pek nefis bir the divine comedy şarkısı. sözleri aşağıdaki gibidir:
please don't look at me that way
you'll only make me want to say
something i will regret
you are april you are may
what a stupid thing to say
just forgive me and forget
that i ever opened my mouth
and let it all come out
let it all flood out
i am worried for your health
put something warm around yourself
don't let your feet get wet
i'm in love and i'm in pain
if i say something stupid again
oh just forgive me and forget
that i ever opened my mouth
and let it all come out
let it all flood out
queen of the south
she has opened my mouth
and let it all come out
let it all flood out
something is getting in the way
what it is i cannot say
i wish we had never met
morrisey beyfendinin, inanılmaz güzellikte sözlere sahip intihardan vazgeçirme şarkısı. insanın hayatında, herşeyin bittiği süper karamsar anlarda, seni hayattan daha fazla seviyorum diyen birisinin olmasının ne demek olduğunu kafanıza çiviyle çakar morrisey bey.
maç boyunca meşaleler eşliğinde pınarbaşı ve türevi tezahüratlar yapan, aldığı her oyun sonrası üçlü çeken, ters hakem kararları neticesinde sürekli korta giren türk taraftarlar yüzünden iki günden önce tamamlanamayacak finaldir. maç başlarken ilk servis atıldıkdan hemen sonra wimbledon tribünlerinde hep birlikte zıplayarak üçlü çeken türk taraftarları hayal etmek bile güzel. ayrıca bu maçı (bkz: ilker yasin) abimiz anlatırsa çok şahane olur : hem sayı, hem oyun, hem set, hem maç diye bağırabilir rahatlıkla. (bkz: hem penaltı hem gol).
kendisi bir numaralı türkiye ekonomisi otoritesi olup, hayatını akademik kariyere adamış bir insandır. eskiden odtü iktisat'ta türkiye ekonomisi dersi vermekteyken, koridorda kendisi ile rastlaşan öğrencisine hatrını soramdan geçmeyeceke kadar alçakgönüllü bir insandır. Dersinde ise, aynı öğrencisine recommended, obligatory, sophicticated ve optional kategorilerinde makaleler okutup insanın gözünü rahatlıkla bozabilir. deniz gökçe, mahfi eğilmez gibi üstadlar kendisine hocam derler. konusunda o derece yetkin bir insandır.
80'li yılların unutulmaz takımı (bkz: wimbledon)'ın lakabı. Hakikaten delirmiş adamlardan oluşan kadro, inanılmaz sürprizlere imza atarak döneminde çok başarılı olmuştur. kadrodan bazı isimleri sayarsak neden crazy gang denildiğini rahatlıkla anlayabiliriz: manyak rıfat kılıklı lawrie sanchez, şikeci john fashanu, çirkin kral dave beasant, sarhoş dennis wise ve ingiliz tarihinin en psikopat topçusu vinnie jones. 1988 yılında, fa cup'ı finalde liverpool'u lawrie sanchez'in attığı kafa golüyle yenerek kazanmışlar ve efsane olmuşlardır. aynı maçta kaleci çirkin beasant, kazma john aldrige'in penaltısını çıkararak tarihe geçmiştir. (bkz: ali ece)kardeşemiz, hep liverpool ile celtic'in kazandığı maçları hatırladığından bu tür anılardan pek bahsetmez nedense.
dünyanın en yalan söylemi olduğu gerçeği bir kez daha ortaya çıkan tanımlama. bunun değişik versiyonda söylenmesi ise, 'büyük takım topçusu değil' şeklindedir. young boys'u gördük. söyleme göre ve kağıt üzerinde küçük takım olduğu konusunda herkes hemfikirdir sanırım. bu küçük takımın oyuncularından olan, sutter, doubai, bienvenu ve deggen'i kim bizim buyuk dediğimiz takımlarda görmek istemez? istemem onlar küçük takım topçusu diyen kafa yapısı, sonsuza kadar barış özbek, baroni, bilica, selçuk, ayhan akman, nobre vs gibi büyük takım topçularına layıktır.
sosyalist çevrenin en iyi sosyal bilimcilerinden birisidir. makroekonomi ve gelişmekte olan ekonomiler mevzularında aşmış bir insandır. tikko'nun kurucuları arasında yer alıyor olması, öğrencisini görüşüyle değerlendireceği anlamına gelmez, önyargısız bir insandır. aptalca da olsa öğrencilerinin sorularına cevap verir lakin ukelalığa kesinlikle tahammülü yoktur. kendisinin sınavda sorduğu bir sorunun, ısrarla yanlış olduğunu savunan bir kız öğrenciye, önce,soruda neyi sorduğunu anlatmaya çalışmış, kızın derste anlattıklarınızla çelişiyorsunuz lafı üzerine, kağıdına withdraw yaz demişliği vardır. boyacı gibi giyindiğine bakmamak gerekir, çok süper hoca, çok süper bir insandır.
