Carrefour un türkiye genelinde discount kanalındaki süpermarketlerle(bim,a101,şok vs.) rekabet etmek amacıyla açmaya başladığı zincir. kalite anlamında daha iyi olduğu su götürmemekle beraber bu marketlerde çalıştırdıkları elemanlarını 6 ay içinde derdest etmesiyle nam salmaya başlamıştır. neden 6 ay? çünkü ef fazla 2 haftalık ihbar tazminatı ile çalışanı kapının önüne rahat rahat koyabilirsin. böylece kıdem gibi bir sorunun olmaz, dolayısıyla da beklenmeyen maliyet gibi bir sorunun olmaz.
kendilerini ırak şam islam devleti başlığında bol bol gördüğümüz, asıl gayeleri halkı dinden soğutmak olan ve leblebi yer gibi kafa kesen bu deyyusların sözlükten silinmesi için açılmış kampanyadır.
ILS landing yapılamayan, işi Visual landing'e bırakan havaalanıdır. pisti kısadır. yani inişi de kalkışı da ayrı zordur. ICAO kodu TNCM'dir. ayrıca asıl ismi
çocuğun muhtemelen büyük bir psikolojik baskı altında yaşayacağı gerçektir. muhtemelen liseye gittiğinde ve daha sonraki hayatında ananesinin filmi dolayısıyla kendisiyle dalga geçilecektir. insanın yaptığı herşeyi bir süzgeçten geçirmesi gerektiğinin de en büyük göstergesidir bu. alınan yanlış bir karar ileride çocuğunuzun hayatını bile etkileyebilir.
Sözlükte nasıl olur da başlık açılmamış olur dediğim müthiş mi müthiş Chris Cornell şarkısı.
As hope and promise fade
And the sun forgets to rise
Well, I'm lonely and I'm thirsty
But it's better I stay dry
I'm never more than two drinks away from crying
I stare into the glass
Wait for the time to pass
And I thank you for the offer
But you know I must decline
I'm never more than two drinks away from crying
There used to be a time when I could hold my head up high
My life laid out before me
Rivers flow with wine
I had my love beside me
And everything was fine
Now the ride is over
Time to say goodbye
As hope and promise fade
Midnight turns to day
Well, I'd love to drown my sorrow
But I can not tell a lie
aziz yıldırım dır efendim. kendisinin şike yaptığı mahkeme kararıyla sabit olduğu halde hala ortalıklarda ona buna laf atan sözüm ona spor yöneticisidir.
1996 da kardak kayalıklarına türk bayrağı diken 12 türk sat komandosunun yunan ajanları tarafından öldürülme hikayesidir. gerçeklik payı var mıdır bilmiyorum. ama böyle birşey varsa Türkiye'nin büyük bir acziyet içinde olduğu su götürmezdir. habere göre kaynak olan gazete çok güvenilmez bir gazete imiş. doğru olabilir. ama benim en çok merak ettiğim 12 türk komandosunun gerçekten ölüp ölmediğidir. hepsi öldüyse tesadüf demek gerçekten hafif kaçar
ingiltere monarşisinde 60. yıl dönümü anlamına gelmektedir. Bugün itibariyle kraliçe elizabeth için 1 milyon insan yağmura aldırış etmeden londrada thames nehri kenarında yapılan alayı izlemek için sabahın erken saatlerinden itibaren kıyıları doldurmuştur.
başbakanının her dediğine balıklama atlayan, yaptığı yorumlarla oksijen ziyanına neden olduğunu kanıtlayan melih gökçek ten artık beklenilen durumdur. ayrıca insan sormadan edemiyor: arkadaş bir tane mi akıllı yok aranızda?
gayet olabilir bir durumdur. zira laiklik kökü eskiye dayanan bir kurumdur. kemalizm ise 70-75 lik bir tarihe sahiptir. yani laik ya da seküler olmak için kemalist olmak değil çağdaş bir insan olmak yeterlidir.
düzgün bir tartışma ortamı yaratılması gereken uludağsözlük ün liseliler tarafından işgal edilme durumudur. milletin anasına avradına direk sövenleri mi dersiniz, birbirlerine ilkokul çocukları gibi lakap takanlarımı dersiniz. hepsi buralara doluşmuş maşallah.
geçen gün londra nın en büyük irish pub larından olan o'neils e gittiğimde bir eleman gördüm galatasarayın aslan formasıyla. gittim bir selam verdim. "nerelisin?" diye sorduğumda liverpool cevabını alınca bayağı bir şaşırdım. bir arkadaşı daha geldi yanına 10 dakika sonra. onda da parçalı forma var. tekrar gidip, dedim ya nerden geliyor bu galatasaray sevgisi... liverpool da çok popüler, severiz galatasaray ı dediler. nasıl bir gurur yaşadığımı anlatmaya gerek yok sanırım. siz hala galatasaray ın tek başarısının uefa kupası olduğunu ve bizim sadece bununla övündüğümüzü düşünmeye devam edin.
9 yıla yaklaşan iktidarlarında çeşitli renklere dönüşmüş akplilere verilebilecek isimdir.
-milli görüş gömleğini çıkarıp demokrat olduk dediler. sonra demokrasi bir araçtır deyip araçtan indiler.
-her yerde türbana özgürlük dediler, eyvallah deyip az buçuk da destek verdik, ardından ergenekon kisvesi altında bütün muhalifleri içeri aldılar. internetteki özgürlükleri kısıtladılar, kısıtlıyorlar.
-kürt sorunu vardır, açılım gerekiyor dediler. , eyvallah dedik, bugün seçime girerken bir numaralı milliyetçi oldular: bugün kemal kılıçdaroğluna sırf batman da, van da miting yaptığı için demediğini bırakmıyorlar.
-alevilerin hala nasıl chp ye oy verdiğini anlamıyoruz. bir sürü çalıştay yaptık, onlara bir statü verdik dediler; ama bugün tayyip efendi illeri gezerken chp liderinden:"tuncelili ya alevi ya", diye bahsediyor.
bunun gibi onlarca şey yazılabilir.
kısacası bu adam ve adamlar bir bukalemun misali o gün ne popüler olacaksa ona yönelip, sonra da insanları madden veya manevi olarak kullanıp bir paçavra gibi kenara fırlatıyorlar.
yapılması çok zor eylem. 6 ay oldu ingilizcenin göbeğinde geçirdiğim zaman. ama hala cümle kurarken sıkıntı yaşıyorum. çok az oluyor ama hala insanları anlamada zorluk yaşayabiliyorum. nasıl olacak bilmiyorum sözlük...