istanbul aksaray da 19 nisanda meydana gelen hadise.1996 kıbrısta bayrağı indirmeye çalışan rumu öldürenler neden * bu onun bunun çocuğunu istanbul'un göbeğinde yere serememişlerdir sorusunu akıllara getirir.sanırım alıştık bu ileri demokrasiye*
--madde1--
Halen Türkiye'de 5 ayrı askerlik süresi uygulanmaktadır. Askerlik önce 9 aya daha sonra aşamalı olarak 6 aya indirilecek. Böylece asker sayısının 550 binden yüzde 30 azaltılarak 385 bine düşürülmesiyle 886 milyon TL tasarruf edilecek. Yedek subaylara ödenecek 165 milyon TL de hesaba katıldığında her 15 ay için toplam 1 milyar TL'lik tasarruf ortaya çıkacak. Bu parayla ise en az 31 bin uzman çavuş daha istihdam edilerek, profesyonel orduya geçiş hızlandırılacak. Yine bu tasarruf edilen miktarla Mehmetçiklerin tamamının sigorta ve sosyal güvenlik masrafları karşılanacak, askerlere verilecek iş ve ticaret eğitimlerinin başarılı olanlara terhis sonrasında iş kurmaları için kredi sağlanacak.
algoritmalarla uğraşmayı tekrar sevdiren , yazılımla uğraşanların biricik dostu olan program.ücretsiz bir yazılım olması da artılarından biridir. http://logicnet.dk/DiagramDesigner/
Misal, her sene YÖK protesto edilirdi. Cahilliğim had safhada olduğu için tam olarak neyin protesto edildiğini dahi bilmezdim. Uzaktan izlerdim öyle. TV'lerde öğrencilerin dayak yediklerini görmeme rağmen kafam dönen haksızlığın boyutlarına basmazdı bir türlü. Şimdi biliyorum YÖK'ün ne olduğunu, ve zavallı ülkem akademisini ne hale koyduğunu fakat zamanında "neden" diye sormadım bir kez olsun kendime.
Lisede Kürt sınıf arkadaşlarım vardı. Her Milli Güvenlik dersinde nasıl inceden aşağılandıklarını, derse giren öğretmenin sınıftaki üç-beş öğrenci ile "tartışma" süsü verdiği monologlarında nasıl da bu insanların geldikleri toprakları her fırsatta inceden karaladığını, nasıl da sınıfın geri kalanının beynini yıkadığını hatırlıyorum. Kalkıp bir kez olsun "eğer insanları aşağılayacaksan siktir git bu sınıftan, ırkçı köpek" demedim kendisine. Çok yanlış bir şeyler döndüğünü fark etmeme rağmen benim için koyun gibi dinlemenin alternatifi sıraya bir şeyler karalamak idi. Onların o derslerdeki sıkıntıları şimdi geliyor gözümün önüne. Onlar da muhtemelen sıralara bir şeyler karalıyorlardı. Çok utanıyorum.
Üniverdsitedeyken türbanlı kızların içeri alınmadığını görürdüm. 10 kişi, 20 kişi bekleşirlerdi kenarda. Mevzunun tam olarak ne olduğunu idrak edemezdim bir türlü. "Oh olsun" demezdim, samimiyetle üzülürdüm içimden hallerine. Fakat tam bir konformist olarak yetiştirildiğimden olacak, "onlar da çıkarıverseler ne olur sanki" diye düşünür, bir türlü anlayamazdım. Şimdi yanlarından geçip üniversiteye girerkenki halim geliyor aklıma. Çok utanıyorum. Keşke yüzüme tükürselermiş ben yanlarından geçerken. "Utan, bu gün utan" deselermiş.
Lisedeyken, üniversitedeyken "varlığım Türk varlığına armağan olsun" diye okul bahçelerini inleten ufaklıkların yanından geçerken hatırlıyorum kendimi. Kazık kadar adam olmama rağmen nasıl da bir kez olsun kimsenin bu çocuklara varlıkları ile ne yapacaklarını dikte edemeyeceğini düşünemeyişim geliyor aklıma. Oysa o çocuklardan birisi de bendim zamanında. Fakir ve küçük okulların andımız okunurken güldü diye tokat yiyen gillerinden gelmeme rağmen, şimdi güya bir üniversite öğrencisi olarak halkın en aydın kesimini temsil etmeme rağmen hep yürüyüp geçtim yanlarından. Bir kez olsun geçmedi aklımdan bu militarist işkenceye karşı çıkmak. Kendi çocukluğum esnasında yaşadıklarımı görmezden gelen öğrenci abilerden olmuştum ben öğrenciyken. Bu yüzden de utanıyorum.
