Başlık aklıma geldi ilginç buldum açmak istedim ama ünlü gelmedi aklıma * ama muhtemelen Donald Trump olurdur herhalde. Bir hayli sevimsiz etrafına kötülük yayan ve dünya tarafından sevilmeyen.
Herkesin ölümü kendi kıyametidir derler dostlar ve öyledir de . Gök üstünüze yıkılsa ne olur siz öldükten sonra. Kalp atışı mıdır yaşam ve ölüm bedenin çürümesi midir. Kıyamet herkesin yok olması mıdır dünya'nın durması mıdır?
son dakika edinilen bir bilgiye göre evinin çevresinde 5 tane kız meslek lisesi bulunan 14 yaşındaki emre.b yeni sistemin geleceğimiz için en iyisi olduğunu söyledi. mahalli yerleştirmeyse eğer halkın iradesine başvurulmalı ve halktan en çok oyu alan öğrenciler iyi liselere getirilmelidir. bakalım bu sistem ne zaman değiştirilecek hayırlısıyla.
Bir işe girişeceğiniz zaman sürekli olayların olumsuz yönlerini gören ve sizin o işe şevkle başladığınız halinizden sizi uzaklaştıran insanlar bu kategoriye listebaşı olarak girebilir. Kafasına kürekle vurun bu oluşumlar mesajı anlamasa da uzaklaşır.
Tarih boyunca eşi benzeri görülmüş müdür bilinmez ama böyle bir ihtimalin var olması bile kulağa hoş geliyor. Sağlam oyunculuklar ve güzel bir prodiksüyonla yıllarca unutulmayacak bir film ortaya çıkabilir.Tabi tam tersi ihtimalle içine edilecek oyuncular da bir araya gelirse komedi dalında bir filme dönüşebilir.
Atatürk bu sözü söylediğinde ülkenin %90'ı köylerde yaşıyordu sevgili sözlükdaşlarım.Şu anki kafaya göre düşünmemenizi rica ederim. o zaman azınlık yani %10 şehirliydi ve bu söylemin temeli Recep tayyip erdoğan'ın devlet halkı için vardır söylemine parelel bir söylemdir. Köylü'den kasıt halk milletin efendisidir demektir ve çoğunluk yani halkı da köylü oluşturduğu için böyle bir söylemi vardır atamızın. Kendisi iyi bir politikacıdır .
Ulan bu makinelerin kocaman egzoz boruları var ve koruma ızgaralarıyla korunmaktalar ve devasa motorları cehennemden çıkmış gibi hava üflemekteler değil tişört sokmak yaklaşman bile güç patates gibi haşlar seni. hem tankların egzoz boruları arabalarınki kadar küçük mü Allah aşkına. Bırak tişörtü Battaniye soksan anca kapanır ha bu darbe girişimini daha şanlı göstermek için bunları söylersin anlarım da akıl var mantık var Yaratıcı sana akıl vermiş arada bir kullanmak gerek.
Seçmek oldukça zor olmakla birlikte detaylı olarak düşününce seçeceğim insan tabiki dünyanın yaratılma nedeni olan peygamber efendimiz(sav) olurdu. bizim dünyayı kurtaracak nasihate değil ahiretimizi kurtaracak fikirlere ihtiyacımız var.
Mahallenizden böyle biri geçecek -muhafazakar ya da laik artık her neyse bunun bir önemi yok- olursa ilk önce sesin kaynağını ararsınız kaynak bulundu mu taşıyana bakarsınız sonra da ulan yine ne alem yapacaklar Allah bilir dersiniz. Muhafazakar olduğu iddia edilen ama içkiyi çok tüketen konya'ya selamlar
kelime oyunları gayet ilginç olabilir çünkü insanlar genelde bu oyunlarda insanlıktan çıktığı için sevdiği insana en şirin haliyle görünmek isteyen çiftimiz ne hallere girer merak konusu. hakikaten sevgilisi olan varsa denesin merak ettim şimdi.
istanbul bir Ramazan'a daha islam dünyasının geri kalanından farklı bir heyecanla giriyor. Yılın diğer aylarında da her an, her yerde, herhangi bir sebepten birbirlerine dalmak için fırsat kollayan istanbullular, bu yıl da mübarek ay vesilesiyle sahip olacakları "Açken gözüm hiç bi şey görmez", "Zaten sigarasızlıktan başım tutmuş" gibi bahanelerin tadını doyasıya çıkaracaklar.
