sözlükteki sevgi ve kardeşliği (kardeşlik!) kıskanan, yüzlerce yazar yorumuna hasetle bakan yazarlardır. o tanımlar ki oysa ki nasıl kıymetlidir. hazımsızlar canım.
en asil duygunun yazarı falan değildir. tüm derdi sağa sola sataşmak olan bu tip yazarlar da "ağır olayım da molla desinler" düsturu gözlemlenememektedir. bu yazarlara, tosun paşa filminin o unutulmaz hamam sahnesi tavsiye edilmektedir.
trajikomik hadise. sözlük içinde başlayıp özele taşınan ilişkilerin bitiş sonrası tüm kini sözlüğe kusma şeklinde vuku bulması olayıdır. komik olduğunuz kadar garipsiniz de tepkisini hak eder sadece.
bireysel anlamda başlayan bir hareketin çetenin diğer üyelerince de devam ettirilmesi halidir. birisi bir yazar hakkında bir şey yazar, öbürü hemen peşinden bir şey yazar, sonra diğeri, akabinde öbürü derken hakkında yazılanlar bir anda 20-25 li sayıları bulur yazarın. sanırım nick altı entry sayısında rekor bir düzeyde olmamızın nedeni de budur.
ayar vermekten farklı olarak yazılan entry çeşidir. burda olaylar yazarlar arasında sözlük arkasında gelişen olayların sözlük içine taşınması ile olur. misal bir yazarla gönül ilişkiniz olduğunda ve bittiğinde, yazarın yeni sevdiceğine laf sokmaya çalışırsınız. saçmasapan yorumlar yaparsınız. işte bu tam manası ile "laf sokma maksatlı entry"dir. insanı hiç olmadığı kadar komik gösterendir.
genellikle sözlük içinde iki sevgi pıtırcığının birbiri için yazdığı şifreli entrydir. tabii bazı durumlarda üçüncü kişilere ne düştüğü malumdur da okumak durumunda olunca merak da uyandırmıyor değildirler hani.
nick altı entry şablonlarının en can alıcısı. çoğu yazıda anlatılmak istenen ama kelimelere dökülemeyen söz öbeği. yürekleri dağlayan sevgi fırtınası. gözyaşartan entry.
çeşitli yöntemler ile popüler olunabileceğini gösteren rehberdir;
1- garip bir nick seçin
2- garip ve saçma başlıklar açın
3- anket ağırlıklı çalışın
4- herkes ile mesaj yolu ile iletişim kurmaya çalışın
5- tüm zirvelere iştirak edin
6- bayan olmanız avantajınızdır
7- herkes için muhakkak bir yorum yazın nick altına ayıp olmasın diye o da size yazacaktır.
8- her başlığa anlamlı anlamsız muhakkak bir şey yazın.
9- siyasi yazılarda marjinal olun
10- kutsal değerlere hakaret edin
11- iyi ve kaliteli yazmak mı? çok nadir de olsa bir deneyin bakalım.
görüp görülecek en garip ayrılma şeklidir. korkakçadır. yüz yüze konuşmaya cesaret edemeyenlerin, aramaktan korkanların başvurduğu yöntemdir. bunun karşılığında herhangi bir şey yapmaya bile değmez. kendi haline bırakmak en iyisidir.
herkesin yaptığıdır tabi ki. ama biraz dikkatli bakılınca burada kastedilenin rastgele ve saçmasapan yazma sanatını icra ediyor olmalarıdır. "jhjhjlhjkhjkh" gibi bir cümleden nasıl bir anlam çıkarırsınız ki? bir düşünün ben çıkaramıyorum çoğu entry de gözümde bu şekilde canlanıyor.
fazlasıyla sıkışık, yer yer yoğun akıcı olan trafiktir. özel hayata müdahale kisvesine bürünmeden açıklandıklarını hayal etsenize bir! kan çıkar kan! off ki ne offf.
