Ali altay, Murat Göğebakan gibi ünlülerle çalışmış, Doğa için çal projesinde yer almış, Bakkal ve Bohem grubunda çalmakta olan davulcu. Karizmasının yanında şeker gibi bir insandır.
Placebo'nun 8 Haziran 2009 tarihinde çıkacak albümü ve aynı zaman da albümle aynı adı taşıyan single nin ismidir.Placebo'nun resmi sitesi (placeboworld.co.uk) üzerinden indirilebilir. Gerçekten takdire değer, anlamlı, ve albümün ne kadar iyi olacağını gösteren bir çalışmadır da. Sözleri şu şekildedir;
i, i, i will battle for the sun
and i, i, i won’t stop until i’m done
you, you, you are getting in the way
and i, i, i have nothing left to say
i, i, i, i, i will brush off all the dirt
and i, i, i, i, i will pretend it didn’t hurt
you, you, you, you, you are a black and heavy weight
and i, i, i, i, i will not participate
dream brother, my killer, my lover
dream brother, my killer, my lover
i, i ,i will battle for the sun
'cause i, i, i have stared down the barrel of a gun - no fun
and you, you, you, you, you are a cheap and nasty fake
and i, i, i, i, i am the bones you couldn’t break
dream brother, my killer, my lover
dream brother, my killer, my lover
dream brother, my killer, my lover
dream brother, my killer, my lover
dream brother, my killer, my lover
dream brother, my killer, my lover..
Her gün, yazarın büyük bir hevesle açtığı konunun, 00:00 itibariyle, dünde kalması ve sol frameden kalkmasıyla oluşan hadisedir. insanın içine cuk diye oturur. Ne hevesle açılmıştır halbuki o konu. Bu yüzden, 23:35 sularında yazmakta olduğum bu başlığı, hemen açmıyor ve bekliyorum.
Kırmızı ışıkta beklerken, akabinde sarı ışığın yanması ve hemen ardından yeşil ışığın yanmasından 0.001 milisaniye sonra kornaya basan bir canlı formudur. Çok dehşet refleksleri ve gözlem yeteneği olan bir adamdır. Ama bu, davranışın yapılmasının ardından, o zamana kadar beyne kaydedilen tüm küfür dağırcığının tekrar gözden geçirilmesine engel olamaz. insan içinden "lan dingil, biz de araba sürüyoruz di'mi" şeklinde bir sözde soru cümlesi kurar.
Vietnam savaşında, kimilerininin hafızalarında vietnam savaşına dair kalmıs tek kare olan polisin bir esirin kafasına silah dayatıp öldürmeden önce son resmini çeken, bu resimle ödül almış, 71 yaşında ölmüş forografcı. Ayrıca
Nokia telefonlarında 100 mesajdan sonra mesaj gelmesi halinde oluşan durum. Hadi anladık, hafızan o kadarına yetiyo, ama bi kaç mesaj sildikten sonra mesajın hala gelmemesi yok mu. insanı çatlatıyo resmen. Hafızayı boşaltalı yarım saat oldu, hala mesaj gelmedi.
Türk insanın en büyük hastalıklarından bi tanesi. Hepimizin yaptığı bir şey. Ne verilir iki paket sigara parası bi albüme. Limewire ne için var di'mi efem? Ama iş sözlükte, forumlarda bok atmaya gelince üstüne yoktur "ne mallar, ben çıksam daha iyisini yaparım". Çık da yap o zaman. Maalesef çoğu güzel grubu, şarkıcıyı küstürmüştür bu hadise.
Resimlerin, yazıların, bilimum dosyanın konulabildiği, hava atmak amacıyla da kullanılabilen, lakin popularitesini yonja, facebook vs gibi sitelere kaptırmış şey. *
-Dışarı çıkıp temiz hava almak
-Allah'a dua etmek *
-Sosyal bir aktivite içerisine katılmak. Maç yapmak, konsere gitmek vs.
-Sözlükte takılmamak
-Duş almak
-Anılardan, slow müziklerden uzak durmak.
-Metal dinlemek
-Sadece dinleyebilecek kişilerle konuşmak
-Bilinçli olup o sürecin biteceğini bilmek
Bireyin kendine hiç yakıştıramayacağı durumlarda bulunduğu veya benzer durumları yaptığı anda kapılacağı his. Annenin babanın cebinden para çalmak, yalan söylemek, gereksiz davranışlarda bulunmak, görgüsüzce davranmak, halka açık ortamda rezil olmak (erkekler için) mastürbasyon sırasında yanlışlıkla yakın arkadaşın düşünülmesi, bu duygulara sebebiyet verecek durumlardan bazılarıdır.
Tüm halk arasında, net aleminde, forumlarda ve sözlüklerde *
bolca rastlanabilecek türde, son derece saygılı, güçlü, sağlam karakterli tiplerin oluşturduğu sınıftır. Hep kötü anlaşılıp yanlış değerlendirilmişlerdir. Halbuki amaçları yardımdır. Zira onların amacı ortaya inançla ilgili polemik konuları atarak, tüm gün içerisindeki negatif duygularımızı onlara derin anlamlar içeren sözler söylerek atmamızı, onlara bakarak gülmememizi, ve insanların ne kadar aşağı bir duruma düşebileceklerini gösterip bizi şu aklımızı yiyen güzelim ülkemde, en azından daha da kötülerinin olduğunu gösterip rahatlamamızı sağlamaktır.
