babam beni ilkokul 2. sınıfta bir matematik çalıştırdı. sonra ben anlamayınca mola vermeye karar verdik. üniversite sınavına 3 ay kala çalışmaya başlayınca molanın dozunu biraz kaçırdığımı farkettim.
tanım: sicim teoristlerince incelenmesi gereken zaman-mekan olayı.
Egoist olmak psikolojik bir rahatsızlık değildir. Zaten her insan hayatta kalmak için egoist olmak zorundadır. Sen bir adama :"ya sen çok bencil, yalnızca kendini düşünen bir adamsın. Kendi keyfin için çalışıyosun. Ordan gelen parayla hem temel ihtiyaçlarını karşılıyorsun hem de eğleniyorsun. Çalışma artık. Çalışırsan da hayatta kalmak için gereken asgari şartları kendine sağlama ve paranı ona buna dağıt. Hayatta kalma. " bu örnekten zerre farkı yok. Üç kuruşluk kahramanlığı bırakın da mantık çerçevesi içinde düşünün bakalım iki seçeneğiniz var. Ya ananız, babanız yaşayacak ya da siz. Haytınızı veir misiniz? Bunu etraflıca düşün, kendine itiraf et sonra konuşalım.
Ha bunlar bir yana narsizm dersen oturur onu da konuşuruz.
Salak mısınız aq? Gidip açılmak mı kaldı ? Gidin iki yüzüne gülün belli edin anlarsa karşılığını zaten anlayacağınız şekilde verir. Verince de 2 köpek çekin hop hayırlı olsun yeni bir köleye sahipsiniz.
Her zaman depresyonla ilgili olmayabilir. Hayattan alınacak bilimum zevkleri aldıysanız hiçbirinin kalıcı olmadığının farkındasınızdır. Hatta her tekrarladığınız zevk veren hareket bir öncekine rahmet okutur hale gelir. E bir şeyleri elde etmek de o kadar kolay değil. Çalışıyosun uğraşıyosun bir şeyler üretiyosun sonunda maddi manevi bir haz yakalıyosun evet ama bunca çabaya bu karşılık çoğu zaman(aslında hiçbir zaman) değmiyor. Yani bunu terazi hesabı olarak da yapabiliriz. Bir mutluluk için sarf ettiğiniz çabayı, uşraştığınız orospu çocuklarını bir kefeye, sonunda elde ettiğiniz şeyi ve etkilerini de diğer kefeye koyun. Eğer ilk kefe ağır geliyosa burdan yaşamanın çok da matah bir şey olmadığını anlıyorsunuz.
Liseyi bitirdiğim bir yaz satış odaklı çalıştığımız birimde günlük satış hedefini tamamlayıp eli cebinde gezen arkadaşlara söylediğimiz laf. Yeni değildir benim bildiğim en az 5 yıldır var. En azından trakyada.
sağlık sıhhat yerindedir. yiyecek lokma daima hazır ve sokakta kalmak gibi bir dert yoktur. okulla ilgili de bir problem yoktur. arkadaşların hep vardır. allaha şükredersin ama buna rağmen tarif edilemez bir huzursuzluk vardır. sanırım bu yaşamayı sevmemekten kaynaklanmaktadır.
Ayaküstü baktım entrylerine. Daha kendine çare olamayan sözde psikanalist yazar. Sorsan freud idolüdür ama şu acizliğiyle onun tüm prensiplerini çöpe atmaktadır. Ha sadece nick olarak kullanıyodur o da özenti bir aciz olduğuna delalettir ki bu durumda aşk acısı çeken sığ bir ergen olması daha evladır.
Öncelikle her konuda olması gerektiği gibi bir profesyonele danışılmalı. Fakat imkanlar dahilinde en etkili çözüm konuşmaktır. Birkaç yıl öncesine kadar "r" harfini söylemekte ciddi problem yaşıyordum ve haliyle bu da öncesi ve sonrasındaki kelimeleri söylemekte de problem yaşıyodum. Ama çağrı merkezinde çalışmaya başladıktan takriben bir buçuk ay sonra konuşmam ciddi şekilde düzeldi ve tanımadığım insanlardan bile birçok kez konuşmamın ne kadar düzgün olduğuna dair övgü aldım.
