Türkiye'de fanatizmi sıkça yapılan ve insanın kusmasını sağlayan bu üçlemedir.
Nerede bunlarla alakalı bir görüş ve bir karşı görüş bulunsa kavga çıkmaması mümkün olmamaktadır.
Bunlarda bir fikriniz olsun, ama aşırı derinlikli olmayın gereği yoktur.
Önce felsefe, sosyoloji ve psikoloji hakkında uzun yazılar okumak gerekir.
Sonrasında iyi bir ekonomi bilgini ve okuru olmakta şarttır.
Bundan sonra ek olarak günümüzü ve geleceğimizi etkileyen fen bilimlerinde ve edebiyatta mevcudiyetimizi göstermek gerekir..
Zaman hızlı akıyor dostlar, politikayla ömür çürütmeyin.
insanların iç sıkıntılarına belirli isimler getirememesi, her danıştığı kişinin "insanın en iyi doktoru kendisidir" lafını söylemesi ve yalnızlığa çekilmesi olasıdır. fakat bunun dahilinde ya da haricinde iç sıkılmaya devam eder.
etrafına baktığında zarar göreceğin birşey yoktur. kendine bakarsın neyin zarar verdiğini de bulamazsın. ama için sıkılır gider.
milyonlarca insanın "goooooooooooooooooooooooooooooool" diye bağırmış olduğu, cristian baroni ye edilen küfürlerin ardından her yeri sevinç kaplayan ercan taner in "hakem golü verdi hakem golü verdi" şeklinde sanki spor toto 3. lig te atılmış bir golmüş gibi tepki gösterdiği, olası olarak emre tilev in spiker olsa sevincinden delirip sahaya dahi inebileceğini düşündüğüm, evdekilerin golü kendisi atmış gibi birden ayağa kalktığı, rövanşını baroni nin kaçırdığı gol yüzünden kaybettiğimiz (3-3 olacaktı deplasman golü kuralı ile finale çıkacaktık) maçın golüdür. bir anlık hata pahalıya patlamıştı benfica ya. 2013 ün iki güzel anısından biri olsa gerek.
hiçbir zaman yalan söylememiş olmasına rağmen yine de sözüne inanılmamayan kişilere inanmayan gerizekalılar hep vardır. Sözü söyleyen kişi de "hayır yani ananızı mı S...m de inanmıyorsunuz" der.
Acı gerçektir. Ben bir yere girdiğimde her tabelayı en az 10 defa okumuşumdur. Yani bakar bakmaz okurum. Ve baktıktan sonra okuma eylemine geçip yavaşça okuyan insanlar yanımda iken sıkılıyorum. Bu kişiler benimle akran ve ya aynı eğitimi alıyor ise bu böyledir. Altyazılar çok hızlı diyenler ayrı sıkarlar. Baktığın an okumaz mı insan? Yazıya bakıpta nasıl okumaz aklım almıyor. Yani nasıl başarıyorlar? Ben baktığım an otomatik okurum yazıyı.
Genelde zıt görüşlerin birbiri ile mücadele etmesini konu alan versus.
AKP vs CHP merkez sol ile merkez sağ ın kavgasıdır. ikisi de haksızdır ve dayattıkları saçmadır.
Hdp Vs MHP. Biri ülkenin azınlık diğeri çoğunluk milliyetini savunma iç güdüsü ile hareket eder. Biri komünizme kayan aşırı sol, diğeri ırkçılığa kayan aşırı sağ ideolojiyi benimser. ikisi de net saçmalıktır.
Uzun uzun özellikler verilebilir fakat mobil kullanım işimi zorlaştırıyor.
Şu güne kadar hiç orijinal forması olmadıysa kişi taraftar ise onu sevindirir. Her futbol maçında onu giyer ve bir anda inanılmaz șutlar çıkarmaya başlar.
Haklı söylem. Sadece Fenerbahçe değil, tüm kariyeri incelenirse dönemi futbolcularını geride bırakmıştır. Ronaldo Messi tarzı futbolcular çok yönlü futbolculardır. Ben sadece merkez santrafordan bahsediyorum. (Benzema, torres vs.)
Etrafına bakmayı bilmeyen neyin içinde olduğunu farketmeyen, koyun yapılı kişidir.
Yediğimiz, içtiğimiz, temizlendiğimiz, okuduğumuz, oynadığımız, sevdiğimiz, giydiğimiz, izlediğimiz ne varsa onların elinde olduğunu farketmeyen kişi beyanıdır.
Tarihe biraz farklı bakacak olursak son 200 yılda planlarının nasıl tıkır tıkır işlediğini anlarız.
dediklerini direkt ifade etmemesi bizim milyar ışık yılı sonra anlamamız, Türkçeyi ikinci dil olarak tercih Edip mimiklerini kullanması, bir konuyu anlamadığını söyleyip ardından saçma olduğunu belirtip beni çıldırtması gibi bir sürü şey sayabiliriz. Erkekler, bir amaç belirler ve yapmaya çalışır.
Kaldı ki çoğu kadına fikir danıştığım zaman samimi olmayınca "banane" tepkisini alıyor zaman zaman küfür ve azar da yiyebiliyorum. Fakat bu şahıs erkek olursa tanımasam dahi yardımcı olur.
