Don Giovanni
188 (mavi jojoba tanesi)
onuncu nesil silik 2 takipçi 68.10 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    rv 443

    1.
  1. Antonio Vivaldi'nin do majörle bestelediği pikolo konçertosudur. Vedaların, sonbaharın ve melankolinin ezgilerini taşır geleneksel olarak*. 2. bölümü şöyledir:

    0 ...
  2. hastalıklı zihinler

    1.
  3. Sözlüğün genelini oluştururlar. En iyi yazıların, en iyi çıkarımların eskilere ait olmasına şaşmamalı. Sözlüklerde oylama sistemi olmamalı.

    iyi eğlenceler.
    0 ...
  4. soyunu bulandırmak

    1.
  5. Kendinden önce gelen Homo erectus ve homo habilisleri önemseyen yazar söylemi. insanı bugünkü götü kalkık insan yapan süreçte ortaya çıkan sınırlar, ''soy'', ''ata'', ''ecdat'' gibi kavramları da beraberinde getirmiştir (ki burada belirtmem gerekir: eğer o ecdat dünya barışına, doğaya veya bilime bir katkıda bulunmamışsa, o ecdadı sikmem bile). Sanki geçmişte yapılanlar, gerçekleşenler, uzayda bir foton sürüsü suretinde yol almıyormuş da buralarda bir şişenin içinde diğer milletlere nispet olurcasına duruyormuş gibi, soylarını ''tertemiz'' diye adledenler mevcut. Diğer soylar da pis tabii.
    3 ...
  6. siyahlar otobüsün ön kısmında oturamaz

    1.
  7. Bana hep ''I have a dream'' haykırışını hatırlatır bu durum. Hiçbir şarkı bu derece motive edemez beni:

    1 ...
  8. çok kitap okumakla övünmek

    1.
  9. Yoktur böyle bir şey; çok okumuş olan insan zaten övünmeyi çoktan unutmuştur. Okumayan ise övünmeye devam etmektedir; çünkü yeterince okumamıştır. Bu kadar basit.
    3 ...
  10. kitap okumamakla övünmek

    1.
  11. Evet, gelişmeye çabalayan coğrafyaların insanlarının içinde, trolleyici bir etkiye sahiptir bunlar. Gayet gerçek ayıbını, küçük sırıtışlarla örtmeye çalışan küçük birer çocuk gibidirler. Gayet gerçek cehaletlerini, fark edilmediklerini düşünerek gizlemeye çalışırlar. Birkaç örnek ''sırıtış'':

    -en son keloğlan okumuştum yha ne kitabı .d (aferin amına kodumun andavalı)
    -biz hayat okulunu okuyoruz be ne kitabı ;)) (kitap okuyanlar yaşamıyor çünkü, bitkisel hayatta onlar)
    -sen okuyon da noluyo? (ebenin amı oluyo?)

    edit: işte yukarıda amına koyduğum ve ebesinin amı olanlar kendilerini belli ediyorlar.
    7 ...
  12. mete atatüre

    1.
  13. Cambridge Üniversitesi'nde bulunan Cavendish Laboratuvarı'nda, bir deney ekibinin lideri olarak, kuantum internet teknolojisinin önünü açan bir buluşa imza atmış, Türk bilim insanı. Bilkent Üniversitesi, Fizik bölümü mezunudur, tebrik edilesidir. Haber çevrilirken denk gelinmiştir; ''Atature diye bir soyad mı olur yahu?!'' denilmiştir ve görülmüştür ki, aslında ''Atatüre''dir. Tekrar tebrikler diyoruz.

    http://www.sciencedaily.c.../2013/03/130319124214.htm
    12 ...
  14. the autumns

    1.
  15. Los Angeles'tan bir indie rock grubu. Kendilerini pek sevmedim, ancak aşık olduğum kadın tanıştırmıştı, ne yaparsın sözlük. Tanıdığım, gecelerime sızan parçaları ise şuydu:

    0 ...
  16. k365

    1.
  17. Bu da Mozart'ın 10. piyano konçertosudur. Bir aralar matematiksel bir yapı aramam gerektiğini düşündüğüm bir eserdir kendileri. Mozart bunu, Kardeşiyle beraber çalmak için bestelemiştir. 1779'da bitmiştir.

    0 ...
  18. klasik müzik eser isimlerindeki harfler sorunsalı

    1.
  19. Klasik müzik kompozitörlerinin eserlerini belli bir sıraya koymak, düzenlemek ve gerektiğinde yeniden bulmak amacıyla, belirli sanatçıların eserleri, koleksiyoncular tarafından, genellikle kendi adlarıyla anılan koleksiyonlarda toplanırlar.

    Efendim öncelikle Mozart'tan bir örnek verebiliriz. Eserlerinden birinde k365 gibi bir ifade bulunur. Buradaki k harfi, eserin, Ludwig von Köchel adlı bir alman koleksiyoner tarafından, kendi adıyla anılan Köchel Dizini'ne eklendiğini belirtir ve eklenme sırasına göre 365. sırada bulunan bu eser, tarihsel olarak da doğru sıradadır.