20 milyon kişi aynı şehri paylaşmanın yarattığı gerginliği gündelik hayattaki kavgalarına taşımak için her zaman doğru dürüst bir bahane bulamayan ve "niye öyle baktın?", "Ben senden önce geldim", "Öyle mi park edilir?", "Babanın yolu mu lan bura?" gibi eften püften sebeplerle birbirine girmek zorunda kalan istanbullular'ın çilesi 1 aylığına da olsa nihayet bitiyor.
Ramazan'ın tadını yine en çok taksiciler çıkaracak
Özellikle toplu taşıma ve trafikte çoğu zaman saçma sapan nedenlerle çıkan kavgalar Ramazan'la birlikte "oruç başına vurmak" gibi herkesin saygı duyduğu ve üzerinde mutabık olduğu geçerli bir nedene kavuşurken, Ramazan'ın tadını en fazla çıkaranlarsa yine taksiciler olacak gibi görünüyor.
Önceki Ramazanlar'da olduğu gibi özellikle iftare yakın saatlerde burnundan soluyacak olan taksicilerin yarından itibaren gözlerine kestirdikleri herhangi birine sadece "birader zaten başım tutmuş ayar etme adamı" diyerek tekme tokat dalma hakkına sahip olacaklarını hatırlatan istanbul Büyükşehir Belediyesi ise vatandaşları dikkatli olmaları konusunda uyardı.
Resmi internet sitesinde yayınlanan bir açıklamayla "Mümkün mertebe sularına gitmeye çalışın. Kısa mesafeden uzak durun, köprü trafiğine girmelerini zaten hiç istemeyin. Ücreti kuruşu kuruşuna hazır edip adamı para bozdurmak uğraştırmayın Ha dalacaklarsa gene dalacaklar ona yapacak bir şey yok ama en azından siz elinizden geleni yapmış olun. Belki az döverler" diyen Büyükşehir Belediyesi, toplu taşımada yaşanacak kavgaların ise ancak her iki tarafın aynı anda ve aynı desibelde ''lan niyetliyim git belanı arama'' demesi halinde önlenebileceğini ,onun dışında en azından bir yumruklaşmanın kaçınılmaz olduğunu bir kez daha hatırlattı.Not : Zaytung.com'dan çok hoşa gittiği için ve insanların dikkat etmesi için alınmıştır.
Dünyaca meşhur olan the simpson dizini bilmeyen neredeyse yoktur. hatta gelecekle ilgili tahminleri konusunda bir çok habere konu olmuştur. bahsi geçen bölümde adeta türkiye'yi savaş alanına çeviren tarikat denen içi boş olan ve ülkeyi mahveden tuzaklar anlatılmış. izleyin izlettirin yıllar önce nasıl dizilere konu olduğumuzu.
Bir çok örneği olmakla beraber aralarında en çok dikkat çekeni denge bileklikleri. piyasaya bomba gibi düşen ve herkesin çılgın gibi aldığı gerçekten işe yaradığını düşünenlerin olduğu ve yeni bir trendi başlatan esrarengiz ürün. öyle bir çılgınlık haline geldi ki bir zamanlar lc waikiki'den alışveriş yapmak neyse bu bilekliği takmak aynı anlama geliyordu. Fakat bir süre sonra ürünü çıkaran firmanın gerçek bir dolandırıcılık örneği sergilediği ve insanları kandırdığı ortaya çıktı.Firma iddialara sessiz kalamadı ve sonunda kendisi de ürünün gerçeği yansıtmadığını itiraf etti.
ibadet et kardeşim. zamanında çok duyduğum ama dövüş filmleri izledikten sonra oluşan spor yapma isteği gibi hemen geçen bu isteği hayatına yay.sadece bedensel ihtiyaçlarını karşılayarak ruhani huzura varamazsın.
Kadınlara değil de kadınaysa yanlış olan bir şey yoktur.ihtiyaçlar hiyerarşisinde cinsel doyum yeme içme gibi temel ihtiyaçlar olan ilk basamakta yer alır ve her iki cinsiyet için de geçerlidir.