üzerinde çok çeşitli fikirler yürütülebilecek bir seçenektir. TTNetin süper hızlı internet ve kota hizmetiyle indirilen programın, veya emeğin ve emekçinin yanındayım diye yüzlerce dolar bayılıp alınan yazılımın, kurulumunun 2.aşamasında çıkan seçenek.
"Abi 48 C.F.R. 2.101 sayılı son kullanıcı yasa zart zurtu bana göre değil ya, kullanamam ben bu programı."
Milli güreşcinin tecavüzcü çıkması, ata tecavüz ve bilimum sapkın olayları, inanç sorgulamalarını, son günlerdeki siyasi krizleri, değer yargılarının kayboluşunu gören bir vatandaşın sözde soru cümleciği şeklinde oluşturduğu kelimeler bütünü. *
Dikkat edildiğinde sıkça göze çarpan bir durumdur. Yazarın o gün ki yaşadığı ruhsal durum veya kafasına takılan olayların bir yansımasıdır. Aslında hepimizin belki de yaptığı veya yapmak istediği bir şeydir. Bir örnek verecek olursak, (söz meclisten dışarı) diyelim ki yazarımız evlenecek ve kafası bekaret konusuna takıldı. Nerde var ne yok bütün bekaret konularına bir mesaj yazarak, konuyu sol framede güncelliğe taşır, ve insanların görüşleri doğrultusunda kendi egosunu da tatmin etmiş olur. Veya yazarımız ayrılmıştır, terk edilmiştir, bu durumla ilgili bütün başlıkları gündeme taşır. Dikkatle incelendiğinde çok yaşanan bir durum olduğunu ve örneklerin arttırılabileceğini söyleyebiliriz.
http://www.zlam.com adresinden ulaşabileceğiniz, eğlenceli şakalar, oyunlar, testler ve ekran koruyucular bulunan, bunları arkadaşlarınıza da yollamanızı sağlayan hoş sitecik.
Çok karmaşık duyguların, eksiyi yiyen yazarın beyninde vuku bulduğu psikolojik haldir. Zira kin, nefret, öfke gibi kötü duygularla beraber, hemen içten bir küfür dağırcığının gözden geçirilmesi, ardından eksi verene ayar verecek bir cümle arayışına girilmesi, veya eksi verenin bir bir girdisine de eksi verme düşüncesi bu talihsiz olay sonrası en sık rastlanılan davranışlardır. Fakat bunun yanı sıra, çoğunlukla siyaset başlıklarında ayar verilen bir girdiye, veya eksi oy almayı hak etmeyen bir girdiye eksi oy verildiyse, bu kişi de "çekemedi şapşuk, nihahha" gibi ünlem cümlecikleriyle beraber "ne eksi veriyon ş.siz, ben sana yapacağımı bilirim" şeklinde cümleler de kurulması öngörülebilir. Fakat en sık rastlanılan durum ise bakıp bir tepki vermeden geçmektir. inş bu girdi sonrası "bak bakalım hangisini yapıyomuşsun?" mantığıyla verilecek eksi oyların kurbanı olmam diyor, görüşlerini almak üzere konuyu diğer yazar arkadaşlara bırakıyorum.
Forumlarda sıkça gördüğümüz, şimdi de sözlüklere sıçramış olan davranış biçimi. Başlığını açar, baktı yazan yok, haspel kader birisi yazar, az beklenir başka yazan olur mu diye, olmadı fırsat bu fırsat denip, alakasız bir bakınız verilerek konunun güncelliği de bu kısırımsı döngüyle sağlanmış olur.
Aslında insan oğlunun tüm davranışlarının dayandığı esas. Neredeyse çoğu şeyi bu amaçla yaparız. Başkasının bizi önemli sanması için. insan egosu bu şekilde tatmin olur ancak. Depresyonların %95 'nin sebebi bu kaynaklıdır.
Yaptıkları işleri, o kulvardaki tanınmıs kişilere kıyasla daha büyük bir başarıyla ve özveriyle gerçekleştirdikleri halde, adını söyleseniz "O kim be, Hönk?" gibi soru ve ünlem cümlecikleriyle karşılabileceğiniz kişilerdir. Ama belki de doğru olanı budur. Bi barın kapısında sarhoş veya kavgaya karışırken veya durup dururken birine laf sokup magazin haberlerine ve Seda Sayan'ın programına katılarak ünlü olmaktan iyidir. Onlarda bunun farkında heralde.
Sözlük ortamında almış başını götüren, aslında sadece bu sözlüğün değil, tüm Türk insanı, yazılı ve sözlü basınınında genel davranış biçimi. Neden yapıldığına hiçbir zaman anlam veremedim, vermiyorum, veremeyeceğimde. Sonucta her insanın kendi bir beyni yok mu? Yanlışı olduğunu düşündüğünü uyarırsın kendince, ama neden karışırsın başkasının beynine o çok var olduğunu sandığın beyinle? Garip. inanmıyosam ben inanmıyorum, Müslümansam ben müslümanım, kapalıysam ben kapalıyım, açıksam ben açığım. Nerde büyüklerimizin anlattığı insanın insanı insanlığıyla yargıladığı günler? Niye herkes, " Atatürkçü mü la bu? Sıkın kafasına pezevenk Allahsızın" veya "Namaz mı kılıyo şu? Vay yobaz!" cümlelerini sarf eder oldu. Bundan sonra da değişmeyeceğini ve giderek daha kötüye gideceğini görmek görmekse başka bir olay.