Din derslerine giren ve Alevi/Yahudi düşmanlarını, üniversitede sınıf basıp "bunlar bölücü" diye öğrencileri sivil polislere tartaklatan tarih öğretmenlerini, lisede öğrencileri sırf "ters ters baktı" diye eşek sudan gelinceye kadar döven müdür yardımcılarını, saçı uzun diye bir tutamı makasla kesilen, eteği kısa diye milletin önünde madara edilen, eşcinsel oldukları için fişlenip tartaklanan öğrencileri hatırlıyorum. Ben ya sıraya bir şeyler karalıyor ya da kafam önde geçip gidiyordum bunlar etrafımda yaşanırken. Bu yüzden de çok utanıyorum.
Yukarıdaki yanlışların hiçbirisine ses çıkarmadım. Tam istendiğim gibiydim. "Sistemin öğrencisi" olarak tek kötü yanım "notlarım" idi. Notlarım yüzünden zaten her yerde kötü olan akademinin iyice posasına denk geldim; çok da iyi oldu, ve bundan ötürü gurur duyuyorum. Çünkü bu vesileyle YÖK'ün acizliği yüzünden üniversite kadrolarını dolduranların akademide sebep olduğu çürümeye şahit olup, tüm hayatını bir üniversiteye girmek için çabalayarak geçiren gençlerin üniversitelerde kendilerini bekleyen eğitim kalitesinin içine gizlenmiş olan adaletsizliğin tadına birinci elden bakma fırsatı yakaladım. Fakat buna bile sesimi ancak mezun olduktan, üstünden yıllar geçtikten sonra çıkarabildim (http://j.mp/cME4uR, http://j.mp/e8wRR0).
Örneğin bu gün üniversiteye giriş sınavında yaşana skandalla ilgili olarak ÖSYM'yi ve siyasilerin yaşanan gelişmeler karşısındaki tutumunu protesto etmek için bir avuç insan çıkıyor sokağa. işte ben de öğrenci iken o sokağa çıkmayan milyonlardan birisi idim. insanın aklı biraz geriden geliyor.
Neredeyse bütün öğrencilik hayatım halkın vergileri ile finanse edildi. Fakat öğrenciliğimin hiçbir aşamasında devletin öngördüğü kalıpları kırıp halkın ihtiyacı olan aydın olamadım.
an itibariyle turkcellin twetter kullanıcıları arasında yaptığı saçma sapan ödüllü yarışması. kim kazanır bilinmez ama turkcell fena reklam yapıyor o kesin
yarışmanın detayları şu şekilde:
--spoiler--
Üstü post-it'lerle kaplı bir kutu var. Kutunun içerisinde de markanın vereceği hediye bulunuyor. Post-it'leri kaldırmak için de üzerlerinde yazan cümleleri tweet'leyecek ya da verilen görevleri yerine getireceksiniz. En son post-it'i kaldıran ise hediyeyi* kazanacak.
--spoiler--
haber şu şekilde:
--spoiler--
tunceli'de yükseköğretime geçiş sınavı'nın (ygs) yapıldığı okulun sınıfında, sınavdan 1 gün sonra bir öğrenciye ait soru kitapçığı ve sınav cevap kağıdı bulundu. kitapçık ve cevap kağıdı kentteki sınavlar koordinatörü tunceli üniversitesi rektörü prof.dr. durmuş boztuğ'un talimatıyla posta ile ösym'ye gönderildi.
