mükemmel bir pasta. üstünde bayıldığınız çikolata sosu. mutluluk budur. peki şimdi? artık değil. düşünülmekten hiç hoşlanmayan, bakirlikten en çok hoşlanan duygudur mutluluk.
işletim sistemi olarak bilinmesine rağmen işletim sistemi olmayan, gnu/linux işletim sisteminin çekirdeğinin adı olan kodlar bütünü. pek çok kişi nasıl telaffuz edildiği konusunda farklı iddialarda bulunmasına rağmen gerçek okunuşu linukstur.-yazıldığı gibi okuyun, kasmayın.- hemen belirtelim bu bir iddia değil gerçeğin ta kendisidir, hemen her dağıtımın içerisinde linus torvaldsın kendisine belki de linux hakkında en fazla sorulan bu sorunun cevabını verdiği bir ses kaydı mevcuttur.
bir insanın inandığı tüm değerleri yıkmasına, asla vazgeçemeyeceğini düşündüğü prensiplerinden vazgeçmesine, kişiliğinden ve yaşantısından ödün vermesine sebep olan bırakılması zor garip bir illet...
genelde bir kişiyi kendinden önce tutmak gibi bir belirtiyle ortaya çıkar.. yani ikinci bir şahıs, kişinin kendine verdiği değerin ötesinde bir önem taşımaya başlar.. öyle ki, insan hiç yapmayacağını düşündüğü şeyleri yapar. soğukkanlı bir parazit gibi, gün ve gün yayılır bünyeye... hissetirmeden, sevginin sıcaklığıyla nufuz eder. karşıdakinin kulu, kölesi yapar. heleki böyle delicesine aşıkken, aşkını gösterdiğini sanan ama aslında gösteremeyen ve karşısındakinin sevgisini usul usul eriten bir bünye, yaptığını yıllar sonra farketmiş ve bunun pişmanlığıyla aşkına dört elle sarılmışsa, iyice vazgeçer kendisinden... tamamen teslim eder kendini, eskiden aşkının karşılığı olan eski aşkına...
hüzünlü bir duygudur böyle olunca.. acıtır insanı. acıtır, çünkü karşılıksız bir aşktır o. vicdan azabı çeken karşılıksız bir aşk. kızamaz kimseye. kimseyi suçlayamaz. acıtır her şer içini insanın. tanıyamaz olur ne kendisini, ne de onu. eski aşkı onu artık aşkı diye değil, istediği her şeyi yapmak için çaba gösteren iyi bir arkadaş, dost yahut sevgili gibi görmektedir artık. ama hissettiği şey aşk değildir. kendini kandırmak ister yaralı kalp. aynı değerlere önem verildiğini görmek ister. onun için canını, hiç düşünmeden, bir saniye tereddüt dahi etmeden vermeye her an her saniye hazırken, onun en azından kendisi için önemli olan şeylere bir nebze önem vermesini ister. ama belki de artık her şey için çok geçtir..
aşk, nankördür. aç gözlüdür. ihmal edilemez. ihmalin bedeli, ağırdır. can yakar, canı yaktıkça sancısı artar.. vazgeçmeye çalıştıkça içine çeker, aynı bir örümceğin ağındaki kelebek misali, aslında kan pompalamak dışında bir anlam taşımayan yaralı bir kalbi.
üzer aşk. mutlu da eder elbet. çünkü sevmenin ötesindedir aşk.. ama üzer de.. hüzün kokan bir mutluluktur çünkü. anlamsız bir duygu gibi gelir bir an. sonra anlam katar insanın hayatına. binlerce dertle beraber. hüzün kokan aşk. öldürmeyen, süründüren, güldürmeyen, ağlatan, tükenmeyen, tüketen aşk.
sonsuz bir duygudur. o yüzden asla sona ermez. çünkü tükenen, kaybolan, aşk değil saf aşıktır. aşk denizi içinde hem aşkını, hem kendini boğar. ve kaybolur. hüzün kokar, sonsuz ve karşılığı belirsiz aşk.