kırmızı işıkta geçip 100 metre içerisinde bir arabayı sağlayıp, ikincisinin önüne kıran hiç bir şey yapmamış gibi hala telofonu ile konuşmaya devam eden bayandan yeğdir.
not: bizzat olayın canlı şahitliği yapılmış ve dehşet içinde kalınmıştır. şimdi düşününce bile tüylerim diken diken oldu yaa!
iyi film seni alır götürür hayatında en mutlu olduğun anlara, belki hüzünlendirir hatırlatarak sana kötü anılarını, belki unutturur hatırlamak istemediklerini, belki heyecanlandırır sıkılmış olduğun zamanlarında ve sonu geldiğinde iyi bir filmin kendinden parçalar bulursun onda evet sonu geldiğinde bu izlediğim şey gerçekten iyi bir filmdi dersin.
içlerinden büyük bir kısmının tipinden ve karakterinden bagımsız olarak yalnızca edindiği mesleği dolayısı ile burunlarının havalarda gezdiği kız topluluğudur. çevrelerindeki bir çok kimseyi kendilerinden aşagı gördükleri için okuları bitse dahi uzunca bir süre bekar kalırlar. . .
bir şansı daha hakettiğini düşünen kimselerin inandıgı inanç, ha maymun olarak gelmiş ha bok böceği işte orasını pek karıştırmamak lazım . . .
(bkz: inanırsak olur bence)
davidof one. içmesi kolaydır ama sigara kullanan biriyseniz eger sigara içmiş saymazsınız kendinizi çünkü neredeyse sigara içtiğinizin bile farkına varmanız bir mucizedir.
gençler pis de olsa sonuçta balkon keyfi deyip çayını sigarasını alıp temizcek bir şeyler bulup da oturdukları sırada ,karşı binadan aslında pek de yakın olmayan komşu kadın çıkıp da bir gün dayanamaz ve şöyle derse; artık sizin yüzünüzden kendi balkonumu kullanamaz oldum, sizin bu pisliğinizi görmek zorunda mıyız, ne olur temizleyin artık. . . ve bunun akabinde mahcup olan üniversitelilerin ellerinde fırça ve kova ile gerçekleştirdikleri sıradışı durumdur.
asıl amacımın van da okuyan kardeşimi ziyaret etmek olan yolculuğumdu. ama gel görelim ki neredeyse havalimanından içeri giremiyordum.
geçen sene nisan ayının başlarında (galiba 2 nisandı)ankara-van arasında olan yolculugumun ardından, şahane bir manzaranın üstünden geçip van ferit melen havalimanına indik. zaten pist de van gölüne sıfır. inerken aklınızdan len göle çakılır mıyız ki gibi bir korku geçiyor. pisti fark etmediyseniz sanki suya iniş yapacakmışsınız gibi bir hisse kapılıveriyorsunuz. neyse yolculuk fena değildi anlayacağınız, tabi yanımdaki iznini kullanan askerin bana askerlik anılarını anlatma gayreti hariç. sanarsınız ki topu-tüfeği garibim bulmuş da kimseye yaranamamış.
çok şükür deyip sırt çantamı aldığım gibi kaçarım diyordum ki, çıkışta yoğun güvenlik önlemleri, aramalar, bir sorgu sual başladı ki, nerden geldim aq. dedirttiler dogrusu. ve aramızda geçen diyalog da tam olarak şöyle...
asker: kimliginizi görebilir miyim?
drjivano: buyrun ,burada
asker: öğrenci misiniz?
drjivano: evet
asker: van'a ne için geldiniz ?(sanki vize memeru, açıkcası başta ne diyeceğimi bilemedim pek)
drjivano: hmm galiba gezmeye gelmiştim.
asker: kimin yanına gelmistiniz?
drjivano: hayırdır bir problem mi vardı ?
asker: yok sizinle ilgili bir problem değil, bugün van ın kurtuluş günü dolayısıyla güvenlik önlemleri arttırıldı da!
drjivano: öylemi bende burda yyü de okuyan kardeşimin yanına ziyarete gelmistim.
rutin dışı bir arama sonrası kendimi havaalanından dışarı atabildim. bilmeyen de van'ın düşman işgalinden yeni kurtuldugunu sanır ki akıllara zarar bir durumdur.
sonrasında sıcak bir buluşma, van kahvaltısı güzel bir kaç günü tadını çıkarmak.
beyin zarı içten dışa;
1- pia mater
2-aracnoidea mater
3- dura mater
olmak üzere üç kısımdan oluşan beyni dış etkilere karşı koruyan içinde (bkz: bos) beyin omurilik sıvısı dolaşan ve daha bir çok işe yarayan muhteşem yapılardır .
beynin dış kısmını olusturan gri cevher tabakası dersek daha doğru olacak olan yapıdır. beyin zarı ise korteks de dahil beyni dışardan saran 3 tabakadan oluşan yapıdır(soğan zarı gibi mesela) (bkz: beyin zarı)
kürtlerin misafirperver olduğu gerçeğini örtbas etmek için söylenmiş olan faşizan sözlerdir. çünkü misafir olarak herhangi bir kürdün kapısını çalan kişi o insanların misafirperverliğini, onların düşmanı dahi olsa hissedecektir.
insanların aslında neler düşündüklerini neler hissettiklerini, giriştikleri her işten evvel aslında ne planladıklarını hissedebiliyorsanız ve hayatınızda ki bu monotonluk sizi yorduysa durup ,arayışınızı içselleştirip hayata yeniden yelken açabilmek istiyorsanız, yapmanız gereken şeydir; insanlardan uzaklaşmak
adamın biri tam arkanızdan adımlarınızla senkronize bir biçimde geliyorken, sizin temponuzdaki artışlara da uygun cevap verebiliyorsa yaşayacagınız durumdur.