ırak ve suriye sadece kağıt üstünde var. ülkemizin güney doğudaki yeni sınır komşuları ypg, pkk ve türeyen bir kaç örgütten ibaret olacak. ileride ne olur zamanla göreceğiz.
terörle mücadele için öncelikle siyasetin içinde daha sonrasında da doğudaki kırmızı bölgelerde halk içine karışan teröristleri, örgütleri ve yasa dışı yapılacak olayların içinde yaşayarak, yaşanacak saldırıları önceden kestirebilecek profesyonel ajanlardır.
boş dağlara, tepelere ateş açarak çözülecek mesele değildir bu. profesyonel bir şekilde hareket edilmeli.
türk hava kuvvetlerinin yapmış olduğu 2 büyük operasyonda 190 teröristin öldürüldüğü açıklanmış.
boş dağlara sıkarak iyi tutturmuşuz. hepsinden önce meclisi bombalamaları akıllarından hiç geçmez!
bir erkeğin karakterine yakışmayan durumdur. ruhen yıpratıcı, dinen günahtır.
günümüzde insanlar bunu bedavaya yapıyor.
erkeklerin kendi aralarında yaptıkları muhabbetin arasında bu tip sorulara mutlaka denk gelmişsinizdir. 500 bin verseler ne yapardın? hımm...
seçime çok az bir zaman kaldı ve halk hala hangi partiye oy vereceği konusunda kararsız. buna ben de dahilim.
bunun sebebi de tüm partilerin farklı bir yol çizerek oy toplama planlarından kaynaklıdır.
zaten gözle görünen elle tutulmayan 3,5 parti var arkadaşlar.
akp din yolu ile garibanları, fukaraları kafalayarak yolunu çizmiş.
mhp genel olarak reislik, semt delikanlısı havalarında olan kişileri barındırıyor.
bdp'yi zaten açıklamama gerek yok, biliyorsunuz.
bağımsız desek, oyları böleceğiz.
chp yine atatürk ilkelerini ayakta tutacak olan tek parti fakat ona da gönülsüz vermekteyiz çünkü iyi bir muhalefet değiller.
gördüğünüz gibi tüm partilerin farklı bir yol güzergahı var ve bok içinde badem kabuğu arıyoruz.
Nasıl karar verelim ?
günümüzde elektrik kesintisi ağır psikolojik sorunların depreşmesine sebebiyet vermekte. elektrik olmayınca hayatın ne kadar vasat olduğunun kanaatine varıyor çoğu kişi. halbuki elektrikle birlikte, teknolojinin gelişmesi bizleri yakın çevremizden tamamen koparmış.
evet, dün genel bir problemden ötürü elektrik yoktu. çevremde de kimse yoktu. meğersem çevremde ki bütünlüğü sağlayan şey elektrikmiş, teknolojiymiş..
ölen birisinin fotoğrafını ekleyip altına uzun uzun cümlelerle acılı, üzüntülü yazılar neden paylaşılır ki..
hatta mezar taşının başında dua ederken fotoğraf çekinen kişilere bile denk geldim. bunlara ne gerek var !
bazı duygular kişide özel kalmalı.
bekarken hemen hemen herkesin kullandığı cümledir. aslında çoğu kişi bu cümleyi kurarak tükürdüğünü yalamakta. çevremde bekar olup ve bu cümleyi bir çok kez kullanan arkadaşlarımın çoğu evlendi.
madem sultanlık, sonrasında yaş ilerleyince neden evleniyorsun ?
bugün şirkette çalışırken resepsiyondan kargonuz gelmiştir, resepsiyondan alabilirsiniz diye mail geldi.
bende kız arkadaşıma önceki gün hediye olarak atkı siparişi vermiştim internetten.
ulan dedim ne çabuk geldi bravo valla deyip kalktım yerimden, kargomu almaya gittim.
kargomu teslim aldım fakat dokunduğumda haddinden fazla hoş bir yumuşaklık hissettim.
merak ettim ve köşesinden açtım bir baktım kırmızı !
halbuki mavi bir atkı söylemiştim.
kırmızıyı görünce nevrim döndü tamamını açtım ve ne göreyim !
kırmızı süngerli sütyen.
kendi kendime acaba atkı siparişi verirken yanlış yere mi tıkladım gibilerinden düşünürken, sipariş verdiğim şirketin çağrı merkezini aradım. adama ben atkı siparişi vermiştim sipariş numaram bu fakat bana kırmızı sütyen geldi dedim. adam önce bir güldü sonra bir kontrol edeyim beyefendi dedi. kontrol ettikten sonra beyefendi siz 90 beden kırmızı sütyen söylemişsiniz dedi. yahu nasıl olur diyorum bir yanlışlık var emin misiniz dedim, adam gülerek evet efendim dedi.
haydaaa kapattım teli. yerime sap sap kim yapmıştır bunu diye düşünerek geçerken bizimkilerin güldüğünü farkettim. yanıma geldiler ve hediyen neymiş bakalım mı dediler. tabi ben göstermek istemedim ama zorla aldılar elimden ve taşşak geçmeye başladılar. inanın çok kötü kızardım. kız erkek herkes gördü, rezil oldum.
siz siz olun eğer spor ile ilgileniyorsanız fazla göğüs basmayın sonuç olarak böyle kötü sonuçlarla karşılaşabiliyorsunuz.
minibüs, taksi ve halk otobüsleri en başta gelenlerdir.
