Bir türlü anlayamadığım şey bu.
Adamlarda sürekli bi hayatı seven, eğlenmesini bilen, hakkını hukukunu kollayan adamlara karşı öfke ve kötüleme huyu var. O zihniyetine bakmadan Bütün dünyanın, kendisini memnun etmek için davranış ve yaşayış içinde olmasını bekliyor.
Kadın delisi olup kadını şeytan olarak görme huyları da var. Sokakta gözüyle yer ama evde televizyonda güzel kadın görünce evin bereketi kaçıyor diye kanal değiştirirler. Bunlar yaşanan şeyler arkadaşlar.
Bütün bu öfke ve memnuniyetsizliğin altında kabullenilmiş bir yenilgi mi var acaba? Yahut bu tipleri dindarlığa iten sebepler arasında bir değer tarafından tutunma sahiplenilme içgüdüsü mü var?
Acaba kınadığı hayatı ve çevreyi soluma fırsatı olsa bakış açısı hâlâ aynı olabilir miydi?
Sadece istanbul içinde 17 bin civarında takisici var ve kazançlarını aileleriyle paylaştıklarını düşünürsek yaklaşık 80 bin kişi bu şekilde geçimini sağlıyor. Ekrem bey bu 80bin kişinin en az 35 bininden oy almıştır. Benim babam da bu taksicilerden birisi. Şimdi ortada hiçbir şey yokken neden bize bulaşıyor? Derdi ne acaba merak ettim.
Siz trafikte taksici terörü var diye bu kararı destekliyorsunuz ama imamoğlu bu yüzden uğraşmıyor taksicilerle. Nefretiniz yüzünden 80bin insanın geçimi sıkıntıya giriyor. Utanın biraz tabi utanma duygunuz varsa.
Günah çıkarma metodu. Psikolojide buna ne denir bilmiyorum ama mutlaka ve mutlaka bir tanımı vardır. Belki de klinik vaka diyorlardır ahahah.
Bu toplumdan bu kadar özlü söz çıkmasının sebebi de ikiyüzlü oluşumuzdur belki. Herkes karaktersizliğini süslü empati cümleleriyle kamufle ediyor. Biri de demiyor ki, canım istedi yaptım.
Darısı diğer yazlara diye Dilek dilemekten ötesi olmayan durum. Bu sene de prezenteybıl bir bey kafesleyemedik. Ne olacak böyle? Kala kala sözlük erkeğine kalmayız inşallah.
Sayın cumhurbaşkanımız ve sağlık bakanı Fahrettin koca nın açıklamalarını dinlerken ağzımdan dökülen sevinç dolu soru cümlesi. Aslında soru değil bir çıkarım.
Normalleşme sürecinin tamamen uygulanması ve akabinde her şeyin rayına oturmasıyla beraber kavurucu sıcakları yaşadığımız bu günlerde akla gelen ilk deli soru denizler plajlardır sanırım.
Ben ki haftasonu tatillerimin bile çoğunda 300km yol gidip deniz kum güneş yapıp geri eve dönen bir hatunum. Yıllık izinlerimde sahilde yatıp kalkarım.
Bu sene çok üzülmüştüm pandemiden dolayı. Fakat üstesinden geldiğimiz için şuan çok mutluyum. O zaman akılsın sahillere. Ortamlara dewamkeee...
Sıra, parmaklarımızı üzerinde gezdirdiğimiz biceps ve baklavalarda. Evet beyler son pumpları yapın görücüye çıkıyorsunuz.
Yaklaşık 8,5 yıldır çalışıyorum son 3 yıldır kafaya koydum araba alcam diye ama olmuyor. Arkadaşlar nasıl alıyorsunuz bu arabayı ya? Bıktım süs köpeği gibi sağ koltukta salınmaktan, snap atmaktan. Kızla aynı şirkette aynı pozisyonda çalışıyoruz 80bin TL'ye araba almıştı 5 ay önce. Ben kullanmayı da bilmiyorum otomatik almam lazım ama birikmiyor bir türlü. Sanırım artık bazılarımız için evlilik çanları çalmakta.
2 insanın ölümüne sebep olmuş birinin aldığı cezadır. Adamla kadın nasıl bir korku yaşadıysa artık intihar etmişler.
Yargıyı yargıçlar yapar, cezayı mahkeme keser.
Eğer cezayı ben keserim dersen mahkeme sana kim olduğunu hatırlatır.
Allah kurtarsın.
7 komünistin günah defterini kapatacak kuvvette olan tokattır.
Bu heybetlerden akan karizma kadar omuzdan gelen kuvvetle hainlerin mekruh çehresine inen tokadın da ölümcül etkileri vardır şüphesiz.
Her şey ülkücülerde var. Karizma var, yakışıklılık var, ciddiyet var. Avrat gibi Twitter dan yazmak yerine buram buram erkeklik kokan eylemlerin içinde bulunuyorlar. Ölenlere rahmet kalanlara kuvvet diliyoruz...
7 cihan sportif sevdalısı da bilir ki esmer kaslı kol beyaz tenli hanım evladına göre çok fazla şey ifade eder. Hınzırca duygular içine gark eder insanı.
Beyaz tenli erkekler sanki biraz daha hadi ablacım sen şu kaykayda kay, gibi...