çünkü sevgili uludağ sözlük yazarı kardeşim fakir insanın kendi hayatını ve yaşam tarzını daha iyi göstermek için bazı argümanlara ihtiyacı var. fakir bir gencin taksidini torunu görecek kadar fazla borca girmeli veya zengin arkadaşı pelinsu'ya özenen ergen kardeşimiz pakize o çantayı almalı. insanlar daha kaliteli yaşadığını hissetmek için sinemaya gitmeli daha kaliteli gözükmek için bir kahveye 10₺ vermeli. bu kadar fazla kapitalist ortamda isyan edip sosyalist olduğumu düşünmenizi istemem fakat karl marx'ı bile zevkten dört köşe edecek argümanlar mevcut bu avm denen hapishanelerde.
Herkese 'hocam' diye hitap eden tipler.ilk duyduğumda biraz afallama durumu olduysa da galiba insan o duruma adapte olup kendini de o gruba dahil edebiliyor.
Tarih boyunca süregelmiş bu anlayış özellikle son yaşadığımız olaylarla birlikte zirve yaptı ne yazık ki.Ortaçağda kilisenin cennetten köşk satması yahudi din adamı hahamların dini emirleri eğip bükmeleri de bunlara dahildir.Bu materyalist çıkarcı yaklaşıma özellikle ölüm yıldönümü olduğu için Mehmet Akif Ersoy'un dizelerinin anlam katacağını düşündüğüm için o dizelerle sonlandırmak istiyorum. postu sermekse meramın yola, serdirmezler;
berkecan ve pelinsu bu başlığı favorilerine ekledi.sırf farklı görünmek için çocuğuna anlamı olmayan avrupai isimler koyarsın hepsi bir hikaye içeren arapça isimlere dil uzatırsın ve bunu arap kökenli isminle de yapabilirsin. enteresan şeylere şaşırmamaya başladık ülke olarak.
beş günlüğüne yoktu annem bir olaydan dolayı ve yalnız kalmam gerekiyordu belirli bir süre evde. sonra evin içine baktım bir detay dikkatimi çekti. takvim yaprakları annemin seyahate çıktığı günde kalmıştı ve adeta kaç gündür olmadığını bana haber veriyordu. o takvim yaprakları sanki başka bir insanın yırtamayacağı sadece onun görevi gibiydi ve bulunduğum günden beş gün öncesine aitti. evde anne yoksa daha da yırtılmayacaktı belki.
yoğun gözlemler ve bilimsel araştırmalar sonucu elde ettiğim bir kaç pahalı gösteren detay fark ettim. bu araştırma fazla parası olmayan ya da olmasına rağmen kazıklanmak istemeyen veya parası az olup bir mekana girince yemeğin tadını çıkaramayıp hesaba odaklanan kardeşlerime gelsin.öncelikle kendi çapınızda pazar araştırması yapmanız hayrınıza olur aynı semtteki aynı ürünleri satan başka bir mekana daha önce gitmişseniz şu an bulunduğunuz mekanın fiyatları hakkında az çok fikir sahibi olabilirsiniz.o gittiğiniz mekanda gelen menüde ürünlerin fiyatları yanında yazmıyorsa oradan uzaklaşın.çünkü bu fiyat yazmamanın türkçesi biz sizi kerteceğiz ne kadar olacağını görüp kalp krizi geçirmeyin demektir .kalma şansınız yoksa görece en ucuz olduğunu düşündüğünüz şeyi sipariş edin ama emin olun onun fiyatı bile sizi şoka uğratacak.mekanda sizi kapıda yaşını almış bir bey amca karşılıyorsa bir bahane bulup kapıdan dışarı koşar adım çıkın çünkü o adam da daha yeni olduğu gibi sizi gelecek hesabın etkisini azaltmak için var.menüdeki yemek isimleri abartılı olarak saçma ingilizce italyanca fransızca isimler barındırıyorsa muhtemelen maaşınızı orada bırakacaksınız.ne olursa olsun insanların zoruna giden şey bir yemeğe gereğinden fazlasını ödemek beklediğini bulamamaktır.sattığı şey bir salata bile olsa sırf konsept için uçuk rakamlar isteyen mekanlar insanları asıl çileden çıkartan ama neredeyse hiç bir mekanda bunun için mekan sahibiyle tartışan birisini göremezsiniz çünkü insanlar eşiyle sevgilisiyle yakınıyla gittiği o yerde bu çıkışı yapmaz yapamaz bu gibi şeyler hep arkadaş çevresinde konuşulur kişi yakınlarının yanında bunu kendine yediremez.kısacası kardeşlerim dikkatli olun hak edilen şeye hak ettiği kadarını ödeyin ne zorlukla kazandığınız paraları 'kert'melerine izin vermeyin.
