Zaman zaman birlikte doğa turları, kamp ve fotoğraf gezilerine gittiğim grup. Kar amacı güdmeden bu işi yaptıkları için, reklamını yapmakta tereddüt etmedim. Kurucularından Hakan Özkaya, turlar ve geziler esnasında rehberlik yapmakta ve arkadaş dadında* muhabbetini eksik etmemektedir. geliniz çadır kuralım, geliniz fotoğraf çekelim. *
Yeni nesil yazardır. Kimse parsellememiş, ben yazayım bari. Adamın dibi yazardır. Dibidibidip dip. Sıkıldığımız akşamlar, mangala son derece müsait olan evinin bahçesinde, içkilerimizi açtıktan sonra inanılmaz bir geyikle lezzetli cızbızlarımızı yeriz. Gerçiben şimdi ucurtmaileyakamoz'u mu övdüm, mangala son derece müsait olan evinin bahçesini mi yoksa lezzetli cızbızları mı bilemedim.
Ancak gerçek şu ki, dejenere olmuş lanet bir nesil içine karıştığınızda bu herifi *, "aha bu adam farklı" dersiniz. Orjinal bir adamdır, fikir sahibi olmadığı konu azdır, muhabbeti candır.
Yazara ufak not: Hacı abi benim motoru servise götürmemiz lazım. Götürürüz değil mi? Götürürüz götürürüz.
Edit1: Motoru götürdük sözlük. Çok delikanlı adam vesselam.
Başlığın tamamı, "ışık güzel, netlik güzel, yeni fotoğraflarda görüşmek üzere. Benim sayfama da beklerim" olacaktı. Bir Fotokritik klasiğidir. Fotoğrafların çoğunun altında bu yorumu görebilirsiniz. Birbirini pohpohlayan
kullanıcıların vazgeçilmez tek cümlesidir.
Başlığın tamamı tanımadığın kişiler şeker ya da çikolata verirse alma olacaktı. Bir çoğumuzun kulağına tanıdık gelen anne, baba, büyükanne, büyükbaba lafıdır.
Öncelikle kokoreç ıyy bok diyenler bir kenara çekilsin. Ayrıca evet bu bir reklamdır. Hocam bu adamlar reklam edilmeyi hakkediyor yani. Ya Kokoreç ustasına bir baktım. Hatırlıyorum adamı bir yerden. Ama tee kaç sene evvelinden. Meğer babam, ben küçükken o adama götürürmüş beni kokoreç yemeye, sonradan öğrendim. Nedir bu işin esbab-ı mucibesi dedim araştırdım. Evet, üşenmedim araştırdım. Yahu adamlar 1978'den beri kokoreççiymiş. ilk başta önünde kuyruklar var ne iş diye bir bakayım demiştim. Ustaaa, böyle bir kokoreç yok. mesela lavaşa. adam koyuyor lavaşı ızgaranın üstündeki kokorecin üstüne, ılınınca o lavaş koyuyor tezgaha, vallahi yeminle şöyle 4-5 cm'lik kokoreç dilimini acımadan dolduruyor içine. Üstüne pul biberi, kekiği, o böyle kömürden hafif yanmış koko'nun etrafı çıtırlaşmış *. Ali imiş ismi ustanın. (paketleme yapan "ömer" seslenince öğrendim. Bu ali usta 8 seneden fazla seyyar kokoreççilik yapmış zamanında. Ee dedim ya adam 1978'den beri kokoreççi. Adam aşkla hazırlıyor kokoreci yahu. (bkz: ben buna sevgimi kattım)
Unutmadan içerde birde bıyıklı biri var. Usta bi şalgam deyince o getiriyor genelde. Yanılmıyorsam ismi Mustafa. Zaten giderseniz tarife direk uyduğundan hemen tanıyacaksınız. Bıyıklı ve şapkalı. * Nerde bu yer ulan diyen kokoreç sever yazarlarımıza amme hizmeti olması açısından, Sabuncu Han Caddesi üzerinde sağda. Hani eminönünde bijutericilerin olduğu cadde. Yeyin yedirin gari. *
Hayatta en fazla nefret duyulası durumdur. iğrenç bir şeydir. Beynini kemirir durur.