Yapılan hatadan er ya da geç dönülmesidir. Efendi erkek diye bir şey yok. Bu; kadınların teoride idealize ettiği, uzun uzadıya anlatmaya gerek olmayan, her istediği yaptırıp işi bitince de tekmeyi bastığı erkek modelidir. Piç erkek denilen şey de bu garibim, ezik erkeklerin aksine sosyal anlamda başarılı ve kadınlarının nihai amacının ne olduğunu bilen ve ona gören erkektir. Kadınlar sözde bu erkeklerden nefret ederler ama 30 yaşına merdiven dayayana kadar bu erkeğe kul köpek olurlar. Velhasıl gecikmeli işleyen doğru süreçtir.
Bugün ilk defa istanbulda araç kullandım. Akşam arabayla elemanları evlerinden alıp evlerinin önüne kadar bıraktım navigasyon sayesinde. E haliyle birçok ara yola girip çıktım. Hoş anayollarda da farklı değildi devasa kasislerin asfalt ile aynı renk olması. Üstünde farklı bir renk yok 50 ile girdiğim kasislerde milletin kafası tavana vurup vurup götü koltuğa çakıldı. Kasislerden 50 m önce kasis levhası koymak da çözüm değil çünkü 5 saniye snra kaldırılmış herhalde deyip yola devam ediyorsun. Bu kasislerin gerekliliği tartışılmaz ama yayaları korumaya çalışırken şoförlerin can güvenliği de düşünülmeli. Velhasıl o kocaman kasisler başka renk yapılmalı, üzerine dikkat çekici bir renkle şerit yapılmalı ya da karayolları daha etkili bir çözüm bulmalı.
Tanım : istanbulda dikkatimi çeken ve şoförlerin can ve mal güvenliğini riske atan uygulama.
Ulan bu sistemi hala mı anlayamadınız? Türkçe zaten basit edebiyat kısmında da en fazla 3 tane kıyıda köşede kalmış dayıları soruyolar. 1 ay göz önündeki yazarları eserleri ezberleyin zaten 50 ve üzeri banko alıyosunu. Coğrafyayı azcık çalışmanız lazım e geri kalan vakitte de matematik kadacaksınız. Yani edebiyata coğrafyaya yüklenir hukuk psikoloji kazanırım gibi bi kafayla bu sınava girmeyin artık. Bunda anlamayacak ne var amk.
1 haftadır büyük bir boşluktaydım ve bu diziyi bitirdim. Sonuç mu ? Hayatımda gördüğüm en büyük over-rated. Belki de önce milletin über yorumlarını okumam beklentimi yükseltti ve karşılığını bulamadım bilmiyorum. Saçma sapan kurgu hataları, gereksiz uzun bir ton sahne, kıl tüy karakterler, bütün dizi boyunca sallanan 10mp kamera ve sonunun başından göstere göstere verilmesi hevesimi kursağımda bıraktı. Eğer izlemediyseniz hiçbir şey kaybetmediğinizin teminatını ben size veriyorum.
Sadece pinkman'ın agresif olup sağa sola "yo" demesi hoşuma gitti.
Bahsi geçen tür romansa tabii ki birkaç saat içinde okunur. Ama ben 27 sayfalık bir makaleyi 3 saatte okuduğumu hatırlıyorum. Yanlış anlaşılmasın inceleme dahil değil sadece anlayarak okuma süresiydi.
sevgili yazarlar alttan aldığım sosyal bilimler için matematik dersinin girdiğim bilmem kaçıncı sınavında ilk defa geçmeye kendimi bu kadar yakın hissediyorum. Sizlerden ricam şu iki soruya cevap vermeniz :
öğrenci 6 sorudan 4ünü kaç farklı şekilde cevaplayabilir
1 zar art arda 2 kere atılıyor. zarların toplamının 5 ya da 8 gelme olasılığı kaçtır ?
tanım : engin bilgileriyle sayısal ıq'su 15 olan yazarlara umut ışığı olan yazarlardır.