dövüş filmi, aksiyon filmi deyip geçmemek gerek; cinsiyet ayrımcılığına 'ahanda ben feministim diyerek' insanın gözüne sokmadan ve bayağılaşmaksızın göndermeler yapmış filmdir. aşkı ve özgürlüğü iki ayrı kadının gözünden anlatan duygusal sahnelerdeyse doğunun dinginliği buram buram hissedilir ki filmi ayrı ve ölümsüz kılan bu yanıdır.
"...ve geldim demenin bir sessizliği varsa, öpüşelim
demenin, sen hala gitmiyor musun demenin ya da
ölmek istemenin bir sessizliği varsa,
kelimeleri de vardır sessizliğin
duruşun kelimeleri vardır;
bakışın, uzanışın,
gülüşün...
ama yalnızlığın kelimeleri yoktur.
o, bütün kelimelerden oluşmuş bir kelimedir."
ntv yayınlarının basmaktan bir an önce vazgeçmesini dilediğim roman tipi. insan çizgi roman okumaktan soğur o çizimlere bakınca. hayır efendim, iki mimik yap bari de herkes 'robocop' gibi dolaşmasın ortada.
the walk that walks
and takes me forever
leads me down the road to never
the shoes that take me don't matter
and i've been walking forever
you could wear fancy clothes
you could hope that i wear your rose
but inside you know what's true
and baby it's not you
the walk that i've been walking forever
to make sure no one finds me ever
i could wear pretty clothes
and i could wear your rose
but inside you know the truth
you know... i'm not like you
clint mansell le ortak eserleri olan "together we will live forever" tekrar tekrar dinleme alışkanlığı yaratır. hele ki "fountain" hastasıysanız bıkmamak,etkisini kaybetmemek için arada bir mola vermelisiniz.
daha da iyisi için :
(bkz: death is the road to awe)
"birdenbire çok yorulduğumu,taşıyamayacağım kadar yaşantı üslendiğimi ölürcesine algıladım.kitapsız,sanatçısız,tartışmasız bir yaşamın özlemi sardı benliğimi."
"gece hayatım bittiiii kadehi yere attıım beni kutlamalısıın sigarayı bıraktım. gece hayatım bittiii o sayfayı kapattııım en sonunda başardıım sigarayı bıraktııım."
halikulade insan. içki masasında dinlenesi, içilmese bile efkara bağlanılası, arabesk camiasında sevdiğim tek kişi canım arap şükrü m.
"hakkın yoktu sevgilim beni böyle üzmeye. çekmem artık kahrını, ayrılacağım. hıçkırığa boğuldum satırları yazarken. fakat kararım kesin, ayrılacağım."
kesinlikle en yaratıcı ve eğlenceli icat...eskiden, teknoloji her zıkkım yerde vuku bulmazken,amcanın biri düşünmüş, taşınmış ve çocuklara oyuncak olsun,efenime söyleyim;iki baksınlar ışığın kırılmasıyla oluşan renk ve görüntü değişimine şaşırsınlar,eğlensinler istemiş.ama o ne güzel, ne mukaddes bi şeydir ya bağımlı olup çıkıverirsiniz vallahi,gözünüzde kaleidoskop bütün gün psikopatlar gibi gezersiniz.daha etkili bir sonuç ve aynı zamanda baş dönmesi etkisi için; tekerlekli sandalyede dönerken,bakmayı deneyin.
Serinin belki de en iyi kitabıdır. Burdan Stephen King e bir çift sözüm var: "Stephen, çakallık yapıyosun sonunu bilmeden yazıyorum diyerek, ama yemezler." Dikkatli okunursa hikayenin sonuna göndermeler ve ipuclarıyla doludur, ayrıca insanda bu tarafta (yani kendi dünyamızda) değil de Roland ın dünyasında yaşama isteği uyandırır. Silahşörlerin yaşamına çağırır, onlar gibi olunası gelir.