nilgün marmara'nın kan atlası şiirinin son fakat şiiri özetleyen, vurgulayan dizesidir. yaşamak adımlara tabidir. ister hızlı ister yavaş olsun adımlar hep atılmalıdır, atılacaktır hayata yetişmek için. ne yetişme isteği ne de adım atmayı bırakma cesareti olmayanlar üzgün adım atanlardır, ta ki gidecek yol onlar için son bulana kadar.
biten her türlü ilişkinin ardından yaşanılan o kabullenememe durumunun müsebbibi olan his. sözleriniz, sevişleriniz, düşünceleriniz, atmaya niyetlendiğiniz her adım bir makasla aniden kesilmiş gibi hissedersiniz. ne artık sevilmemek ne de birlikte olmayacak olmanın verdiği boşluk yarım bırakılmışlık hissiyle yarışamaz. insan dönüp dolaşıp makasın kestiği o yere gelir, keskin uçlar canınızı yakar tekrar tekrar.
sözleri çiğdem talu'ya bestesi selmi andak'a ait güzel şarkı. yeliz tarafından yorumlanmıştır.
ne zaman yalnız kalsam
hayalimdeki adam
sanki gerçekmiş gibi bulur beni
ne söylesem anlatsam
hayalimdeki adam
anlar hemen halimi dinler beni
dur gitme kim bilir belki de
sendin hayalimde yaşattığım kimse
dur söyle sen miydin benimle
dolaşan el ele ufuksuz düşlerde
bir gülsem bir ağlasam
hayalimdeki adam
çok yakın bir dost gibi anlar beni
bir gün gelir rastlarsam
hayalimdeki adam
görünce gözlerimi tanır beni
dur dinle belki hep gerçekte
inanmam bir kere söylemem kimseye
dur bekle dön bak gözlerime
insan sevinince ağlarmış gizlice
evcil ya da vahşi hayvanların doğal ortamlarına ve bedenlerine zarar vermek, onlardan kabul görmüş bir takım ihtiyaçlar dışında faydalanmak, illegal yollarla onlardan maddi çıkar sağlamak, neslin devamlılığına müdahale etmek, cinsel olarak faydalanmak gibi eylemlerin tamamı hayvan suistimaline girmektedir.
6 yaş altı çocuklar için doğru olan önermedir. o dönemdeki çocukların henüz vicdan ya da suçluluk, sorumluluk duygusu gelişmemiştir. iyilik ve kötülük düşüncesine sahip değildirler. herhangi bir değer yargıları da yoktur. dolayısıyla ürkütücü ve bazen de acımasız gelebilecek davranışları olabilir. aynı zamanda onları masum yapan da budur. toplumsal kurallar, değer yargıları, ahlak kavramı şekillenmeye başladığında masumiyet kaybolmaya başlar çünkü artık güdülenmeler ve öğretilmişliklere göre davranmaya başlarlar.
doğrusu japon yapıştırıcısı sürmektir. sarhoşken yapılacak salaklıklardan biri olan eski sevgiliyi arayıp küfretmek, salya sümük ağlamak, sessiz sapıklık yapmak vs. gibi durumlardan sizi kurtaracak yöntemdir.
sözlük genelinin ilgilenmediği ya da bilmediği kişisel husumetlerden kaynaklı birbirlerine verip veriştirdikleri onlarca başlık ve entry kalabalığıyla çözümsüz, manasız ve rahatsız edici bir eylemde bulunan yazarlardır.
edit: iş bu başlık laf sokma amaçlı açılmamış olup gözlem neticesinde yapılmış bir tespitten ibarettir.
şayet bu yüzde 60 lık kısım troll olmaya çalışanlardan oluşan bir sözlükse yüreklere su serpen açıklamadır. zira yazılanların gerçek düşünceleri olma olasılığı düşünülünce en uzak ülkeye sığınma talep etme isteğini akıllara getirir.
edit:burada bir şey olmuş başlık başıma kalmış ama hadi hayırlısı