gerçekleşirse kendisi için şeç beğen al durumunda olacağı an ama hiç olmayacak iş, çünkü zamparalık tarihine adını altın harflerle yazdırmış kişi kına gecesini bile sabote eder yinede işini görür.
breaking bad'de uyuşturucu piyasasında hatırı sayılır bir yerde olan gus fring'in fast food zincirleri. hem meth hem de tavuk pişiren bir yöneticisi vardır.
kırklareli'nin en güzide yerlerinden biridir. oluk oluk neşe ve keyif akar. kaptan köşkünde gibi hissettirir. muhabbetin, hoşbeşin harman olduğu yer. her daim güleryüzlü esnaf size can dostluğu eder. şehrin kalbinin attığı merkezlerden birisidir. birbirine yakın masalar, kadim dostlar iç içe gelir. müdavimleride kafa dengi insanlardır, sohbet gırla gider. mekan eşrafında istenildiği gibi zaman geçirilir. kıyıda köşede hemen bir köfteci, çorbacı vardır. **
madem kadınların baskın olmadığı, çekip çeviremediği bir mecra yok, o zaman niye buraya da el atmıyorlar? o afet-ül devranların, taş hatunların vücutlarına hayranım. bir hugh hefner olsam kesin yaparım bunu. hepsini alır, giydiririm formalarını çıkartırım sahaya. karşılarına da dişli bir rakip bulduk mu tamamdır. bunlar için en uygunu futbol takımı.
benim ideal kadrom şöyle; kalede heidi klum*, savunma dörtlüsü selita ebanks, karolina kurkova,laetitia casta,petra nemcova`. burada avrupa ekolü oluşturdum çünkü bunlardan top geçer adam geçmez.
national geographic yapımı, yaşanmış olayların ele alındığı, olayı bizahitinden yaşayanlarında ilk ağız olarak yaşadıklarını anlatmasıyla, canlandırmalarla iyice kendine çeken bir belgesel. ekseriyetle uyuşturucu kaçakçılığı yüzünden kodesin dibini boylamış, karalar bağlayan insanların gerçek hayat hikayeleri anlatılıyor. terör olayları, kaçırılma veyahut başka bir durumda söz konusu olabiliyor. bu programda ister istemez uyuşturucu tacirliği yapmış kişilerin trajik hikayesine ortak oldukça, içiniz burkuluyor. yaban ellerde bir başına çaresiz kalmak zor, insanın yüreği burkuluyor. ama sonradan çatıyorsunuz,ulan kıçına koli bandıyla uyuşturucu yapıştırırken neredeydi aklın diye içinizden kalayı basıyorsunuz.
ilk denk geldiğimden beri iki cihanda boğmak istediğim kız. o nasıl bir iticiliktir lan! ekranda belirmesiyle birlikte irkildim, bir kaşık suda boğmak mübahtır bunu. öyle sinir bozucu bir ukala. açık hava sinemalarında kötü adamı canlandıran aktöre gazoz şişesi fırlatan insan haline büründürdün lan beni.
ürküyorum lan! o nasıl bir haşin bakıştır. çok iyi odaklanıyor servise, ama tedirgin oluyorum. cevval bir hale bürünüyor. ister istemez korkuyorum, dellenecekmiş gibi oluyor sanki. hele bazen güneş vuruyor yüzüne, daha bir keskin bakıyor. rakibi olsam tırsardım kesin sırf bu yüzden. meydan okumaya gelmez.
vücudu bütünüyle saran huzursuzluk vaziyeti. ne menem bir şey yahu, bir perde açık kalıyor ama insan huzursuzlaşıyor işte. sanki klostrofobiden muzdaripsiniz. anadan doğma üryan gibi bir durum içine sokuyor insanı. evin içinde yaşadığınız her an sanki izliyormuşsunuz hissine kaptırır insanı. ezcümle sanki bir olup evinizi dikizliyor gibi hissettirir. temizlik günü, rüzgarları havalarda sıklıkla karşı karşıya kalır insan bu meretle. huy olarak kaptığınız zaman bir daha iflah olmazsınız. o perde açılmasın, yarasa gibi kıvranırsınız.
