Aaahh Belinda, Atıf Yılmaz'ın yönettiği ve başrolünde Müjde Ar'ın oynadığı 1986 yapımı Türk filmi. Filmin senaryosu Barış Pirhasan'a aittir.
Konusu;
Serap, modern ve başarılı bir tiyatro oyuncusudur. Pişirmek, temizlik ve çocuk doğurmaktan ibaret olan kadına biçilmiş geleneksel rolü hor görmekte, dönemin şartlarına nazaran Avrupai bir yaşam sürmektedir. ilk defa bir reklam filminde oynamayı kabul eder. Piyasaya yeni sürülen Belinda isimli şampuanın reklamında Naciye isimli, iki çocuklu, tipik bir ev kadınını canlandıracaktır. Çekimler esnasında boyut değiştirerek birden kendini Belinda reklamındaki Naciye olarak bulur. Erkek arkadaşı Suat dahil kimseyi Serap olduğuna inandıramaz. Israrlı açıklamaları fayda etmez ve kendini akıl hastanesinde bulur. Tam yeni hayatını kabullenmeye başlamışken önceki hayatına geri döner.
Eskişehirde izlediğim tiyatro oyunudur. Pınar BEKAROĞLUnun performansı etkileyiciydi. Hikaye başarılı ama güzel olabilirdi. Oyun "yaşadıkları tüm sıkıntılara rağmen ayakta kalmaya çalışan ve umutları, gölgelerdeki ayrıntılarında saklı olan kırık dökük bir aile tablosunu resmediyor".
hayatımda yaptığım en saçma şeylerden beride birine değer vermektir. başına bir şey geldi mi ? aç mı ? iyi mi ? acaba diye bir sürü soru sorarım gün içerisinde kendime. sonuçta ne olur biliyor musunuz ? değer verdiğiniz kişinin g.tü kalkar. verdiğiniz değer artık ona ağır gelmeye başlar. üzülen taraf siz olursunuz. artık kimseye değer vermeyeceğim diye söz veremem kendime. bilirim kendimi, gene olsa gene yaparım.
artık içtiğiniz sigaranın tadı çok kötü gelmeye başlar hatta midenizi bulandırır. hemen mutfağa koşup gözünüze çarpan tek şeyi yemeye başlarsınız. karnınız aç değildir canınız bişeyler yemek istemez ama o illet şey sizi buna zorlar..
bir şekilde insanlar geçmişe takılıyor. kendimi düşündüğümde aslında bende takılıyorum. ama geçmişi tutup önüne atamıyorsun ya insanların önüne asıl acı veren şey bu. geçmişime takılan insanlar şimdi sizde geçmişimdesiniz. peki ben geleceğimdeki insanlara sizi nasıl anlatacağım bu hiç düşündünüz mü ?
insanin kalbinin acisi fiziksel bir hal alir mi? Alir.. kokusunun hala yastiginda oldugu bir adan dusun. kalbinde ne var ne yoksa hepsini ona vermeye razi oldugun bi adam dusun. ugrunda bedenini degil ama ruhunu hic dusunmeden bir cirpida oldurebilecegin bi adam. yaninda mutluluktan kalbinin mutlaka bi gun durabilecegini dusunduren bi adam. tuvaletlerinizin bile ayni anda geldigi, ayni seye bakip sonra donup birbinize baktiginizda tek kelime etmeden ayni seyi dusundugunuz ve gulumsediginiz o anlari, surekli yasadigin bi adam dusun, her uyandiginda sana sarildigini gordugun bi adam, hic ama hic sıkılmadigin bi adam, birsey olacak diye ödunun koptugu bi adam dusun, tum bu hislerin muhakkak bir karsiligi oldugunu da dusun.. ve buraya sigmayacak milyonlarca sey. Bu adam aldatir mi? Hem de oyle bir aldatir ki.. anneannem derdi ki hep bilirsen uzulursun. ben bildim uzuldum yikildim mahvoldum. tek bir kibrit tun dunyami alevler icinde birakti. ask asik oldugun kisiden daha degerli, yasadigim seyi kaybettim ben..
butun mesele bu aslinda. ozlediginde canin yanar icin kan aglar. aslinda deli gibi ozlemek istersin ama onu artik baskalarinin ozledigini bilirsin. sen yoksundur artik hayatinda. baskasi vardir. o kiz ozluyordur kokusunu tenini dokunusunu. senin ne haddine. ozleyemem cocuk seni. ozlersem seni ozleyene haksizlik etmis olurum. olurda bir gun sende ozlersen kollarim hep acik sarilmaya..