Herkesin saçma bulduğu kıyaslamadır. Bana göre değil tabii. Olum böyle bi jenerasyonda olduğumuz, bu iki devi gördüğümüz için şanslıyız. Ve şunu unutmayalım ki, insan ırkının yapmaktan en çok zevk aldığı şey ilk olarak seks, daha sonra da kıyaslamadır. Bunun önüne geçemezsiniz. Otla boku kıyaslarız. Zevk alırız. Ve bence, en azından bu konuda yapmalıyız. 10 sene sonra sonra yapamayacağız çünkü. Ve bana sorarsanız, Metallica dır. Müziğin içinde olan, az buçuk kulağa, ritim bilgisine sahip herkes, aslında teknik anlamda Megadeth'in grup olarak daha iyi olduğunu bilir. Ama Metallica Metallica'dır işte. Kulağa, göze hoş gelen şekilde yapmayı becerdikleri için bu kadar popüler olmuşladır.
Ali altay, Murat Göğebakan gibi ünlülerle çalışmış, Doğa için çal projesinde yer almış, Bakkal ve Bohem grubunda çalmakta olan davulcu. Karizmasının yanında şeker gibi bir insandır.
Facebookun yeni uygulamaya koyduğu arayüzdür. Bir kaç gün öncesine kadar geri dönülebilirken, artık döndürülemez olmuştur, ayrıca hesap dondurup açılınca bir değişiklik olmuyor. Beğenin beğenmeyin arkadaşlar, bir hafta içinde herkesin facebook hesabı yeni profile taşınacaktır. Yani eskiye dönmenin pek bir mantığı da yok, he artık kullanmam dersiniz facebook, canımsınız.
Tüm seviye davulcuların izlemesi gereken bir yetenek. Çok oturaklı bir teknik, aksak ritimler, müzikal bir çalış. Ve kendisi profesyonel değil. 2 yerde çalıp bişey oldum sananlar böylelerini görmeli. internet aleminde şöhret salmış Cobus, Vadrum gibi davulculardan bile iyi olduğunu düşünüyorum.
Bilim tarafından kabul edilmeyecek varsayımdır. Evrim teorisi olmak zorundadır. Bilim insanı, "topraktan geldik, toprağa gideceğiz" diyemez. Araştırmak, soruşturmak, bilimsel bir temele oturtmak zorundadır. Bu da bizim düşündüğümüzü gösterir.
islama göre yaşayacaklarımız ve onları seçmemiz. Fakat, Tanrı vereceğimiz kararları da bilecek kadar büyük değil mi? Benim de anlamadığım nokta budur. Tamam diyelim önümüzde iki seçenek var, iyiyi seçersek cennet kötüyü seçersek cehennem, çok genelleme oldu ama örnek veriyorum. Peki yaşamı yaratan, hayat veren, ve bu hayatı bitirecek olan, ve bunların hepsini bilen tanrı değil midir? Yani Tanrı her şeyi bilen değil midir? Tanrı o zaman benim yapacağım seçimi de biliyor olmalıdır. "Allah seçimine karışmaz" deyip kestirip atmak bu kadar basit midir? Hem bu kadar büyük, hem de vereceğim seçimden habersiz? Sizce mantıklı mı?
Büyütülmüş davul markasıdır. Dünyanın en iyisi olması kişiye özel olmakla beraber, böyle geçerli bir yargı yoktur. Herkesin "en iyi"'si kişiye göre değişir. Kim hangi markayla ne deneyim yaşıyor, onla ne paylaşıyor, kendine özel ihtiyaçları ve sound'u hangi markayla gideriyor, hangisini çalarken evinde gibi hissediyorsa, o kişi için özel davul odur. Tama'da olur bu Sonor'da, Yamaha'da Pearl'de. Ayriyetten, bu davul Rock davuludur, yahut bu davul caz davuludur gibi bir yargıda da bulunmak doğru olmaz. Hiç bir davul model veya serisi, tek bir türe hitap etmez çünkü.Tama'ya gelecek olursak, üst modellerinin, özellikle StarClassic ve Bubinga'nın, "kişisel deneyimlerime dayanarak söylüyorum", "iyi" olduğunu söyleyebilirim. Lakin o kadar parayı bayıldıktan sonra iyi olmalarını da bekleyebilirim sanıyorum? Hatırı sayılır ucuz fiyat farkıyla StarClassic yerine Pearl Masters alınabilir, ki yine kişisel deneyimlerime dayanarak söylüyorum, hardware, ses ve işçilik bakımından Masters, StarClassic'ten 2 gömlek üstün. Orta Seviye davulları karşılaştırmaya gerek bile duymuyorum, zira Pearl Vision (vbx-vmx), Tama Superstar Hyper-drive'dan, gerçekten de çok yönden üstün. iki davulu da kullanmış biri olarak bunu bizzat gördüm, ve öyle olduğunu da düşünen çok "Tama"'cı arkadaşlarım var. Mike Portnoy, Lars Ulrich gibi yılda 250-500 bin $ para verdiği endorserleri, ve reklam politikasıyla Tama her zaman genç rocker'lerin gözdesi olacaktır tabi. Daha çok yönlü düşünenlere ise benim tavsiyem;
Beklenenin aksine sanki katılımın biraz daha az olduğu gözlenmiştir, avrupa ayağının sanırım son turnesi olması nedeniyle beklentiler çok yüksek değildi, Kendi kanaatim, diğer konserlere kıyaslanıcak olursa, o kadar muhteşem bir konser olmadığı yönüde. Mike Portnoy yine tükürdü, sayıca artistik yapayım derken çok baget düşürdü,ama Portnoy, her zaman ki gibi çok sevimli, rahat ve müthişti. Petrucci de bir harikaydı, beğenmeme rağmen vokalleri de canlı performans da çok iyi buldum. Fakat ses sistemi, sahne alanının garipliği, setlist'in beklentilerden çok uzak bir şekilde yapılmış olması, konserin ruhunu biraz kaçırdı. Bu arada belirtmekte fayda var, alt grup cynic, özellikle de davulcuları sean muhteşemdi. Şimdilik bu kadar, gerisini de diğer arkadaşlar anlatsın.