--spoiler--
jquery,css,php,mysql vb. dersleri veren süpersonik site.özellikle jquery kütüphanesinde yaratılan yeniliklerini anlatmaları yüreklerde ayrı bir yer etmelerini sağlamışlardır. http://tutorialzine.com
sözlük pek fazla yeralmadığını görünce şaşırdığım kktc de yapılan mitingde kullanılan pankart...*.mitinge 30.000 kişinin katıldığı öngörülüyor.kktc'nin nüfüsu 265,100 ve bu da 30.000 rakamının gerçekten de azımsanamayacağını gösteriyor.ben bu halkı anlayamıyorum.1960'larda ölüyoruz,bitiyoruz,bizi katlediyorlar diyenlerin çocukları şimdi kime güveniyorlarsa türkiye'ye isyan bayrağını açmışlar.sloganları şöyle Ankara ne paranı, ne memurunu istiyoruz. Ha s..tir.peki bunu pankartı hazırlayanlardan türkiye'nin cebine 5 kuruş vergi giriyor mu?hayır!kktc peki hibenin babasını türkiyeden alıyor mu ?evet!ulan hadi türkiye sizin ülkeden elini ayağını çekti ve sizlerde rumlarla birleşip kıbrıs cumhuriyetini kurdunuz 10-20 yıl sonra rumlar sizleri asimile etmeye başlarlarsa kimden yardım isteyeceksin?o zaman yardım edin desen bile artık türkiye'nin* sizi kurtarmaya yetkisi mi kalıyor.hadi bir daha girelim dedik;benim 700-800 belki daha fazla askerim sizin şımarıklığınız yüzünden ölsün.üstüne ambargolar falan filan.hadi onuda geçtim türkiye sizi alttan desteklese bile o zaman bir israil-filistin olayına dönüşmeyecek mi?yeter sizden çektiğimiz eğer istemiyorsanız türkiyeyi daha büyük isyanlar çıkartın hatta 1-2 kişi birbirini vursun asker yaptı desin ve türkiye sizleri bırakmak zorunda kalsın**.sizde bizde kurtuluruz.
+bana kalırsa teorilere dayalı sınav sistemidir.
+ta ilkokuldan beri ezberleyen ama düşünmeyen adamların başarılı sayılması,
+sınıfta disiplini yaratayım diye despot bir tavırla ders anlatılması
+üniversitelerde proje bazlı değil teori bazlı derslerin anlatılması
mesela bir örnek vereyim : yurtdışında üniversitelerde 3 tane teori bazlı sınav yapılır sonrasında final olarak proje ödevi verilir*.ancak burada işler böyle değilmiş efenim.arkadaşım şuanda benim okuduğum bölümde okuyor ama çocuk 4 senenin sonunda ancak tez ödevini projeyle sunuyor.sonra da bizler bu çocuktan bir işte çalışmasını ve verimli olmasını bekliyoruz.allahtan işte çalışanlar yol gösteriyor da üretemeyen ancak verimli bireyler yaratılıyor.
haberin özeti şu şekildedir:
--spoiler--
abdnin los angeles şehrindeki ermeni gençlik federasyonu, türk hava yollarının (thy) dünyaca ünlü nba oyuncusu kobe bryant ile yaptığı sponsorluk anlaşması aleyhine kampanya başlatacaklarını açıkladı.
--spoiler--
thy barcelona,manchester uni. euroleague vb. takım ve organizasyonlara sponsor olurken tık çıkarmayan ermeniler, niye kobiye karşı ayaklanır anlamak mümkün değildir.
aşk kadınla erkek arasındaki cinsel çekimin masumane adı değil midir?sosyal hayatta erkekler,erkeklerle takılıp futbol maçı izlemeyi , pes turnuvaları vs* yapmaktan;kadınlarsa kendi hemcinsleriyle onu bunu çekiştirip birlikte alışverişe çıkmaktan veyahut içkili pijama partileri vs vermekten hoşlanmazlar mı?ee peki bu iki karşıt cins bu kadar kutuplaşmışken neden birliktedir?olay sekstir başka bir halt değil.neye aşık oluyoruz?bir ömür beraber olamk için mi?hayır!hayatımızın belli bir zaman diliminde kimse ne der korkusunu taşımadan sevişebilmek için .alice harikalar diyarında yaşamıyorsanız eğer şöyle bir etrafınıza baktığınızda kaç tane mutlu evli çift görebiliyorsunuz?bir?belki iki?tamam belki üç...benim etrafımda yok mu var.ama artık o kadar alışmışlar ki birbirlerine, işleri güçleri birbirleriyle dalga geçip sataşıp durmak olmuş.bu şekilde ilişkilerini canlı tutuyorlar.durum böyle olunca da belli bir süre sonra ilişki sapmaza giriyor.hatta bu çiftlerden şöyle cümleler duyulabiliyor:
+"abicim artık içimden x ile yatağa yatmak bile gelmiyor.x ile tabu oynuyalım, o içerde piyano çalsın ben bilgisayarda oyun oynuyayım böyle bir ömür geçsi, zaten y ile sevişiyorum ne gerek var çift performans sergilemeye "
gibi yok sevgiymiş yok aşkmış gibi kavramları içinde bulundurmayan ancak her toplulukta "aşkım" "hayatım" gibi ikiyüzlü olmaya neden olan kavram sekstir.peki çözüm önerisi olan var mı?*yok.velhasıl hayatımız seksin istediği türde şekilleniyor.ve yeni yetmeler buna aşk diyor.aşık olun emi?belki sevişirsin
asıl başlık reklam çekimi için ağaoğlu'na 5 milyon dolar teklif eden ceo olacaktı.