otobüs yolculuklarında sıklıkla karşılaşılan hadisedir. muavin vazifesini yerine getirmek için normal bir şekilde kolonyayı uzatır ama kendinden emin aynı zamanda nezaket kurallarına göre hareket eden yolcu '' yok almayayım '' diyerek teklifi bloke eder. muavinde oluşan izlenim size pimpirikli damgası yapıştırır. bunlara müteakip muavin tekrar su veya kek getirdiğinde ikiyüzlü yolcu aksi bir davranış göstererek hemen hücum eder.
kasabian'ın enerjik ve hiperaktif solisti. kabına sığmayan bir adam, sürekli hoplayıp zıplamalarıyla meşhurdur, adeta dinamiklik abidesi. brit rock'ın mihenk taşlarından biridir. aksanıyla şarkılara renk katıyor.
kalplerde hafif bir sızlama, burukluk yaratan hadise. orjini ve uyruğu türk olmasına rağmen böyle bir duruma tanıklık etmek, biraz içerletiyor bünyeyi. kabaran milliyetçi duyguların değil de, gurur meselesi kıvamında bir his.
euro 2008'de türkiye- isviçre maçında hakan yakın golünü attıktan sonra hiçbir tepki göstermedi, soğukkanlı bir tavırla devam etti oyununa. ağırbaşlı bir tutum gösterek aslına itimatlı bir hareket etti.
öyle eleştirilecek, aşırı tepki gösterip hain ilan edilecek bir tarafı yok, fakat bir hayıflanma yaratıyor kişide.
kesinlikle verilmek istenen mesajı eveleyip gevelemeden, allayıp pullamadan en net bir üslupla anlatan yalınlıktır.
ilk olarak ''üreten susarsa türkiye susar'' temasıyla en etkili bir şekilde anlatmışlardı, zanaatkar ve esnafın kendi bakışından yola çıkarak. sakız alırsan bakkal kazanır, bakkal kazanırsa toptancı kazanır, toptancı kazanırsa vs. gibi hiç zincirleme saçmalıklara inmeden müthiş bir şekilde konuyu idrak ettirmişlerdi bize. şimdi de eğitim konusundaki imkansızlıkları öğrenci psikolojisiyle ele almışlar. yazana, düşünene, uygulayana yıldızlı pekiyi dedirtiyor.
wikileaks'in avustralya kimlikli kurucusudur. afganistan'da yaşanan savaştaki gizli belgeleri yayınlayarak adını tüm dünyada duyurmuştur. gerçekleri gün yüzüne çıkardığı için kapital devletler tarafından pek sevilmemekte. diplomatların, gizli istihbarat servislerinin nefret ettiği adamdır. hakkında söylenenlere göre konar- göçer bir hayat tarzı sürüyormuş, havaalanları evi gibi olmuş. yaptığı işin zorunluluğu gereği yollarda geçen bir ömür ve insanlığa sunulan her türlü gizli dökümanlar. nerede kargaşa, orada bitiveriyor.
dün itibariyle isveç'te hakkında tecavüz suçlaması yapılmış, fakat daha sonra yakalama emri kaldırılmıştır. böyle kirli dolapların çevrilmesi hangi nedenle olursa olsun ''kişisel zedeleme'' harekatıdır.
son derece terbiye yoksunu insanlardır bunlar. araştırmacı gazateci gibi didik didik ederler faturaları. sanane yahu! anketör müsün, enerji sarfiyatını mı açığa çıkarıcaksın? parça pinçik edenleri bile vardır. kendi kendine kıyaslama yaparlar, '' hımm gene kabarık gelmiş sabahlara kadar oturursa olacağı budur'' der içinden. suçüstü yakaladığınızda da bozuntuya vermezler. '' aa günaydın nasılsın faturalar gelmiş bizikini arıyordum'' diyip hemen kabahatlerini örtbas ederler.
dağdan gelip bağdakini kovmaktır. evden kovulası kişidir bunlar. yakın akrabalık samimiyetini kötüye kullanıp çıkar sağlayandır. aynı zamanda evi artık yol geçen hanına çevirmiş komşu da bu yakışıksız fiili gerçekleştirebilir. hayır kardeşim madem ki bu kadar müptelası olduğun bir ilgi alanın var, otur paşa paşa yayıla yayıla çıkar zevkini. niye milletin rahatını kaçırıyorsun!..