özellikle bunların şöförleri insanı trafikte katil ederler, araç kullanmaktan nefret ettirirler.
ayrıca aracına önem veren birisinin delik deşik yollarda araç sürmesi ikinci en büyük etkendir. belediyeyi, ülkeyi sövdürür.
çok modern ama cahil olan arkadaşımın yapmış olduğu eylemdir.
i phone 4 ten sim kartını çıkartıp i phone 6 ya takmak için ufak ince tornavida ile cihazı açıp, i phone 4 ü parçalamıştır.
bu adam sim kartını çıkartmak için telefonun köşesinde ince ufak delik olduğunu bilseydi, oraya çivi sokmaya çalışırdı eminim.
böyle adamlar i phone 6 kullanıyor işte. ne diyelim..
bahsettiğim olay çok değişik bir bakış açısı. kendinizi öldü olarak bilin ve bilincinize bunu kabullendirin. sonrasında sizi seven arkadaşınız, sevgiliniz ya da ailenizden birisinin gözü ile kendi fotoğraflarınıza bakın. çok acı oluyor ve size verilen değeri azda olsa yaşananlara dayanarak çıkarabiliyorsunuz.
şehir hayatı yoğunluğundan uzak, genelde pilotların ve hosteslerin ettiği lüks konutlardır.
konutlarda genel olarak havuz, otopark ve diğer tüm aktiviteleri yapabileceğiniz imkanlar mevcut.
huzur dolu bir hayat için güzel imkan.
türkiye'de üç büyüklerde bu hep böyledir ve hiç değişmedi.
takımın iki, üç maç kaybeder kendini fanatik zanneden taraftar grupları ise yönetim istifa istifa diye bağırır.
abi biraz sabırlı olun ya, iyi günde kötü günde destekleyin takımınızı. her şey güllük güllistanlık olacak değil ya!
bakın ingiltere ligine, teknik direktörler mezar taşını yaptıracaklar utanmasalar.
yaklaşık 20 milyar civarındaki hücre ve bunlar arasındaki bağlantıları hesaplarsak ortalama 2,5 milyon gigabyte hafızamız varmış. ne yazık ki bizler, bir önceki gün hangi yemeği yediğimizi bile unutuyoruz.
yani kısacası biz insanlar beynimizi hiç kullanmıyoruz gibi bir şey.
herhalde biz.. neyse.
insanların günlük yaşantılarında ara sıra akıllarına gelen ve tüm morali sıfıra çeken bir durumdur. genel olarak insanlar "göt korkusu" esnasında ölümü düşünürler.
ebedi hayatı arzu edip ölmeyi istemeyen ve bunun mümkün olabileceğini zanneden çok insan var. (bende dahil.)
futbolda oyunuyla ve karakterleriyle gözlerimizi büyüleyen bir çok yaşayan efsaneler var.
bunların en başında gelen,
takımına bağımlılığı ile tanınan francesco totti
sert isabetli şutları ile steven gerrard
nokta paslarıyla ve sağlam kişiliği ile bilinen yaşlı kurt andrea pirlo
az koşup çok iş yapan alex de souza
ve gol makinası dider drogba.. keşke futbolu hiç bırakmasalar.
vuracaksın arkadaş. adolf hitler mantığı acımayacaksın. ondan sonra bakalım bir daha pis pis eylem yapıp, o bayrağı çıkartabiliyorlar mı?
terör yanlıları demokrasi ile başa gelicekse böyle demokrasi sisteminide istemiyoruz.yeter artık be ülkemizi yediler bitirdiler bu ne ya. yıllardır çözüm bulamadılar teröre birde içimizde barındırıyoruz lanet olsun.
çoluğumuz çocuğumuz bu ülkede ne yapacak yıllar sonra düşünemiyorum yazık..
bir oyun sever olarak ömrümde böyle online motoru zevkli olan bir oyuna rastlamadım.
saatlerce oynanıp, gerçek hayatla ilişkiyi kopartma sebebidir. hele ki arkadaşlarınızla oynarsanız zevkten başından kalkamayıp, yemek yemeği unutup zayıflarsınız.