hayattaki en kötü iki şeyden biri interntette espri yapan ekşici görmektir. aynı espri daha önceden 2 milyon kez yapılmış olsa bile ekşici o espriyi 2 milyon + 1 kez daha yapmakta sakınca görmez. ekşi sözlük'te dolaşırken korkuyorum artık espri görürüm diye. kabusum oldu aq.
bir kamu hizmetidir. çaba bazen işe yarar bazen de işe yaramaz. yine de denemek lazım tabi, arada iki çocuk var kendinizi düşünmüyorsanız onları düşünün aq diye çıkışmak lazım. böyle bir çifti geçen barıştırdım şimdi mutlu bir şekilde devam ediyorlar... kanımca bazı insanlar zaman zaman macera arıyor..
uludağ sözlüğün bağcılar'a benzemesi gerçeğinden yola çıkarak yapılan değerlendirme. yaralı stayla türküleri ile dolsun ana sayfa. siteye girince player otomatik olarak aktif olsun, ikilem yaşamayalım.
genel olarak başlık açan yazar profili incelendiğinde ortaya çıkan görüntü. köşe başında beş kişi takılıp şahinle turladıktan sonra yazarlık yapan tipler var. uludağsözlüğe ne zaman girsem kendimi bağcılarda gibi hissediyorum. *
kadınların efendi erkekleri siklememe nedenleridir. sevip sevmemek haricinde efendi erkekleri bir adam yerine koymama durumu var. bunu ciddi ciddi bir hatuna sordum, eli yüzü düzgün bir messi varken neden apaçi ronaldo dedim ? messi akşam soğan kırıp kuru fasulye yiyip kahvede göt büyütür dedi. ronaldo'da barda diskoda kıvama geldikten sonra akşam ateşli bir şekilde seks eyler dedi.
messi aldatmaz ama ronaldo aldatır dedim ? messi zaten aldatamaz ki mal o dedi. kadınların zekası bize göre çok değişik işliyor.
paranormal olayların geçtiği mekanlarda bulunan eşyalardır. yıllar yılar önce saadettin teksoy programında görmüştüm. reyiz ve ekibi mağdurlarla görüştükten sonra eve kamp kurup gece kamerayı açık bırakıyorlar. işte o sahneler bir çok korku filminden bile daha tırsınçtı. 100 kiloluk koltuk takımı havada taklalar atıyor, minderler amuda kalkıyordu. bardaklar yılan dansı yaparak titriyordu.
uzun araştırmalar sonunda saadettin teksoy cin olabilir diyerek konuyu kapatmıştı. amuna koyim insanları ne zortlatmışlar zamanında ya. ulan 3 gün uyuyamadığımı bilirim sırf o görüntüler yüzünden, gözümün biri açık koltuğu dikizleyerek uyuduğum günler olmuştu. amuda falan kalkar diye.
tırsmamıza rağmen yine de izliyorduk saadettin reyizi. öbür haftaki programda da sekiz yaşındaki çocuğun elini öpüp baba dede diyen yaşlı moruklar vardı. çocuk geçmişten gelmiş yeniden doğmuş ben sizin babanızım diyordu onda da.
insanın beynine kan sıçratan sevgilidir. organın ne kadar hassas ve çıt kırıldım olduğundan habersiz olacak ki kek hamuru gibi avuçlar birden. dur lan napıyosun deyince de yaa ne var deyip sırnaşır. erkek adamın taşağına ani hareketler yapılmaz.
oral seksin nimetlerinden yeterince faydalanmayan kişidir. geçenlerde fazla samimi olmadığım bir hatunla game of thrones finalini konuşurken sana oral yapsalar hoşuna gider mi diye sordum. limon yalamış gibi bakıp ağzın amda ne işi var dedi. oral seks hakkında yeterince bilinçli değiliz. bu sadece ufak bir örnek.
biraz da olsa vicdan azabı çekerken ortaya çıkan çizgiyi aşıyorum hissidir. an be an tanık olurken o hisse, yiyoruz bi book ama hadi hayırlısı denerek devam edilir. çok acayip bişi çünkü güç artık sizinle değil, kontrolsüzce bir ilerleyiş vardır. yine de hiç bir şey için geç değil tabi. ateşli geçen ilk gecenin sabahıbda tekrar ışığın tarafına geçmek için bir fırsat vardır. bir kerecikden bir şey olmaz.
vücut ve akıldaki elektriği ağızdan ağıza, dilden dile paylaşma durumudur. öpüşmenin en ateşli evresinde içgüdüsel olarak yapılır. özellikle diller birbirini ararken hissedilen o kavuşamama sorunu aşkın çaresizliğine büyük bir örnektir.
bir sevgi gösterisidir. öyle ki ayrılırken öpülecek en tatlı yer seçilir, göğüslerinin arası. oraya kondurulan dilli dudaklı öpücük, aşkın damıtılmış halidir.
elektriklenme olayının bir üst sınırıdır. burada elektrik trafosu patlamış gibidir, 35 dakika boyunca gözler gözlere kitlenir. gözlerin teması araya giren üçüncü şahıslar tarafından bazen kesilse de kaldığı yerden aynı heyecanla devam eder.
