değil bu. videodaki adamın hal ve tavırlarını anlamak için Okb hakkında az çok bir şeyler okusanız siz de buradaki durumu anlayabilirsiniz.
OKB kişinin istemediği ve tekrarlanan düşünceler, hisler, fikirler, takıntılar veya bir davranışı yapmaya doğru sürülmek. Sıklıkla kişi, obsesif (saplantılı) düşüncelerinden kurtulmak için bir kompulsif (zorlayıcı) davranışı uygulamak durumundadır. Ancak bu sadece geçici bir ferahlık sağlamaktadır. obsesif (saplantılı) ritüelleri yapmamak anksiyete (endişe)'yi yükseltebilir
videoyu izleyince şunu düşündüm, ister sağlıklı ister sağlıksız kim olursa olsun karşınızdaki, eğer duygularınızdan emin değilseniz attığınız adımları bir kere daha düşünün. romantik bir bakış açısı her zaman size doğru sonuçlar vermez, karşınızdaki kişide ağır yaralar açabilir. yine de videodaki kişinin dediği gibi " Aşk bir hata değil ve bu benim en güzel takıntım" demesi de yine onun adına güzel bir şey.
üniversitedeyken bornova'da oturuyorum. telefon geldi, bizim aslı mekandan çıkmış sana geleceğim dedi.
ağlıyor zırlıyor dedim tamam sevgilisiyle kavga etmiş. evde de arkadaşlarım var oturuyoruz. bir kaç dakka sonra aslı geldi.
odaya geçtik, allah var çocuğa deli gibi aşıktı çok seviyordu, ayrılmışlar. konuştuk epey yatıştırmaya çalıştım, su almaya mutfağa gittim,odaya geri döndüğümde makası almış bileğini kesmeye çalışıyor. bardağı direkt sağımda masaya fırlattım, koştum üzerine doğru, makası vermiyor. alırken elime geldi hafif kesildi. tuttum bağırdım çağırdım kendine gel diye. baktım durmuyor, gelişine bir tokat attım. direkt yatağa düştü,alkolün de verdiği etkiyle de beraber bayıldı. ayılana kadar mecbur başında bekledim.
sanırım hayatımda bir kadına uyguladığım tek şiddet buydu.