dont tread on me
182 (mavi jojoba tanesi)
yedinci nesil yazar 1 takipçi 7.00 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    her gün ölmüş olmayı dilemek

    1.
  1. her sabah kalkarken yapacağım ilk aktivite. bir gün önce güzel giden her şey, bir gün sonra yok olur. Yaşadığınız şok, hissettiğiniz acı ne yemek yedirir size, ne kafanızı kaldırıp net bir şekilde önünüzü gördürür. Halsiz bir bedenin içinde kendinizle başbaşasınızdır ama lanet olsun ya, insanın canı çok tatlıdır, kıyamazsınız kendi canınıza. Her sabah tanrıdan ölmüş olmayı dilemek, uyuyup bir daha uyanmamayı istemek. işte elinizden gelenler sadece bunlardır.
    11 ...
  2. olabildiğince az insanla iletişim kurmak

    1.
  3. hayatta yapılması gerektiğine inandığım en doğru eylemdir. çünkü insanlar bencildir, insanlar nankördür, insanlar çıkarcıdır, insanlar sömürücüdür, insanlar bayağıdır ve insanlar aslında iğrençtir.
    38 ...
  4. biten sevginin geri gelmemesi

    1.
  5. "bu ne garip bir yangındı böyle sen söndün ben yanarken"

    kız ona, adam boşluğa baktı ve yaşananlar geçmişte kaldı dedi. artık onlar adam için ne iyi ne kötü hiçbir şey ifade etmiyordu. seni sevmiyorum, bitti dedi adam. hayır, böyle olmamalıydı. bu kadar basit olamazdı. kızın tanıdığı adam, onu her zaman seveceğine, onu asla bırakmayacağına söz vermişti. inanmıştı kız ona. onların hikayesinin farklı olduğunu zannediyordu. kendimi salak gibi hissediyorum, teşekkür ederim.

    denedi. kız her şeyi denedi. durmadan çabaladı. kalbinin kırılmasına, göz yaşlarına, acıya... her şeye karşı dimdik durdu. olmuyorsa zorlamayacaksın dediler, dinlemedi. şairin dediği gibi, "senden tek bir damla istemiştim; sana kocaman bir deniz sunmak için..." en ufak çaba sarfetmedi adam. bitmiş bir şey için çaba sarfedemem dedi. içimde en ufak bir şey yok sana karşı dedi. kabullenemedi kız bir türlü, böyle bir şeyin olabileceğine inanmak istemedi.

    sonra gün geldi; kızın gözlerinin içine baka baka, sırf onu kullanmak için rol yaptı adam. o sahte mutluluğa öylesine inandırdı ki kızı. tam, işte evet biten bir şeyi geri getirebilirim, yapabilirim derken... adam dedi ki gerçek değildi onlar. bu zamana kadar yaptığı, söylediği hiçbir şey bunun kadar yaralamamıştı. bunun kadar acıtmamıştı. her şey bitti.

    insan kabullenemiyor ama giden, yitip giden bir sevgi geriye gelmiyormuş. kız üzüldü.
    0 ...
  6. sigaranın dişleri sarartması

    1.
  7. tuvalette aynaya bakarken yanınızdaki arkadaşınızın dişlerinize bakarak "sigara mı içiyorsun sen?" sorusunu yöneltmesine sebebiyet verir.

    (bkz: benim diş rengim o)
    3 ...
  8. her şey iyi giderken bir anda mahvolması

    1.
  9. çeşitli ilişkilerde çok sıklıkla rastlanan bir olaydır. her şey yolunda başlar, eğlenirsiniz-saatler geçer, sonra bir an gelir saçma sapan bir olay olur ve yaşanılar, her şey bi anda mahvolur -bok- olur. bir de eğer karşınızdaki insan aldırmaz bir tipse olan yine her zaman olduğu gibi size olur.

    (bkz: belül)
    2 ...
  10. benim senden hoşlanabilceğimi mi düşündün

    ?.
  11. evet senin benden hoşlanabileceğini düşündüm. yüzüne karşı söyleyemedim tabi. çünkü ben ciddi olduğunu düşünmüştüm, meğer her şey bi geyik döndürmekten ibaretmiş. şimdi yatağında yatıp hiçbi şeyi kafana takmadan uyuyosun, peki ben ne olucam, düşündüklerim, hissettiklerim ne olucak?

    senin benden hoşlanabileceğini bana düşündürten sendin.

    bir de her şeye ek olarak, alttan alttan hakaret eden bir cümle türü.
    2 ...
  12. 18 yaşına girildiğinde özgür olmak

    1.
  13. özgürlüğün nasıl algılandığına bağlıdır şöyle ki; kişi istediği mekana (bar vs.) girip, özgürce takılabilir. tabi ailesinin izin verdiği sürece.
    0 ...
  14. mississippi mud pie

    1.
  15. bir çeşit tatlıdır bu, çikolatalı dondurmalı falan. genelde ingilizce kitaplarında karşımıza çıkar kendisi.
    2 ...
  16. en karizmatik anime karakterleri

    1.
  17. entryde yazım hatası arayan yazar

    ?.
  18. © 2025 uludağ sözlük