(bkz: hani vardı ya dililili)
Hatta Apple'ın sırf bu hastalığı tedavi amacı güden bir uygulaması bile vardır. (bkz: Soundhound)
Başlığın tamamı, "istediğini elde ettiği halde mutlu olmayan, aksine kızabilen kişi" dir.
Evet bizleriz, mutlu olsak istediğimiz şeyi, beklediğimizden daha kısa sürede elde etsek bile kızabiliriz. Bir örnek vermek gerekirse;
Diyelimki ben abc programını indiriyorum. Sana sormuşum birkere, sende abc programı var mı diye. Sen yok demişsinki indiriyorum değil mi? indirirkende senin harici diski takmışım müziklere bakarken bir bakıyorum abc programı sende var. Şimdi burda kızacağım kişi sensin aslında. Ama sonuç olarak istediğim şey, istediğimden daha kısa zamanda gerçekleşmiş oldu. Buna rağmen ben hala kızıyorum. işte böyle birşey yani. Neden açtım böyle bir başlık onuda bilmiyorum. Neyse. yapmayalım diyorum yani kızmayalım iki günlük hayatta. *
Tanım: insan kişidir.
Edit: Başlık başa.
Başlığı açan arkadaş, "elektro gitarla başlayan RHCP şarkısı" altına, elektro gitarla başlasaydı çok kötü olurdu, RHCP olmazdı, tarzına uygun değil gibi cümleler kurduydu.
istemeden yapmış olsa gerek. (bkz: #11431831)
Galeta ununa bulanmış bir çeşit yengeç etidir. Bazı yerlerde yengeç ve balık etini karıştırırlar. püre haline getirdikten sonra galeta ununa bulanarak yağda kızartılan, bildiğin tatlı bir ettir.
Çocukluk döneminin en büyük hayal kırıklarındandır. Ayrıca iyi çocukların şirinleri göremeyip, Gargamel'in her gün şirinleri görmesi, dahada moral bozucudur.
Şahsen hala kafama takılır; 23 yaşıma geldim, küçükken iyi bir çocuk mu değildim? Gargamel benden daha mı iyi bir çocuktu(*)? Gargamel çocuksa ben neydim?
bugün okadar komik birşey geldi ki başıma sözlük, anlatmadan duramayacağım. sabah herzamanki gibi dolmuşa bindim. en önde oturuyordum. tarifeler değişmiş. şişli 4 lira 10 kuruş olmuş, harbiye ise 4 lira 50 kuruş. türkçeyi konuşmakta zorlanan, arabistan kökenli olduğnu düşündüğüm dolmuş şoförü, bizler gibi daha hala milyonlardan, liralara, kuruşlara geçmiş olmayı hazmedememişti. "şişli nekadar?" diye soran yolculara, "dört bir, ee üü" diyordu. bende camda asılı olan tarifeyi göstererek 4 lira 10 kuruş dedim. demez olaydım. şoför abi bana bakarak rica etti;
- "paraları sen toplarmısın? aha paralar burda"
o an kaynar sular indi tepemden. yahu uykudan yeni kalkmışım, değil matematik yapacak hal, sosyal bilgiler sorsalar mal gibi bakarım, o durumdayım. fakat bir anda toparladım kendimi. arkadan birsürü para uzanıyor. bozuk paralar, 20 liralar, her kafadan bir ses,
-"şurdan bi harbiye, bi karakol"
-"iki osmanbey"
neyse sözlük, tek tek almaya başladım paraları. ilk para üstünü verirken dikkat ettim ellerim titriyordu. sağlamasını falan yapıyorum kafamda. hani sanırısın üç bilinmeyenli denklem. ama öyle olmuyor işte. 4 lira 10 kuruştan iki kişi 8 lira 20 kuruş diyemiyorsun kitlenince.
nerde kalmıştım,heh ellerim titriyordu işte parayı uzatırken. ama ilk para üstünü verdiğimde içim bir rahatladı aklın falan durur. sonra bir anda, ben, grafiker, 4 sanat dalıyla aynı anda uğraşan dreamrocker;
- 20 lira kaç kişiiee, neresiieee? diye bağırıken buldum kendimi. yahu bozukları alıp torpidonun üstüne vurdum resmen avucum yere bakacak şekilde. nasıl bir psikolojiye girdiysem dolmuşçu olmuştum sözlük. o sessizlikte son darbeyi vurarak konuyu kapadım;
- para üstü almayan varmıııaaaa?
