kendisinin emanet ettiği hastanın anamnezini alır, fizik muayenesini yapar (özellikle oskültasyon) ve üzerine günlük değerlerini takip ederseniz tüm babacanlığıyla size kahve bile ısmarlayacak olan profesördür. Hem iyi bir doktor hem de iyi bir öğretim üyesidir. zira bunlar cerrahlarda bir arada bulunması çok ender olan özelliklerdir.
şaşkınlığı atlatıp üzülme moduna geçememiş insandır. zira michael jackson ölebileceğine inanılamayan insanlardandır. bir diğeri için;
bknz: ajda pekkan
tıp fakültesine girebilmek için 50 bin avro veren insanların fazla olan paralarını akıl almak için harcamaları tavsiye edilir. bu kişilerin doktor olmaları durumunda muayene ücretlerinin, bıçak paralarının dudak uçuklatacağı da aşikardır.
hava çok sıcaktır, hava çok soğuktur- çıkamazsın.
evde işin çoktur,dışarda işin yoktur- çıkamazsın.
paran yoktur-çıkamazsın, moralin bozuktur-çıkamazsın.
cebinden para taşar, içinden mutluluk bağlasalar duramazsın...
Serinin 3. filmi Revenge of the Sith'i bü günlerde izlerseniz senaryonun günümüz türkiyesine bakılarak yazıldığını düşünebilirsiniz. Zira bu filmde şansölye barışı sağlamakla görevli Jedi'ların( bir nevi özel eğitimli askerler) cumhuriyeti ele geçirmeye çalıştıklarını( bir nevi darbe) iddia ederek yok edilmelerini( bir nevi ... davası) emreder.Gücün kötü yanını temsil eden sözde demokrat ve özgürlükçü şansöyle(?) senatoda gerçek niyetini ortaya koyar ve "güvenliğimiz ve istikrarın devamı için cumhuriyet birinci galaktik imparatorluk olarak yeniden düzenlenecektir." der.bunun üzerine Pedme'nin "demek özgürlük böyle yok oluyormuş, tezahürat ve alkışlarla..." sözü insanı derinden yaralar...
doğrudur. kadınlar kimi zaman dişiliklerini sergilemeyi severler. kendilerini beğenmeleri başkalarının onları beğenmesi kadar önemlidir. ve bakışlardan rahatsız olmazlar insan gibi bakılırsa, laf atılması hoşlarına gider atan kişi kibarsa. Ancak bir kadının dekolte giymesi evrimini tamamlayamamış erkekler tarafından iğrenç bakışlara ve sözlü tacize maruz kalmalarına gerekçe değildir.
"Beni Türk doktorlarına emanet ediniz" diyen Atatürk'ün kurduğu TC'nin bakanının böyle basit bir operasyon için amerikaya gitmesi başka bir sebeple açıklanamazdı zaten. ahsen hanım yapabileceği en mantıklı açıklamayı yapmıştır.Zira bu tavsiyeyi veren rabbi kendisini yaratırken pek cömert davranmamıştır.
"hem laik hem müslüman olunmaz ya müslüman olacaksın ya laik" sözlerini hatırlattı bana bu başlık sahibi.Laiklikten anlamadığınız aşikar ancak dinden anladıklarınız konusunda da çok şüpheliyim.Sizin gibi küçük beyinli erkekleri tahrik etmemek için saçını bayrak kırmızısı, çingene pembesi dallı güllü bezlerle örten, yüzüne tonlarca makyaj yapan, parklarda, banklarda, kucaklarda sıkça karşımıza çıkan kızlar mı ahlaklıdır, dindardır size göre? yada bu zavallı akıl yoksunu kızlar üzerinden siyaset yapanlar mı? onlar ki haklarında açılan hırsızlık, yolsuzluk davalarından dokunulmazlık zırhıyla korunmaya çalışırlar, sabah söylediklerini akşam yalanlarlar yüzleri kızarmadan, oğullarına gemicikler, karılarına binlerce dolarlık çantalar, yüzükler alırlar. Kendi çıkarları uğruna maddi ve manevi bütün değerlerimizi birilerine peşkeş çekerler. Ve bunlar gibilerle savaşan Yüce Atatürk bu partiye oy verirdi öyle mi? Bu ülkeyi kuran Cumhuriyeti, çağdaşlığı, laikliği benimsemiş zihinler bugün ciddiye alınmıyorlar öyle mi? Ve madem siz ahlaklısınız, siz müslümansınız bu başlığı açarak islamiyete göre en büyük suçlardan birini işlediğinizin farkındasınızdır. Siz kim oluyorsunuz ki insanların düşüncelerine ve kıyafetlerine göre inançlarını sorgulama, yargılama hakkını kendinizde buluyorsunuz??? iktidar gücünün yanında, maddi gücü de ele geçirenler sonunda ilahi güce de sahip olmaya çalışacaklar korkarım. Gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içindesiz başlık sahibi ve sizin gibi düşünenler. Tarihe bakınız, ders alınız!!!
yaptığı espriye gülünmesine bu kadar kızan başka bi komedyen yoktur. cem yılmaz'ın küçükken baba herkes bana gülüyo diye ağlamasına benzer. ya da yaptıkları espri değildir. değil midir?
sharon stone'u tekrar ülkemizde görme şerefine erişmemizi sağlayacak senaryodur. Zira genç ibrahim urfadaki bir kebapçıda lahmacun pişirirken, şehre turist olarak gelen sharon lahmacun siparişi vermek üzere mekana teşrif eder.ilk görüşte aşık olan ibrahim ingilizce öğrenmek için oxford'a gider. Başına gelebileceklerden habersizdir...
Ata'nın geleceği haberi duyulunca öteki dünyada bir telaş başlar.Cehennemin camına asılan tabelalardan bir "Kapatıyoruz" olurken bir diğeri "Cennet çok yakında hizmetinizde" olacaktır. Zira Yüce Atatürk'ün en iyi yaptığı şeydir cehennemi cennete çevirmek.
Fatma teyzedir o. Mutfağımızın karşısındaki balkona çıkar. Yemekteyizdeki dış ses misali yemeklerin yapılışını, sunuşunu inceler. Tadına bakma aşamasında yüzümüzden yemeğin lezzetini tayin eder. Puanını verir ve gider...
Hem dağ,hem deniz insanıdır.Çeşmelerden,artezyenlerden kana kana temiz su içebilecek kadar şanslıdır.Tarihi bi başkette doğmuş, Zeki Müren'le Müzeyyen Senar'la hemşehri olmuştur. Ee daha ne olsundur...
tanıdığım çorumlulara bakacak olursak kesinlikle uzak durulması gereken kişilerdir.Çorum'a henüz medeniyetin ulaşmadığı yolunda da şüphe yaratırlar. Gökhan'ı inatla gökhen diye telafuz ederler.
daha kötüsü bozuk bilgisayar fanının ses çıkarmamasıdır.Zira fanın bozulduğunu ve çalışmadığını farkedemezseniz yanan parçaları değiştirmek oldukça pahalıya patlayacaktır
TUS nasıl kazanılır?
Hizmetin zorunlusu nasıl olur?
iETT şoföründen daha az maaş almak nasıl içe sindirilir?
Kendisini doktor sanan, doktora eczacı muamelesi yapan hastaya nasıl tahammül edilir? vs...vs...
o aracın duraklarından biri hastane, mezarlık yada bir sınav merkezi ise sıkça karşılaşılan bir durumdur.Yanına oturan mini etekli kıza abdestini kaçırmış gibi bakan zat okumayı boş yere sürdürmemelidir.