Beyler bayanlar ve romalılar...ilk taktik ne olursa olsun doğal davranmak ve kendin olmak yoksa havadan nem kapan dolarcığımız öyle hemencecik düşmüyor.Seven insan terkeder çünkü kavuşmak hayallere ihanettir bunun için mümkün olduğunca uzak tutun kendinizden onu bir yerlerde var olduğunu bilin ama ona sahip olmayın.uzak olsanız bile başkalarının(yabancı devletlerin) onu örselemesine izin vermeyin.Türk lirası son yıllarda küresel piyasalarda en çok değer kaybeden ikinci para birimi bunun için her şeyi yurtiçi ya da yurtdışı kaynaklı görüp doları örselemeyin.
Daraldığında çekip uzaklara gidebileceğini fark ettiğin an .öyle bir özgürlük ki nereye ve niçin gittiğini bilmiyorsun herkes bir yerlere yetişmeye çalışırken senin amacın yeni bir yeri keşfetmek bu gezi sırasında hayatın anlamını sorgulamak belki de dinlediğin müzikler arasında bir sonraki şarkının vereceği huzuru hissetmek.
önemli olan çoğu zaman haklı ya da haksız olması değil kimsenin kırılmamasıdır ama bilmez ki yerinde söylemediği her söz belki nazikçe yapması gerektiğinde kırmadığı her insan için ruhundan bir parça kaybeder ama ruhu duymaz. kimseyi kırmama ilkesine kendisini de dahil etmeyi öğrenmesi gereken kardeşlerimdir.
estetik, makyaj bilumum güzelliğe hizmet eden sektörler o kadar ileri düzeye çıktılar ki artık makyajlı diye hitap ettiğimiz kesim allık pulluk sürene değil iki kilo boya sürene deniliyor.bazen diyorum kız arkadaşlarıma bu ne makyaj diye verdikleri cevap : sen daha makyajlı kız görmemişsin oluyor ve haklılar da bunu söylerken. entry'sini daha yeni okuduğum bir kardeşim yıldız tilbeyi adriana limaya bile benzetebilirsin demiş ve kesinlikle haklı tam tersi de geçerli kötü makyajla adriana limayı yıldız tilbeye de benzetme ihtimalin var belki de ikisi aynı kişi bile olabilir. şaka bir yana erkeklerin büyük bir kısmı -ben de dahilim- gerçekten sahip olduğu yüzü belki yüzündeki lekeyi yaşına göre kırışıklığını saklayıp gerçekte olmayan bir simayla konuşmayı çok yapay bulur.varsın kimse beğenmesin seni , insanların sahte tebriklerine değil allah'ın takdirine ihtiyacın var.
sözlüğü yazma ve okuma olarak aktif kullanan birisinin dile ve gramer yapısına bakışı değişir. düz cümle kurmak yerine kelimelerle yavaş yavaş oynamaya başlar bildiği bir konu hakkında yaptığı yorumlar kendini ifade edebildiği için kendisine olan bakış açısı değişir ve bilmediği bir çok şeyi de değişik kaynakların süzgecinden geçmiş bir şekilde öğrenir.Gereksiz başlıklar ve bir o kadar da gereksiz entryleri saymıyorum çünkü seçme işi tamamen size kalmış.
sadece kendi düşünceleri vardır öğrencisinin söz söyleme hakkı yoktur ve insan ruhiyatına saygı duymayı öğrenememiş öğretmen tipidir. öğretmenlere saygım sonsuzdur fakat çürük elmaları söyleyip eleştirmek her öğrencinin hakkıdır kanımca.
anlık heveslere değil uzun planlara , dün için bugünü harcamak yerine yarın için bu günü harcamaya, sevmediğin insan ve işler yerine hayatın anlamını sana veren insan ve işlere ve bunların yanında varoluş sebebi olan inancına harcamalı ömrünü kardeşim.