ntvspor'a yorumculuk yapmak için çek cumhuriyetine giden sergen yalçın'ın, viktoria plzen maçından önce beşiktaş soyunması odasına girip, ibrahim üzülmez'in oturduğu sandalyeye bıraktığı not. ibo başta sinirlenmiş, ama sonra sergen yazıp bıraktı dediklerinde, o da gülmüş. sergen hakikaten şahane adamsın. millet televizyon başında senden yorum bekliyor, sen hala geyikler, şakalar peşindesin. ayrıca hala bunlarla uğraşıyor olman da ayrıca güzel. sergen yalçın ölene kadar farklı bir renk olacak türk futbolunda. ayrıca yaptığı şaka bence de komikmiş.
(bkz: aaron eckhart) ve (bkz: elizabeth bank)'in başrollerini paylaştığı, (bkz: jesicca alba)'nın ise süper gereksiz bir rolde oynadığı pazar sineması gibi bir filmdir. bill denen iç güveysi bir adamın ,ki aaron eckhart olur kendisi, orta yaş bunalımını anlatan ancak hiçbir şeyin sonuca bağlanamadığı bir hikayesi vardır. aaron eckhart'ın, ne kadar çabalasa da iyi bir film olmasını sağlayamadığı yapımda, elizabeth banks şahane vucuduyla dikkat çekmektedir.
çalışma ve sosyal güvenlik bakanının açıklamasının ardından bunun kapsamını genişletsinler, her türlü süper kar ederiz. akciğer kanseri, boğazda her türlü gıcık, siroz, trafik kazalarında alkol şüphesi varsa ve kazazede ölmemişse bile kaza yerinde ölüme terkedilmesi, amatem'in komple kapatılması, dişlerini misvak yerine macun ile fırçalayanların diş tedavilerinin kapsam dışı bırakılması, kadınlarda türban takmamaya bağlı kafa yaralanmaları gibi sıkıntılarda da devlet hastanın tedavisini karşılamaz ise, hepimizden alacağı vergi azalacağı için çok şahane hayatımız olur. Hem de nufüs azalacağından, kişi başına düşen milli gelir de artar. hep beraber yaşasın (bkz: robert malthus) diye bağırırız. nefis politakalarmış bunlar hakikaten.
bursaspor'un unutlmaz santraforu. özellikle 89-90 sezonunda attığı gollerle takıma büyük faydası dokunmuş, çok iyi bir forvetti. o sezon, Bursa'da oynanan (bkz: Fenerbahçe) maçında takım soyunma odasına 2-0 geride girmişken, ikinci devre tek başına fenerbahçe'yi sahadan silmiş ve Schumaher'e üç gol atarak, mükkemmel bir geri donüşün yaşanmasını sağlamıştır. Aynı geri donüşü bu sene saracoğlunda yaşatan takım yine (bkz: Bursaspor) olmuştur. Küçük Erhan ayrıca (bkz: Hakan Şükür)diye bir efsanenin doğmasına da dolaylı yoldan neden olmuştur. Hakan, Bursapor'da o yıllarda Erhan'ın arkasında yedek beklerken sezon sonunda, Erhan ben hasta karşıyakalıyım diyerek Kafsinkaf'a transfer olmuş ve Hakan kendisinden boşalan formayı giyip çok başarılı maçlar çıkarmıştır. Erhan Kiremitçi, hali hazirda TFF Antalya bölgesinde görev yapmaktadır.
bursaspor'un efsane kaptanı ve daha sonra efsane başkanıdır. Başkanlığında, Bursaspor 87-88 sezonunda ikinci lige başlangıç yapmış hatta ilk maçında Aydınspor'u 4-0 yendikten sonra mahkeme kararıyla birinci lige geri dönmüştür. O kadro daha sonra ligde fırtınalar estirecek ve ligi 5. sırada kapatacaktır. Orhan Özselek, 2002 yılında aramızdan ayrılmış olmasına rağmen, bügün şampiyon olmuş takımda büyük emekleri olan bir insandır. Gerçek Bursasporlular tarafından hep kaptan zehir Orhan olarak hatırlanacaktır.