5 milyon dolar... tl karşılığı 7.2 milyon ,eski para ile 7.2 trilyon...
ve reklam için düşünülen senaryo da :
--spoiler--
ağaoğlu ekrana gelecek ve türkiyenin kralı benim. bunlar da dünyanın kralı. gelmişler buraya. bir bakalım. ne yapacaklar? diyecek.
--spoiler--
15-20 saniyelik bir reklam ve reklam için ayrılan miktar 10 milyon civarı.*
para parayı çekiyor arkadaş neyse dilimizi daha yormayalım...
1788yılında avusturya'yı işgal etmişler.1824 yılında bölge sömürge yönetimi tarafından çıkarılan izinle görüldükleri yerde avusturya yerliler öldürülmeye başlandı.
ingilizler avlayarak, çiçek, tifo, dizanteri mikroplarını kullanarak yada yiyeceklerine zehir katarak yerlilere soykırımı yaptı.
nüfusun azalması için kadınları ve çocukları öldürüp yaktılar.erkekleri de köle olarak kullanmaya başladılar.ingilizler avustralyaya ayak bastığında 750 bin olan yerli nüfusu 1911 de 30 bine düştü.
1876'dada hindistan'da 25 milyon insanı katletti.hatta bazı kitaplarda tekstil de bir ara gelişmeye başlayan hindistan'ın işçiliği iyi olan ustaların elleri kesildiği diye yazar.
1890da kenya ve ugandayı işgal ettiler.ekim 1953te ingilizler 138 bin afrikalıyı gözaltına aldı. aynı yıl 1300 kenyalı katledildi
1900de güney afrikada boerlere saldırıldı.kamplara koydukları çoğu kadın ve çocuklardan oluşan 20 binden fazla boer öldürüldü.
birinci dünya savaşı'nda ingilizlere, 150 bin osmanlı askeri esir düştü.ve filistin cephesinde esir düşen 16. tümenin 48. alayı'na bağlı osmanlı askerlerini tutuyorlardır.12 haziran 1920'ye kadar iki yıl boyunca esir tutuldular.ve osmanlı savaştan çekildiği için askerler bırakılmak zorundaydılar.ancak ingilizler askerlerimiz, mikrop kırma bahanesiyle, süngü zoruyla dezenfekte havuzlarına soktu ve suya normalin üzerinde krizol maddesi katmışlardı. askerler dipçik darbeleri ile askerler havuzlara sokuldu ve suya kafalarının sokulmasına zorlandı.sonuç ise 15000 osmanlı askerinin gözleri kör oldu hatta bu olay tbmm de 25 mayıs 1921 tarihinde tartışıldı***
kanlı sömürü ile medeniyet kuranların torunları şimdi insan haklarına saygılı,çağdaş,medeniyiz diye böbürleniyorlar.bizim gibi muz cumhuriyetlerinde de ingiltere de okumak,yaşamak ve yahut onların ekmeğini 1 haftalığına turist olarak yemek bile havalı cool birşey gibi algılanıyor.
(bkz: güneş kapitalizmle sıvanır)
gavur izmir ,faşist izmir ,komunist izmir ,şarapçı izmir,kaşarlar cenneti izmir ... böyle ithamlar izmir dışındaki illerde mahalle aralarında , kahvelerde ,başbakanların ağzında ve hatta televizyonlarda yıllarca duyduk ve duymaya devam ediyoruz.arkadaş doğalgaz bile 1-2 yıldır izmir'de.eskiden izmir ileri liman kentiydi ya şimdi?devlet bile önünü kesmiyor mu ağır bürokrasiyle izmirin ve izmirli girişimcilerin ?tamam arkadaş eğer tüm türkiye illeri ve devlet izmirden bu kadar rahatsızsa azat edin gavurları.nasılsa izmir yük türkiye'ye.kurulsun bağımsız izmir cumhuriyeti.en fazla 2 yıl zorluk çeker yeni reformlar falan.türkiyenin yıllardır uğraşıp da yapamadığı reformları izmir 2 yılda çıkarıp 10 yıl içinde de meyvesini alır.avrupa ,akdeniz ve ortadoğu ülkeleriyle ticaret ve dostluk tavan yapar.
