matuidi, pogba, greizmann üçlüsünün sonucu belirleyeceği maç. almanya takım oyunu oynuyor ama fransa'da skoru ve oyunu değiştirebilecek hayli güç var. maçı fransızların performansı belirleyecektir.
vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,
değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.
değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,
değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,
değil mi ki ayaklar altında insan onuru,
o kız oğlan kız erdem dağlara kaldırılmış,
ezilmiş, hor görülmüş el emeği, göz nuru,
ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş,
değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın,
değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene,
doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın,
değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen'e,
vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama,
seni yalnız komak var, o koyuyor adama.
pkk denen sikko terör örgütünü on üç sene içerisinde baştan yaratan, güçlendiren, söz sahibi olmasını sağlayan bir hükümete maruz kalmışken kürt kelimesini ağzınıza almak nasıl bi' şey lan? o zaman en büyük kürt tayyip amk. kafayı yemişsiniz siz. benden olmayan gebersin diye diye benliğinizi, insanlığınızı, karakterinizi kaybetmişsiniz. insanları zar altında bırakmak yerine beyninizi bir kez olsun kullanın amınakoyim. sadece bir kez.
şehitlerimiz, ölülerimiz, yaralılarımız varsa allahın rahmeti ve şifası üzerlerinde olsun. ama bu ülkede bu kadar ahmak varken allah buraya bakmaz. ben olsam bakmazdım.
hükümete ve güçlünün yanında olup olmamasına göre vatandaşına çifte standartla davranan emniyet mensubuna reva mıdır? böyle olanların alayına revadır. chp'yi zerre kadar sevmem ama ağzına sağlık o vekilin.
ırkçılık günümüz düşünce sisteminin ve dünyanın neresinde? sözlükte reis ve atalarını nick yapıp kendilerini onların yerine koyan enayi, çelişki müptelası ırkçılar sizi :*
bi de (bkz: beyaz futbol) var. sanırım isimleri değişiyo arada. konsept farkı olacağını zannetmiyorum çünkü hep saçmalıyolar.
ulan ilk izlediğim zamanları hatırlıyorum. fenerbahçe düşmanlığı yapıyolar diye yardırıyodum tivitirdan, şurdan burdan. adamların asıl olayını anlayamamışım amınakoyim. ben hayatımda bu kadar eğlendiğimi hatırlamıyorum arkadaş ya! her bölüm ayrı makara, ayrı kapışma. fenerbahçeliyim. ama öyle fanatik değilim, çok da ciddiye almadım şimdiye kadar. sallasınlar abi bu adamlar. eğer bu kadar eğlendireceklerse fenerbahçe'ye dahi sallasınlar. zaten amaçları şov, hatta tolk şov. olayları ensesinden değil de, diz kapağından tutarak; enseden kavramak varken eli bele atarak reyting kovalayan, oyunculuk harikası insanları bir araya getiren bi program bu.
ahmet çakar: mükemmel oyunculuk, a diyorum, b anla ama a'da kalsın aklın, debelen dur kafasında.
abdülkerim durmaz: ciddi duruşunu bozmayan, ekibe katılmakla katılamamak arasında kalan, çaylak program üyesi.
sinan engin: mükemmel insan. binbir ırktan, bölgeden tanıdığı onlarca ünlü arkadaşı olan, sık sık anılarını paylaşan, abartmanın ve abartının amına koyan, buna rağmen her abartısıyla gülmekten yerlere yatıran dobik adam.
- maradonayla karşılaştım ben havaalanında. aşığım sinan dedi. maradona... arkadaşım... hahahaha
- rıza mıza hikaye kardeşim. ben ne rızalar gördüm(bahsi geçen rıza, milli güreşçimiz rıza kayaalp. nerden baksan bir doksan boy, yüz küsür kilosu vardır.) onu naaparım biliyo musun? şöyle tutar atarım.
- mike tyson kim kardeşim ya? (dünyanın gelmiş geçmis en iyi boksörü bence.) bi de vidyo hazırlamışsınız teneke teneke adamları dövüyo. ona naaparım biliyo musun? karaciğerine bir çalışırım... mike tyson kimmiş ya?
rasim ozan kütahyalı: kelimenin tam anlamıyla kaşar. bunun iyi anlamı olur mu bilmiyorum ama iyi anlamda söylüyorum bunu. hiç sevmeyeceğim bi karakter ama bu programda herkes gözümde sanki bi melek. hasta galatasaraylı. galatasaray'a a de, z'den başlar, a'nın yanından geçmez ama muhabbetin sonunda galatasaray'ın a olmadığını kabul ettirir. haydaa ve hapşuuu'larıyla meşhurdur. on numara velvelecidir. en ufak kelime benzerliğinde, mecaz anlamlarda yahut yan ve benzer anlamlarda ortalığı karıştırır, terbiyeyi bozar, olayı sündürür, muhabbetin ağzına sıçar.
s.e:
- ben motorsiklet severim. motor... çok severim.
r.o.k:
- anlamadım hocam ne seversin?
s.e:
- motor severim.