Yahu sahi bu adamlar bunları yaparken bir de araba kullanıyorlar...
dolmuşcu bir baktı bana, teşekkür ederim dedi. bense yardım etmiş olmanın ve başarmanın mutluluğu, bir de o halimin şaşkınlığıyla bütün yol boyunca bunu düşündüm.
Müthiştir yahu. iyi gelir diye değil, cidden enerji veriyor. Dur hemen, o tür enerjiden bahsetmiyorum. Dün akşam şişliden *** eve dönmek için metrobüs durağına giderken seyyar fındıkçı üzümcüden ver beş liralık fındık üzüm dedim. O soğukta cebime koyduğum fındık ve üzümleri yiye yiye yolu tutmak nede güzel oldu inanki. kapşonumuda çektim başıma, hatır hutur yiyerekten vardım metrobüs durağna. Hatta metrobüstede elim cebime gitti ama o kalabalıkta kıtır kıtır fındık üzüm yesem, yanlış anlayıp döverlerdi herhalde beni.
Sen kilo alma diye sabah kahvaltısında kepek ekmeği ye, su iç, öğlen ağzına tatlı, hamur sürme, git akşam bütün yol boyunca fındık üzüm ye... Güzelmiş ama... Anlarsın ya...
Borusanın desteklediği proje kapsamında, trafiğe kapalı olan ve dar sokakları bulunan istiklal Caddesinde küçüklüğü ile bilinen "Mini Cooper"lar göreve başladı.
Taksim ve çevresinde "polisin sıcak yüzünü" vatandaşlara göstermeyi planladıklarını ifade eden yetkililer, istiklal Caddesinde yabancı dil bilen kadın personelin de yakın bir zamanda göreve başlayacağını bildirdi. Vatandaşların ve turistlerin, araçlara yoğun ilgi gösterdiği görüldü.
Kimisine göre yorganını boğazına kadar çekip uyumak, kimisine göre bir sabah programı açıp izlemektir.
Ama benim için kesinlikle Shine on you crazy diamond* ile başlayıp since i have been loving you* ile biten bir playlist hazırlayıp, eski bir karikatür dergisi okumak, arada bir sözlüğe bakınmaktır *
Hızlı edit:
--spoiler--
istanbul'da geceden itibaren etkili olan sağanak nedeniyle meydana gelen trafik kazalarında 4 kişi yaralandı. Kaza ve yağış nedeniyle yollarda kilometrelerce araç kuyrukları oluştu.
--spoiler--
Vazgeçtim almıyorum keyif falan.
Çıkışta kavgaya davet eder gibi, uludağ sözlüğün formatına aykırı düşünceleri, sözleri* söyleyecek ortama davet etmektir.
Tabiki sanaldır, ciddiye alınmamalıdır.
Lost Forumun açtığı sözlüktür. Deneme aşamasındadır.
--spoiler--
kurallarımız şunlar
-bildiğimiz forum kuralları geleneğimiz sürecek,
-üye alımı forum dahilinde ve sözlükte kullanacağımız lakaplar forumumuzdaki üye adımızla aynı olacaktır,
-çaylak olarak başlayıp kendi "entry"lerinizi tıpkı ekşi sözlükteki gibi sadece siz ve biz yazarlar görebileceksiniz,
sonra zamanla sözlük bünyesine yazdıklarınıza göre sizleri alacağız..
-dikkat edeceğiniz hususlara saydıklarımızın dışında kendiniz olun, gerisini bize bırakın diyebiliriz..
sözlüğümüz şuan test aşamasında olduğu için pek çok eksiği ve aksaklığı mevcut,
zamanla giderilecekler fakat şimdilik kolaylık açısından tarayıcı olarak sözlük için
internet explorer kullanmanızı öneririm..
--spoiler--
Ahanda link : http://lostforum.gen.tr/sozluk
--spoiler--
bugüne kadar elektrikle mi oy kullandın?
--spoiler--
(bkz: #8882072)
Hoşgelmiş yazar lakin gelir gelmez forum tarzı muhabbete başlamıştır.
Formatı çözse bari...
Edit: olay üzerine ilgili entry'i silmiş ve beni seri eksilemiştir :) Bir de bilse karma derdimiz olmadığını...
Biz yine de Hoş Gelişler ola diyoruz...