    Bir başka örnek de Bach'tan gelsin: BWV (BMW değil!), yani Bach-Werke-Verzeichnis (Bach Çalışmalarının Kataloğu) kullanılır. Genellikle Bach'ın eserleri ifade edilirken de, BWV yanına bir sayı gelir, örneğin BWV774.
    3 ...
  20. k482

    1.
  21. Wolfgang Amadeus Mozart'ın 22 numaralı piyano konçertosudur. Dahi insan tarafından 1785 yılının Aralık ayında bitirilmiştir. Klasik biçimde, allegro-andante-allegro yapısında bestelenmiştir. Her şartta iyi gelir.

    0 ...
  22. baltık ülkelerin de kızların marjinal olması

    0.
  23. ''Marjinal'' kelimesinin, bu coğrafyanın cinsel açıdan olmamış, olgunlaşmamış bünyelerinde ''kolayca tavlanabilen'', ''yatağa kolay giren'' anlamını kazanması sebebiyle yapılan çıkarım.
    1 ...
  24. neden silindiği merak edilen yazardan tarihi ayar

    1.
  25. adamlar bunu yazabiliyorlarsa (#16027893) benimde burayı kullanan biri olarak bu soruyu sormamın garip karşılanmaması gerekir diye düşünüyorum. bu bu sözlüğün durumuyla ilgili yazacağım son şey ayrıca.

    bu ve nicesi başlığın sol frameden eksik olmadığı gerçeğini hepimiz biliyoruz. ayar vermeye kalksan (ayar yazarlığı da ayrı mevzu.) pc başından ayrılamıyacağın abuklukta sığ, iğrenç fikirlerini buraya kusan insanların varlığını da normal olan herkes görüyor. artık fikir beyan etmeni ironi yapmanın, eğlenmenin neredeyse imkansız hale geldiği uludağ sözlükte buranın sahibi ne yapar, bu olanlara karşı ne hisseder, ne gibi önlemler alır kestiremiyorum burdan. ya da bu durumları engellemek bu kadar zor mu? onu da bilemiyorum.

    benim basit bir kullanıcı olarak başlık kaldırmaya, mümkün olduğu kadar bu insanlara ayar vermemeye çalışmaktan başka elimden birşey gelmez. ancak sahibi olunan yerin her geçen gün bir çöplüğe dönüşmesi insana ne hissettirir merak konusudur?
    (adimsonbahar, 01.07.2012 00:29)
    2 ...
  26. for president

    1.
  27. gravitasyon traktörü

    1.
  28. Kütleçekimini çekme halatı gibi kullanan büyük bir uzay aracı olarak tanımlayabiliriz. nükleer elektrik ile çalışan 20 tonluk bir uzay aracı, yalnızca yakınında uçarak 200 metre çapındaki bir küçük gezegeni çekip götürebilir (teori). uzay aracının iyon sürüş motorları çekilen cismin yüzeyine etki etmeyecek şekilde yanlara doğru yatırılmaktadır. Motorların yarattığı sabit itiş, karşılıklı kütleçekimi ile birbirine bağlanmış durumdaki çekici ve küçük gezegenin rotasını yavaş yavaş ve öngörülebilir bir şekilde değiştirmektedir. insanın kulağına bilim kurgu malzemesi gibi gelse de, iyon sürücüleri halihazırda mevcut bir uzay aracında kullanılmaktadır. Bu arada bir kütleçekim traktörü, hedef olarak seçilen küçük gezegenin yapısı ve yüzey özelliklerinden bağımsız olarak her şartta görevini yerine getirebilecektir.
    0 ...
  29. zero76

    1.
  30. Mükemmel bir Tiesto prodüksiyonu. Yeni yetme yeteneklilerden Hardwell de yanında bir şeyler yapmış. Adeta sizi bir gravitasyon traktörü gibi hissettirir.

    http://www.youtube.com/watch?v=wfR0waKcuA0
    0 ...
  31. hiçbir şeye tanık olmadığımız gerçeği

    ?.
  32. Sonlu bir hızla (300.000km/sn.) yolculuk eden ışık sebebiyledir. Olan, oluş halinde olan şeyler hep bizlere belli bir mesafede devindiğinden, bu oluşun üzerinden yansıyan fotonların gözümüze ulaşması, çok küçük boyutlarda da olsa bir zaman alır. Dolayısıyla, oluş halindeki şeyleri, olayları ve gerçekleri hep ''bir adım'' geriden takip ederiz. Aslında gerçek olan hiçbir şeyi, anında, taptaze haliyle takip edemeyiz. Biz, oluşu algıladığımızda o çoktan başka bir şey olmuştur bile.
    2 ...
  33. karakteristik burun