r.o.k:
haydaaaaa!! hocam!!!!! yenge duymasın!!!!! zaaa xd zaaaa(burada benim mübalağam var ama tavır bu.)
ertem şener: ekibin asıl şovmenidir. programın sunucusu ve tanrısıdır. tüm bu muhabbetlerin moderatörüdür, konunun buralara gelmesini hep yanar dönerliği ve sinsiliği sağlar. "hocam naptın hocam ya? ne diyosun hocam ya???" tepkileriyle tanınır.
abi bu programı sevelim. bu programı yaşatalım. bu biterse ben hiçbi şeye gülemem bitmesinden kelli. cansınız ulan!
benim efsanem:
sinan engin:
- kardeşim ne ayı ya? aya gitmek artık o kadar zor değil... aya istediğiniz zaman gideriz. ay ne ki ya? benim turcu bi arkadaşım var. turlar düzenliyo böyle. turcu arkadaşım. düzenliyo böyle her hafta gidiyosun. aya. nerden kalkıyo biliyo musun? aya? ........ ayvalıktan!!!! hahahahahah...
böyle oyuncular ligimize belki beş, belki on senede bir geldiği içindir çıktığı ilk maçta tanrı tavrı takınacağını beklememiz. maçın ardından biraz düşündüm. takımla antrenman dahi yapmamış bir futbolcuyu oyuna sürüp şurda fenerbahçe muhalifliği yapan futbol fakiri man kafalıların ağzına laf verdiği için ilk sorumlu vitor perreira'dır kanaatimce. keşke oynatmasaydı. lakin stoch'un ortasıyla öyle bir ayağa kalktık ki, ispanya maçındaki uçan kafa gelecekti sanki. koca bir sezon oynamayıp ligin son haftasındaki mücadelede oyuna alınan selçuk şahin hamlesi geldi üstaddan * diyeceğim odur ki, van persie van persie'dir. takıma alıştıktan, antrenman ve maç eksiklerini tamamladıktan sonra -ki bu süre sanırım ligin ilk birkaç haftasına kadar süner- bol bol bağırtacak ve sevindirecek bizleri. van persie lan bu. didider drogba'dan sonra ligimize gelen en iyi forvettir kuşkusuz. bekleyin renktaşlar, fenerbahçeliler. bu adam yüzümüzü çok güldürecek.
dipnot: formayla saraçoğlu'nda gördüm ya onu; bi de güzel gülümsedi. ulan biz daha ne isteriz?
dinime imanıma hayatımdaki en korkutan korku filmiydi. en can alıcı sahne hangisiydi diye sorsalar on tane sahne sayarım ve birbirinden ayırt edemem bile. son bir sene içinde haddinden fazla izlemişimdir. hiçbir izleyişimde de pişman olmadım, olumsuz düşüncelere kapılmadım. sadece it gibi tırstım swh
kaan boşnak önce tek başına çıkıyor yola, ayfonuyla müzik yapıyor, altyapı yardımı alıyor ve kusmak üzereyim, uzatma n'olursun, evleniyormuşsun tarzı daha salt şarkılar çıkıyor. -bi açıklamasında dinlemiştim- çok yetenekli çocuk vesselam. kendi gibi kabiliyetli müzisyenleri alıyor yanına grup yerine futbol takımı adını verdiği -pürtelaş programında dinlemiştim- topluluğu oluşturuyor. evdekilere selam ve otoban sıcağı albümleriyle hünerlerini sergiliyorlar. vimeo'yla başlıyorlar önce sosyal medya lansmanına; daha sonra yuutubda resmi olmayan, kişisel bir hesapla boy gösteriyor müzikleri, şarkıları. tunahan e. bilgin diye bi hesaptı yanlış hatırlamıyosam. en sonunda resmi hesap açılıyor ve tüm dinleyicilere sunuluyor. geçtiğimiz aylarda fikir ayrılıkları sonucu grubu dağıtmaya karar verdiler. vazgeçtiler sonra, bikaç eleman değiştirdiler. ayna grubunun ekolünü hatırlatan bas gitaristleri hala yerinde yerinde duruyor. elektrocu ve kaan da duruyor tabi. bascı tarz abimiz aynı zamanda bir başka enfes proje olan "adamlar" grubunda da boy gösteriyor. son dönemin indie folk, indie rock, reggae yapan gruplarını heyecanla takip ediyoruz özetle. yüzyüzeyken konuşuruz da başı çekiyor. aynı tarzda, aynı misyonda devam etsinler bence. biz onları çok sevdik.
hüsnü arkan'ın harikulade şiirinin -ki bu bana göre şiirdir- içerisinden bi kuple. sokayım koray avcıya. birsen tezer hakkını verir şarkının ancak. doğal olarak hüsnü arkan da öyle.
malum kişi ve bağlantıları ile hiçbir alakan olmadığı halde defalarca sorusuyla karşı karşıya gelinen hadisedir. taşağı bile yapılır. "yeğeni misin lan? dağda mı yaşıyosun doğru söyle." gibisinden. hoş değildir ancak taşağa sardığında pek dokunmaz. soyumuzdan gelmiş işte. çöpe mi atalım?