özerk kürt devletinin gelecek seçimlerden sonra* kurulacağı * gün gibi aşikar.eğer ki bağımsız kürdistan kurulacaksa izmir de kesinlikle bağımsızlığını kazanmalıdır.
hocamızın, pirimizin* ne kadar merhametli olup, dünya içindeki kötülükleri görerek nasıl ıstırap çektiğinin göstergesidir. ulvi kişilikli hocamız bu küçük acıları görüp dünya üzerinde cehennemi yaşamaktadır ancak mavi marmara'da yaptığı açıklamayla kesinlikle tezat taşımamaktatır. kati suretle kimsenin aklına ölen 9 türk vatandaşlarının hocamız için bir arı kadar değerli olmadığını düşünmemelidir!***
--spoiler--
"Uçamıyordu, felç geçirmiş gibi bir hali vardı. Belki açlıktandır deyip bir kaşık balın içine bıraktım olmadı. Yanına su koydum iyileşmedi. Ne yapsam düzelmiyordu. Aldım, bahçeye bıraktım. Sonra oturdum yarım saat ağladım. Ben kimseye tokat vuramam..."
--spoiler-- http://www.milliyet.com.t....2010/1298610/default.htm
son zamanlarda isteğim din içinde mezhep değiştirmek isteğidir...peygamberimiz ali halife olsun dediğinde neden sözü dinlenmemiştir? sorusunu beraberinde getirir...ali nin evlatları torunları neden kerbelada öldürülmüştür.eğer sunnilik zorbalıksa ben neden sunniyim....
(bkz: sözlük yardım et bana)
atatürk yaptıgını yapmış yeni bir devlet kurmuş arkadaş...hiçbir türk vatandaşı yaptğı inkilapları desteklemek zorunda değildir...ancak yaptığı inkilapları isteyen destekler isteyen kötüler.bundan sonrası bize kalmış bir olay.atatürk 72 sene önce ölmüştür arkadaş, peki biz yada sıra gelen hükümetler kemalizmi tartışmaktan başka birşey yapmışlar mıdır ? koca bir hayır.atatürk'ü tabu gibi yeni yetişen insanlara göstermişlerdir.atatürk ufacık dünyada bile bir yer etmeyen anlaşmayı yırtmış (bkz: sevr antlaşması) atmış kendi kurallarını koymuş.biz ne yapıyoruz 87 yıldır bunu tartışıyoruz.işte bu türkiyenim ikinci dünya ülkesi olamayı kanıtlar.yazıklar olsun sana,bize,bana.bunu bildidğin halde hala ayrışmaya devam halkıma
işşiz evladı yakaran vatandaşa:"senin oğlunda işşiz kalsın diyen" diyen bir rte
şehitlere,şehit ailelerine ve gazilere:"askerlik yan gelip yatma yeri değildir"diyen bir rte
çiftçiye:"anına da la git" diyen bir rte
"vatan görevi namus görevidir "diyen gençlere:"kelle" diyen bir rte
gurbetçilere :"sahtekar" diyen bir rte
vs vs ...
bu kadar halk düşmanı olan biri nasıl olurda başbakan olabilir.ne güzel dünya be; halkından her kesiminden adama hakaret edeceksin sonrasında mecliste bir iki ağlıyacaksın; bitti gitti işte...akabinde o kadar kabadayılık unutulacak.
aklıma edip akbayram ın güzel günler göreceğiz çocuklar şarkısı geliyor.ne acıdır ki belki ben doğmadan önce umutla konserlerde söylenen şarkıyı hala umutsuzluk içinde dinlemek .
alyuvar adlı sokak grubunun güzel sesli,sempatik ve bir o kadar ilerici kızıdır.ilerde türkiye,almanya yada gönül isterki dünya çapında epey ünlü olacak çiçeği burnunda solist.
kıskançlıklarından,laf sokmalarından,kadının direkt evlenelim modundan sıkılmış erkektir.bitmesi gereken ilişkiyi neden hala canlı tutar bilinmez ama acilen bitmesi ikilinin hayrınadır