Kaldı ki üzüntülü olduğumuz da, yalvarıldığında arkadaşları ile toplanıp, biz ciddiye alıyor sanıyor iken dalga geçip bizi rezil etmesi başka konudur.
Bilgi öğrenmeye karşı anti-pati beslerler. Görüldü bırakmaktan zevk alırlar.
Çoğu içgüdüsünün kendisine getirdiklerini kabul etmeyip "moda, herkes yapıyor zaten" bahanesine sığınmak koyun olmaktır.
Farklı kişilikler var mı tabi var genelleme yapıyorum sadece.
Sevgi ve bilgi kutsaldır.
Yanlış tespitler yapmış olabilirim gerekirse editlerim.
High Defination(HD) ibaresi yerine kullanılması gerekendir. Devlet televizyonu olan TRT'nin bizzat TRT HD yerine TRT YÇ yapması gerekir.
Türkçe'ye sahip çıkılması gerekir.
Eskiden girmiş olduğun mekana girdiğin an orada yaşanan olayları gözünde canlandırmaktır. Eskiden kullandığın gereksiz eşyaları atamamaktır. Yeni kişiler yerine eski sevgiline dönme çabandır. Yaşayamadığın günlere ağlamak, imkânlar içinde iken onları heba etmeye üzülmektir. Hayat felsefesi olarak nostaljiyi belirlemektir.
Tahminimce benim eski hâlimi andırmaktadır. Solcu özgürlükçü laik Atatürkçü merkez sol un demokratik sol kısmını destekleyen yazar. Sevgilerimi sunarım.
iktidar ve meclisteki muhalefet partileri yeterince bulundukları ideolojiyi temsil edememektedir. kaldı ki hdp demokraktik solun yanından geçemez. mhp sağ ideolojinin milli kısmını temsil edebilmektedir din kısmı tartışılır. aşırı sağ ı bi nevi temsil etmektedir. akp sağ-aşırı sağ arasında gidip gelmektedir ideoloji oturmamış. chp merkez sola kayması çok büyük bir yanlıştır. atatürk ün ideolojisi merkez sağa yakın üçüncü yol olarakta değerlendirilebilir. %40 sol %60 sağ olarak nitelendirilebilir. chp bu yoldan ayrılmamalıydı.
kaldı ki hiçbiri görüşlerime hitap etmiyor. ideolojilerini ve kuruluş biçimlerini düzgün temsil edemeyen "demokrasi.dll" eksikliği yaratan 16 bit sistem gibi yönetimimiz.
Düşünüyor insan şiirler yazıyor... Bıkmıyor uslanmıyor...
Aslında bunu şu anda evimin en soğuk en rütubetli ve en rahatsız yerinden kambur bir şekilde belim ağrıyarak yarı-bozuk
bilgisayarımın klavyesinden yazıyorum. Ama beni bu rahatsız etmiyor. Şekillerine şekil veren insanları kafasında şekillendiren
şekli bozuklar, beni huzursuz bir hale getiriyor...
Yarı yolda hala inatla hırsla heyecanla gecelere kadar her türlü beceriyi kazanmak için uğraşan bir şairim. Ve dahilim, fakat daim değilim bu yolda. Gönlümün kaydığı onca insan şu anda doğaçlama olarak yazdığım bu yazıyı görseler ya utanırlar ya da çekinirler benden.
Zaten bir torrent sitesinden indirme yaparken "%" işaretine dalıp, aklımdan nasıl "messi" gibi bi forvet olabilirim diye geçiriyor, bizzat gözlerimin önüne FIFA oyunuda ki "highlight" gibi goller geliyor gözümün önüne. Arada oradan Türk milli takımı derken Oğuz Kağan'a oradan peygamberimizin kavmine kadar gidiyor iş. Ufak bağlantılarla geniş konulara atladım indirme %8'e gelene kadar...
Eh, hayalperest kişilikler böyle oluyor genelde. Alakasız şeylerin bağını güçlendirerek tezlerini kuvvetlendiriyorlar. Terkedilmeye çeyrek kala bir 21. yy şairinin ortalama bi Cuma'dan Cumartesi'ye olan gecesinin beş dakikalık akışını dinlediniz.
Şimdi ise sorulan soruların sorgulayıcı sanılan taraflarını kestikten sonra geceye bu yazımdan çıkaracağınız kadar anlam ve üç kıta kendi şiirimden bırakıyorum. sevgi ve bilgi gerçek değerini çoktan yitirdi.
Sevgi ve bilgi kutsaldır.
KUTSALLIK
Çok devir geçti sevenler bitiverdi,
Sevginin kutsallığı hiçe sayılıverdi,
Gelenlerin hepsi bir edildi.
Çoğunluğunun niyeti farklı idi.
Zalimi şeyh ettiler, haklıyı kovuverdiler,
Kapısından su isteyenleri defettiler...
Zaman ki sevgililerin sevgiyle sevmediği,
Bilimci(!)lerin, bilgileriyle bilgisiyle bilgilendirmediği..
Asla sevgi ve bilgiyi..
Kutsallığını bir defaya mahsus göstermediği,
Elini uzatmadığı gönlünü vermediği,
Devir de destan yazmaya teşebbüs yerine,
Bitti, Ahir'likte mestan olanların, gelmesiyle..