son derece gereksiz bir eylemdir. moderatörlerden biri görüp de düzeltene kadar bkzlarla başlığı çöplüğe çevirmektir. bunun yerine bazı cevval yazarlar beklese veya açan kişiye mesaj atsa, daha sonra başlık düzelince kendi bkzlarının da ne kadar saçmasapan kalacağını idrak etseler, sözlük daha bir sevgi pınarı olur öyle değil mi?
genel itibari ile bu kadar sevgi yüklü insanların bunu yapıyor olması gerçekten çok şaşırtıyor beni.
yazık insandır. karşısındakini kandırdığını sanarak ego masturbasyonu yapar. her yalanında tatmin oldukça bir sigara yakar bunlar. karşısındaki insanlar kendisine inandıkça zevk duyar. ezik ve bir o kadar da acınası insandır.
mesajlar kontor usulü atılacak olup, "eğer birbirinize bu entry mesaj olarak atarsanız bedava kullanmaya devam edeceksiniz" gibi abuk bir espriye de neden olacaktır.
düşünmesi bile korkunç olandır. panik, korku, endişe.
bu 45 karakter uygulamasının kulaklarını çınlatıp aslında "sevgi yağmurları altında şemsiyesiz kalan sözlük" olduğunu belirterek, holden uzaklaşıp salona geçiyoruz.
hem yazarların birbirine duyduğu aşırı sevgi hem de anket başlıkların harmanlanması ile elde edilen bu mamülümüzde, kalbi kadar temiz bu sayfayı bana ayırdığı için yönetime de teşekkür eder, satırlarıma son veririm.
tanım: sırılsıklam olmuş sözlüktür. sevgiden sevgiden. canım.
boş bakınız olarak devam eden hayatına farlkedilmesi üzre, dolu dolu bir içerikle devam etmesi için naçizane el attığım başlıklardır.
sadece başlık açmış olmak için açılmış tüm başlıkları içine alan geniş bir kapsama yetisine sahip bu başlıklar, görüntü kirliliği, yol, su, elektrik olarak geri döner.
ayrıca bir başlığı başlık diye tanımlayan yazarlara da selam ederim bu vesile ile. işte bakın bunun gibi başlıklarda oluyor o. başka olmaz.
sol frame'e bakınca yaşanılan hissiyattır. ormana gidersin yürürsün yürürsün ve birden farkedersin ki tüm ağaçlar aynı! nasıl geri döneceğim ben? her yer ağaç? panik olursun. geldiğin yoldan geri dönmeye çalışırsın bayağı zamanını alır belki ama sonunda geri dönebilirsin şanslıysan.
uludağ sözlükte de nick başlıkları ormanı var. sol frame'e ne zaman bakılsa muhakkak bir sürü yazar hakkında o an ne yediğinden, an itibari ile ne dinlediğine kadar bilgi alabiliyoruz. daha bir kere mesaj aldığın yazarın hemen nick altına koşuyoruz;
"gerçekten süper insan"
ne süperi ya? adam sana bir kere mesaj atmış.
en tuhafı da bu nick başlık karmaşasında arada olan diğer başlıklara oluyor. tuhaf.
uludağ sözlük'te gözlenen en asil duygunun entryleridir. birisi bir yazar hakkında üçüncü kişilere hiçbir şey ifade etmeyen bir şey yazar. ki bunu niye yazar o da ayrı bir konu. hemen ardından biri gelir, hop öbürü, tam bitti derken başkası. yazarın nickinin altında entryler şelale gibi akmaya başlar. durun durun mesela en yakından bir örnek vereyim yakında zamanda gözünüzde canlansın;
uludağ sözlük'te genellikle yapılan bir sanrıdır. sanrı diyorum tüm başarıyı başlık sayısı üzerine oturtan bir ilişki nasıl kurulur çok merak etmekteyim. "bugün ekşi'yi geçtik başlık sayımıza baaakkkkk" diye mızmızlanan çocuklar gibi bir şeyler yapmak sözlüğü varmak istediği noktadan iyice uzaklaştırıp, üstüne üstüne komik duruma düşürmektir.
nicelik değil niteliktir aslolan.böyle küçük hesaplarla hedef küçültmeyin. eğreti oluyor.