18 Yaşından büyük yazar bireylerin (tabi bazıları), yaşca küçük yazarlari, kendilerince küçümsemek için kullandıkları cümle. işin anlamadığım tarafı, bu cümleyi sarf edenlerin, sanki onlar başka gezegenden gelmiş, veya direk 18 yaşında doğmuş gibi konuşmaları, vatandaş, sen de geçtin o yaşlardan? Senin beynin yok muydu o yaşlarda? Farklı bir şey yapmadın ki! Sen o zamanlar bilimsel araştırmalar yapıyor, felsefi makaleler mi yazıyordun? Evet hiç bir şey yapmıyordun, çünkü sözlük yoktu bile, en azından genç girmiş, okuyor sözlükte. Evet, bu küçük yaştaki yazarların bir kısmının gereksiz, saçma entryler girdiğine katılmamak yanlış olur, da, 18 yaşından büyüklerin açtığı aptal saptal siyaset, türban, bilimum gereksiz anket, boş bkz ların yanında ne allasen? ilk örnek olarak bu başlık verilebilir mesela?
Eşcinsellik, hem erkekler, hem de kadınlar arası, aynı cinsiyetlerin birbirleri arasında ilişki yaşamaları anlamına geldiğinden, lezbiyenlikte, kadın bireylerlerin birbirleriyle ilişki yaşaması olarak adlandırılması sebebiyle eş cinsellikle aynı anlama gelir. Yani olmayacak eylemdir
Dünyanın en iyi davul üreticilerinden birisidir. DW, Tama gibi davulların arkasında kalıyor düşüncesi hakim olsa da çoğu insanda, aslında o davullardan kalite, fiyat, ve performans olarak hiç bir eksiği yoktur, hatta Hardware konusunda yarattığı inanılmaz buluşlarla fazlası bile vardır. (bkz: Pearl eliminator demon drive). Pearl Masters serisi, geçmişten günümüze çok sayıda ünlü davulcunun sahnesinde ve kayıtlarında kullanılmış, (bkz: Joey Jordison, Virgil Donati, Dennis Chambers), ve şu an en üst marka davul serisi olarak üretilen Pearl Reference ise Namm Müzik fuarında "Dünyanın en iyi akustik davulu" seçilmiştir. insanın canıdır, her şeyidir.
Placebo'nun 8 Haziran 2009 tarihinde çıkacak albümü ve aynı zaman da albümle aynı adı taşıyan single nin ismidir.Placebo'nun resmi sitesi (placeboworld.co.uk) üzerinden indirilebilir. Gerçekten takdire değer, anlamlı, ve albümün ne kadar iyi olacağını gösteren bir çalışmadır da. Sözleri şu şekildedir;
i, i, i will battle for the sun
and i, i, i won’t stop until i’m done
you, you, you are getting in the way
and i, i, i have nothing left to say
i, i, i, i, i will brush off all the dirt
and i, i, i, i, i will pretend it didn’t hurt
you, you, you, you, you are a black and heavy weight
and i, i, i, i, i will not participate
dream brother, my killer, my lover
dream brother, my killer, my lover
i, i ,i will battle for the sun
'cause i, i, i have stared down the barrel of a gun - no fun
and you, you, you, you, you are a cheap and nasty fake
and i, i, i, i, i am the bones you couldn’t break
dream brother, my killer, my lover
dream brother, my killer, my lover
dream brother, my killer, my lover
dream brother, my killer, my lover
dream brother, my killer, my lover
dream brother, my killer, my lover..
Maçtan sinirini almayan taraflı arkadaşların çattığı derbi hakemidir. Her zaman suçu başkasına atma psikolojisindeki Türk insanının hedef tahtası olmuştur. Fakat o arkadaşlar sinirlerinde ölse de sonuç şudur ki, iki takım da büyük ölçüde şampiyonluktan kopmuştur.
Hakeme gelirsek, bir iki poziyson dışında gayet de güzel maç yönetmiştir. Bu arkadaşların, korkak, yok 90 dakikada atamadı lafları ise başka bir olaydır. 90 dakikada kart yemediler diye azmak zorunda mıdırlar futbolcular, profesyonel değil midir bunlar? Kendilerine idare edecek güçleri yok mudur? Maçta kart yemeden 90 dakikayı tamamlayacak iradesi olan oyuncular varsa, iradesiz oyuncular hakemin sorunu mudur? Maçtan atmamak da korkaklık değildir, iyi niyettir. Adamların kafası iyi niyete basmıyosa hakem napsın? Korkak olsaydı son dakikada 4 kırmızı kart göstermezdi. Ah yurdum insanı.