Birlikte dizi, film izlerken sanki sen izlemiyormuşsun gibi olan olayı dönüp sana tekrar anlatması. O arada olan şeyleri kaçırmamak için yayını durdurması. Annem ile ne yaşıyoruz bir biz biliyoruz birde allah.
Bu bir şov değil vakit geçirme şekli bir değerlendirmedir. Zaten sıkıntı kitap okumanın bir şov olarak görünmesinde yada bunun hava atılacak bişey olduğunun düşünülmesinde.
Merhaba sevgilim sözlük, yakında belkide 1sene içerisinde henüz tarih belli değil ama evleniyorum ve bu benim epey korkutuyor. Yanımdaki adamı 15 yıldır hatta daha fazladır tanıyorum, ona güveniyor ve inanıyorum ama nasıl olursa olsun alışamıyorum. Evlilik sadece bir kuruma ait olmak şu an yaşadığımdan tek fark soy adımın değişecek olması belki ama alışamıyorum fikire. Ve bu süreçte en çok farkına vardığım şey ise yıllarca yanlış insanlara değer verdiğimi görmek oldu. Korkutucu kısmı ise bu kararı almadan önce asla zamanı değil evlenmem ben derken, hayatıma farklı bir şekilde yeniden giren bu adamın bu fikri tamamen değiştirmiş olması.
Hayata dair güzel kararlar aldım sevgili sözlük. Bunu için iki güzel insana teşekkür edebilirim. Biri bu yazıyı okuyabilirken diğeri maalesef okuyamayacak. Artık ne istediğimi biliyor ve onun için çabalayacağım. Güzel dileklerinizi alırım.
Kadın yatakta tokatlanmayı sevdiğini kadar tokat atmayı da sever. Ama karşısında ki erkek gruruna yediremediği için bunu kabul etmez sadece. Sen o kadının eğitim hakkını elinden alır çalıştığı işte saygı duymazsan maalesef yeterince güçlü değilse boyun eğmek durumunda kalır. Güçlü bir kadınla karşı karşıya gelmemiş yada gelmekten korkmuş erkek söyleminden başka birşey değildir.
iki ucu boklu değnek sevgili sözlük. Bir yandan işimde terfi aldım ama bir yandanda işimi ve evimi bırakacak bir karar verme aşamasındayım. Ne yapsam asla bilemiyorum.
Eski sevgilim olur kendileri. Ayrıldığımız olmuş 4-5 sene. Hala her ilişkisi bittiğinde yada boşa çıktığında ekler, mesaj atar. Aynı ortamda denk gelsek ilk bi dener yüz bulamayınca da yanımda ne kadar kadın arkadaşım varsa hepsine bi yürür. Kendince kıskandırmaya çalışır ama anca komik duruma düşer.
Merhaba;
Uzun süredir hem okuyarak hemde garsonluk yaparak bu işi yapan biriyim ve başlığı görünce sinirlenmedim değil. Bahşiş denilen olgu gittiğin mekanda kaliye gözetmeksizin %10 olarak vermen gereken bir paradır. Ha kuver yazan mekanları saymıyorum. Yurt dışında özellikle nereye giderseniz gidin bu bahşişi bırakmadığınızda atıplanırsınız. Sonuç olarak bir hizmet alıyorsunuz ve bunun karşılışını vermeniz gerekiyor. Bunu satış yaptığınız işinizde satışınızdan aldığınız prim olarak düşünebilirsiniz. Arada çok bir farkı yok. Kimse sizden 100 lira harcadığınız bir mekanda 50 lira tip bırakın demiyor zeten, sadece olması gerekeni bırakın yeter. Bir de buradan özellikle ayda bir çıkan asgari maaş (1800 lira) alan ama mekana gidince ondan alt seviyedeymiş gibi garsona artistlik yapan arkadaşlara seslenmek istiyorum; bir garsonun gözünde terbiyesiz, görgüsüz ve acınası insanlarsınız. Sanırım yukarıda “ne bahşişi abi herelölö” yapan insanlarda sizsiniz. Teşekkürler.
Hadi anladım öküzsünüz, zaten senede iki kere dışatı çıkıyorsunuz. Ama Nişantaşı’nda şık bir restauranta gelip çay içip üç saat telefonla oynamak neden? Bari sohbet et bir şey yap! Sinirlendim.
Kesinlikle kışın gidilmesi gereken bir şehir. Çok soğuk oluyor ama güzelliğide orada zaten. Ayrıca geçen sene ki referendumdan sonra Türk öğrenci alımını da durdurmuştur.
Uzun saça alışamadım yıllardır. Tam uzatayım diyorum bakıyorum omuzlarıma gelmiş her yerime dolanıyor uğraş istiyor gidiyorum kestiriyorum. Saçla uğraşmaktansa yapacak daha mantıklı aktiviteleri tercih ederim.