    1.
  34. Coğrafyamızda Genelde klasik, düz, kalkık ve kusursuz burundan farklı olarak, belirli bir hata payı bulunan burunlardır. Hele ki bu burnun sahibi bir de alanında çok başarılıysa, burnuyla iyice özdeşleşebilir. Chopin, Paganini, Newton, Dante gibi tanınmış insanların burunları, güzel örneklerdir.
    1 ...
  35. 3000 km

    1.
  36. Çok da uzak gelmeyen mesafe. Altı üstü 5 tane istanbul-Ankara.
    0 ...
  37. arı zehrinin hiv virüsünü sikertmesi

    ?.
  38. Zehirli arılardaki zehrin, aids'e sebep olan hiv adlı virüsü ortadan kaldırmasıdır. Zehirde bulunan Nanoparçacıklardaki melitin adlı madde, virüsü koruyan viral kılıf ile kaynaşıyor ve küçük gözenek benzeri saldırı yapılarıyla, kılıfta kopmalar oluşturuyor. Sonuç olarak bunu, virüsten çıkarıp atıyor.
    0 ...
  39. egzotik aşk filmleri

    1.
  40. Bir Sweet November bütçesine sahip olmasa da insanı alıp götüren filmlerdir. Arjantin yapımı, el secreto de sus ojos (Gözlerindeki Sır) bunlardan şimdiye kadar seçebildiklerimin en iyisidir. Tavsiye edilir.
    0 ...
  41. en dürüst yalancı

    ?.
  42. James Randi'dir kendileri. Amerika'da, ''A Honest Liar'' diye bilinir, ingilizler ''En dürüst yalancı'' şeklinde çevirip, ''The Most Honest Liar'' derler.
    1 ...
  43. müzik ve güven ilişkisi

    ?.
  44. Mutlak güven insanı dilsiz yapar; evet, bu mutlu dilsizliğin kendisinde bir ızdırap ve zulüm var. işte bu yüzden böyle mutluluğun bastırdığı psikolojiler, genelde müziğe başka ve daha iyi kimselerin hepsinden daha çok minnettar olurlar. Çünkü renkli bir dumanın içinden bakıp işitir gibi, müzik sayesinde aşklarının sanki daha uzak, duygulu ve sıkıntısız olduğunu görüp işitirler; müzik, onlar için olağanüstü durumlarını seyredebilmenin ve bir tür yabancılaşmayla -aslında iç rahatlığıyla- yaşamanın tek çaresidir.
    1 ...
  45. turk siyaset tarihinde iyi kotu ve çirkin

    1.
  46. iyi: -
    Kötü: Siyasetçiler
    Çirkin: Halk
    2 ...
  47. tiny cars 2

    ?.
  48. Mükemmel bir yarış oyunu. Sevimlilikten ölmektedir kendileri. Need For Speed'in estirdiği aşırı realist rüzgarlardan bunalanlar için, sahil kenarlarında, ormanlarda, gece-gündüz yarışma imkanı sunan, tatlı bir yapım olmuş. Tavsiye edile.
    0 ...
  49. alayına yok demek ve nihilizm

    1.
  50. Popülist camiada niteliğini kaybederek, ülkemizde ''orhanizm'', ''fahrizm'', ''korayizm'', ''erkanizm'' gibi dallara ayrılan felsefi akımdır. Esasında nihilizm, herşeyi hiç olarak görmek değil ama bir değer olarak sunulan, kendisine göre yaşanması gerektiği söylenen değerlerin içini boş görmektir.
    0 ...
  51. yeterince yalnız kalmış erkek

    1.
  52. Eğer ipleri salmadıysa, olmuştur, olacaktır ve olduğunda da yalnızlık, onun en büyük silahı olacaktır. O durumdan sonra, yalnızlığını kaybettiği için ağlamaya başlar, ancak içinden. Bir zamanlar güç, beraber olmak anlamına geldiyse de, artık güç, yalnızlıktadır onun için. Gerek zekası, gerek ilgi alanları, gerek eğlenceleri, gerek ürettikleri ona o kadar engin bir kucak açmışlardır ki, bu kucak, istediğinin olmasına, kendini yalnız hissetmesine yetecektir. Ancak bu kucağı bulmasıyla sonuçlanan yalnız kalış süreci, kendisini tasavvufa* adamış bir bireyin geçtiği sürece benzer. Dışa tamamen küsüp içe kapanmaktan bahsetmemekteyiz, iç ile barışabilme sürecinden bahsetmekteyiz.
    1 ...
  53. schumann rezonansı

    1.
  54. iyonosfer tabakamızın bir zayıf iletken gibi davranması ve Dünya'mızın manyetik alanıyla etkileşmesi sonucu, yeryüzü ile kendi arasında oluşturduğu doğal dalgalanmalardır. Çoğu kişi ''Dünya'nın kalp atışları'', ''Dünya'nın ruhu'' gibi sikko isimlendirmeler önerse de, alakasız, fiziksel bir olgudur.
    1 ...
  55. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük