..............12................
...........11..........1..........
......10...................2......
.....9....güzel bi kız...3....
......8......................4.....
.........7..............5..........
.................6..................
önizlemede görüldüğü üzere işaretlenmiş numaralı kısımlara geçerek güzel bir kızı farklı açılardan gözlemlemektir. bu işlemi yapmak için önce güzel bir kız bulunup orjin seçilir, ardından etrafında tavaf edilirmişçesine dönülerek değişik saat pozisyonları alınır ve kız süzülür. sonrada puanlaması yapılıp, gönderilir.
aile hekimliğini abartan doktorun akşama doğru listesindeki ailelerden birini arayıp vakur bi sesle "akşama yemekte ne var" demesi. aile hekimi oldu diye ev halkıyla sülale olduğunu sanıyor olması ciddi bi ihtimal tabii.
mart ayı boyunca o kedi senin bu kedi benim dolanan kedinin ay sonuna doğru efkarlanması, "lan bi ay daha bitti" serzenişleriyle hüzünlenmesi hatta "1 yıl daha beklenir mi be" deyu ağlaması.
"kurbanda amerikan mandasına girelim mi diyen cemiyet" olacaktı ama bunada şükür.
kurtuluş savaşı yıllarının kurban bayramı haftasında vuku bulmuş bi olay bu. wilson prensipleri cemiyeti üyeleri barışın sağlanması için amerikan mandasına girilmesi gerektiğini savunurken kurban bayramına girildiği günlerde bu espriyi yapmış ve ardından arkalarında sakladıkları amerikan mandasını göstererek "şaka lan şaka bunu dedik" demişler.
şöyle ki, zamanında bu hansel ve gretelin yaşadıkları evde ekonomik sorunlar baş göstermiş. üvey anaları, babalarının kanına girerek; "bey bak bunlar çok yiyorlar, artık bakacak durumumuz kalmadı bunları ormanın derinliklerine bırak, yüce rabbim onları korur" demiş. babada biraz saf olduğundan öneriyi kabul etmiş ve öz çocuklarına bu cezayı reva görmüş. tabi bunlar olurken hansel planı duymuş ve hemen kafasında ampul işareti belirmiş. aklında zekice bir plan oluşmuş. gün geldiğinde babaları piknik sözüyle "ormana gideceğiz çocuklar" demiş ve yola koyulmuşlar. durumun vahametinin farkında olan hansel ve gretel dönüş yolunu bulabilmek adına yola ekmek kırıntıları dökerek işaret bırakmışlar. fakat yere bırakılan ekmek kırıntılarına milletin sürekli basıp günaha girmesi nedeniyle ve "nimetle şaka olmaz" sözününde gücüyle; ilahi adalet gerçekleşmiş ve çocuklara ekmek kamyonu çarpmış. yani bir nevi ekmek çarpmış.
"emekli olacak cerrah için jübile ameliyat organize etmek" olacaktı ama karakter sınırlaması.
temsili bi şey bu. böyle müsamere havasında. cerrah simgesel olarak anoskop falan kullanıyor. ameliyat sonu hemşire, hasta, hademe foto çekiliyorlar. kuru pasta, börek, pepsi. kutlamalar, havai fişek. hatta dansöz.
hastayı kısa sürede rahmetli mertebesine ulaştıracak ama damar tıkanıklığı sorununuda çok hızlı biçimde giderecek girişimdir. aynı tedavi şekli burun tıkanıklığı ve çeşitli tüm tıkanıklarda kullanılabilir. ayrıca porçöz kullanılması tavsiye olunur.
"gol perdesini açmak" isteyen futbolcunun "çamaşır suyu perdelerin rengini açar ve beyazlatır" lafını duyduktan sonra böyle bir girişimde bulunması durumu. ayşe teyzeden yardım almasını ve domestos kullanmasını tavsiye ederiz.
hayatı bilgisayar modunda yaşayan kişilerde meydana gelen pişmalık duygusunu tarif etme yöntemi bu. yapılmaması gereken bi hareket, söylenmemesi gereken bi laf, verilmemesi gereken bi söz ve akabinde gelen ctrl-z* yapma isteği.
iğrenç bi karalama kampanyası. küvet bulunduktan sonra eski günlerini arayan, ulan artık kimse bizde yıkanmıyor diyen, kaybettiği itibarı tekrardan kazanmak için bu tür uğraşlara giren, derdinden dile gelmiş leğendir.
milattan önce 3000 yıllarında olmuş bi tartışma bu. yontma taş devrinde türlü zorluklarla tekeri bulan mağara adamı yaptığı icatın verdiği zorluklar, stres, sıkıntı derken en sonunda dayanamayıp böyle bağırmış. her şeyi devletten beklemeyin kelamına benzer bir şeylerde saçmalamış ama devlet diye bir şey olmadığından bu atasözünü bir sonraki nesiller bulsun diyerek lafı orda kesmiş.
operasyon esnasında yanlış toplardamar kesen, amputasyon ver deyince anoskop veren, sürekli hata yapan arkadaşlarından gına gelen doktorun tartışma başlatıp, hastanın böbrek taşlarıyla çevreye dehşet saçması durumu.
kış gelince odun telaşına düşen komşularını gören pinokyonun sürekli yalan söyleyerek bu ihtiyacı gidermesi durumu. serin havalarda şakayla karışık yalan, keskin soğuklarda ise iftirayla karışık yalan söyler. hem pratik, hem hesaplı.
damar yolu tıkanıklığının mantıklı düşünememe gibi bi belirtisinin olduğunu da gösterir. hasta allahtan belediyeyi arayıp "bu yol çok tıkanıyor, metro çalışması başlatın" gibilerinden bir çabaya girmemiş. yine iyi.
"komşusu açken tok yatan bizden değildir" sözünün ehemmiyetini bilen ülke vatandaşlarının komşuları tamamen dinden çıksın diye 1 gece yurtça aç yatması durumu. şaka gibi bir şey. ırak, iran, suriye, türkiye dörtgeninde yapılabilir.