öyle gözüküyor ki artık bir tarafın adım atma zamanı gelmiştir böyle durumda, işte her şey burada boka sarıyor. lan gidip de tanımadığın hatuna ne diyeceksin ? biz otuzbeş dakikadır kesişiyoruz gel sevgili olalım diyemezsin. aslında denmeli amk da denmiyor hemen.
ilk adım böyle bir şeydir sonradan kravatın kadar rahat kendine bağlayacağın hatun karşısında çakma heyecanlar yaşatır. keşke ilk adımın standart bir reçetesi olsa da hep onu uygulasak aq.
insanı derin düşüncelere sokan talihsiz bir durum. mesela bir mekanda sessizce oturup uzaklara bakarken içten içe kuuulum he deyip etrafı kestiğiniz an insanların yanınıza gelip ''neden yalnız ve dertli oturuyorsun kredi borcun mu var'' demesi ortamı gerer.
mesene, mirc ve mynet'ten oluşan internettir. 2004 gibi bu sitelerin hiç biri yoktu, biz o zamanlar youtuba girip video paylaşmaz, facebook da onu bunu dürtmez, twitter da ota boka fav atmazdık. insan gibi girerdik internete çıkardık hemen, internetin bi karizması vardı.
şaka lan şaka, internetin yarısı yokmuş lan o zamanlar. çeyrek internet kullanmışız biz.
bir dönemin daha sonuna gelindiğinin işaretidir. eminem 44 yaşındaymış demişlerdi inanmamıştım, eminem 44 yaşındaysa drdre 60'lık dededir lan. torunu falan vardır onun. hayat garip...
düşün mesela gerçekten böyle bir şey oldu. 3200 yılında doğdun ve aynı dönemde yaşadığın süper zeki bilim adamları zaman makinesini buldu. bu durum artık o kadar klasik oldu ki her eve bir zaman makinesi düşmeye başladı. sen de ulan şu makineye atlayıp 2014 türkiye'sinde anadoludaki bir köy kahvesine gideyim dedin.
bastın makinenin 'time' tuşuna ve gittin. içeri girdin ve ''ben gelecekten geliyorum ahali'' dedin.
acaba ne olurdu ? hep merak etmişimdir böyle bir olayı, zaten zaman makinesi bulunsaydı insanlar gelecekten gelirdi bizim de haberimiz olurdu diyorlar. ya gizli gizli gelip gittiyse adam ?
insanı anlık da olsa korkutur. ayna karşısında kendine bakarak 'bu gece bütün kızları tavlayacam olm' diye kendini motive edip saçlara jöleyi yedirirken o gözlerle karşılaşır insan. yüzünü dönmezsin tabi aynadan net olarak görebiliyorsundur onu, ağzını eğip ummm yaparak küçümser bi şekilde bakar.
o an dönüp 'ne bakıyon hiç yakışıklı erkek görmedin mi' diyesi gelir insanın ama denmez. tipin değildir çünkü...
kaybettiği veya kaçırdığı bir şey yoktur. eksiklik hissetmesin yani bu yönde, ben neden böyleyim diye düşünüp kafasını taşlara vurmasın. hayat öyle bir şey ki, yani hayatın kendi içinde karışıklığı ve sistemin omuzlara bindirdiği yük başlı başına katlanması zor olan bir şeydir. bu kadar komplike olayın içinde halka yapamıyorum diye üzülmek nankörlüktür.
seksi gelmek derken seksi bulmak. mesela önceden beyaz tenli hatunları daha çekici, daha o mıknatıs ben demir misali görürdüm ama zamanla değişti bu. artık esmer hatunlar daha çekici ve daha seksi geliyor. kimyasal bir değişim bu galiba, yada iki tane güzel esmer hatun gördüm anlık konuşuyorum ondan.
mahalle pazarındaki halkı şaşırtma girişimidir. herkes bu ne lan derken siz elinizde mızrak ilerleyip iki kilo patates alıp çıkarsınız. sadece türkiye'de olabilecek bir eylemdir. bir türkün aklına geldiyse türkiye'den başka yerde olmaz.
uzaktan veya yakından hissedilen karizmadır. sülalede bir psikolog varsa hemen başlarlar '' benim gaynım büle bi durgun bakıyo ne olmuş ola' diye. bundan dolayı psikolog insanı bir doktor karizmasına erişir.