ilkokuldan üniversite hayatına kadar her an, her yerde karşılaşılabilecek arkadaştır. böylelerinden tek kurtuluş, kendi kendine ya da başka bir arkadaş sayesinde bir sevgili yapmasıdır.
bu senfoniyi yazarken, sağır olması sebebiyle notaları duymak için dönemin tıbbiyecilerinden öğrendiği bir iki tüyo kullandığı rivayet edilir. örneğin ses havada iletildiği gibi, kemikte de iletilir. beethoven da beste yaparken sesi iyi alabilmek için dişlerini piyanoya temas ettiriyormuş. ne kadar işe yarar bilinmez ama bu da bir yöntem.
sınıfa giren herhangi bir arkadaşının elindeki yiyeceğin kokusunu önceden duyan ve avına bir aslan gibi yaklaşarak elindeki tosttan bir ısırık, kolasından bir fırt isteyen ve "hayır"ı kabul etmeyenler yok mu!
- hocanın gelmediği derslerde, müdür yardımcısına yoklama aldıran, bu başarısı ile tüm sınıfın bahçede takılmasını sağlayan ve herkes tarafından sevilen karakterlerde vardır.
- sınıfa iddaa gazetesi getirerek, futboldan anlayan anlamayan herkesi başına toplayan, olmadık maçlara olmadık yorumlar yapan kızlara futbolun inceliklerini anlatmaya çalışan bir öğrenci de daima vardır.
beraberlik sayısının yüksek olacağı bir gruba benziyor bu grup, o sebeple trabzon'un 7 veya 8 puanla gruptan bir üst tura çıkabileceğine inanıyorum. avrupa içinse 3 beraberlik yeterli.
a- iyi günler
b- iyi günler, buyrun
a- halk ekonomisini arıyordum ben?
b- yok burası en üst kat türkiye ekonomisi:) siz inişte solda olan halk ekonomisinden baya bir aşağıya inin, daha fazla inmediğiniz zaman ilerde bir yerlerdedir.