2-3 senedir olmuyordu bu bana. Bende panik ataklar "ölüyorum, kalbim hızla çarpıyor" şeklinde değil, "aha aklımı kaçırıyorum" şeklinde oluyor ve bir tek uyurken oluyor. Uykudan uyanıp birkaç saniye acayip korkuyorum sonra geçiyor.
Bir merak. Acaba eskiden elektriğin olmadığı zamanlarda insanlar daha uzun süre mi uyurlardı? Dönemden döneme insanların uyuma süreleri farklılık gösteriyor mu? Bu soruyu google'a yazıp cevabı bulabilirdim lakin buraya yazmayı tercih ettim.
Youtube'dan açıp dinleyerek uyumalık hipnoz önerileridir. Bilinçaltına iyi geliyordur belki diyerek 2-3 gündür bu şekilde uyuyorum. Anksiyete giderici, özgüven arttırıcı, acıyla mücadele etme gibi çeşitleri oluyor. Keyfi yerinde olanın dalga geçeceği bir şey belki ama faydası oluyorsa göz ardı etmemek lazım.
Hızlıca cevaplanması gerekendir. Evrenin başıboş atomları birleştikten sonra nasıl self awareness'a sahip oluyor. Bu atomlar da mı bilinçli? Tekrar ediyorum, kastettiğim bilinç nöronlarla ilgili olan durum değil. "Ben" olduğumun bilincinde olmam. Kişinin kendisinin farkında olması.
insanlar durumun ciddiyetini kavramıyorlarmış gibi geliyor bana artık. Şaka maka varız ve neden varız bilmiyoruz. Bildiğine inananlar var fakat birbirlerinden çok farklı şeylere inanıyorlar ve hepsi haklı olduğunu düşünüyor. Felsefi tartışmalar çözüm bulalım diye değil, hadi birlikte bir şeyler tartışıp eğlenelim diye yapılıyor sanki. Kendi cevabını kendin bul deniliyor ama düşünüyorum ve bir sonuca varamıyorum. Aforizmalardan, hayata dair tespitlerden bıktım artık. Çözüm lazım. Ciddi ciddi bildiğine inanan arkadaşlar varsa mesaj kutuma bekliyorum.
ilginç durumsal. Matrix filmine baktığımızda o aşırı gelişmiş makineler hep kablolu mablolu. Şimdiye bakıyoruz her şey wireless olmuş. Vr gözlük bekledik yıllardır. geldi hatta 30 liraya falan düştü kullanan yok. Gelecek asla beklediğimiz gibi olmayacak.
Bilimin en fazla bilincin dinamiklerini falan inceleyebilmesi fakat bir bireyin kendinin farkında olması durumuna hiçbir açıklama getirememesi; açıklama getirmeyi bırak, bu konunun nasıl inceleneceğine dair bir yöntem bile sunamaması durumu.
Hayatım bu şekilde geçiyor. Sipariş verebildiğin mekan yok etrafta. Yemek siparişi edebildiğim yerlerde yaşadığım da oldu. Her şeyi söylerdim. 105 kilo olmuştum. Şu an 80'im.
Sigarayı bırakma eyleminin öylesine değil, ciddi ciddi düşünülmesi durumu. Bir daha hiçbir zaman, asla bu pisliğe katlanılmadığı, konunun kökünden kapandığı bir hayatı tercih etmek ve arkasına dönüp bakmamaktır.