bugün sinemadayım, ilk ben girdim salona hobiti seyredicem, şöyle güzelce bi kız geldi, sürekli sinemanın bi çalışanı gelip gidiyor, megerse sorun minik hanımın telefonunun şarjı bitmiş. "çok önemliyse şurda takalım, şu beyin odasına" falan filan yardırıyor eleman. kız yarım ağız "e-evet, önemli" dedi, belliki önemli minemli değil. vay anasını dedim, hatırlarım üniversitede biz asistanların ağzından biriki kelime bişi öğrenicez diye yardırırdık, kızlar hepsiyle kanka olmuş. ulan işiniz gücünüz kendinizi pazarlamak mına koyim.
mantıklıdır. fakat fantazi için günlük hayatta takmayanın takıp iş görmesi değil, bizzat günlük hayatta takanların fantaziye kaçması daha yoğunluktadır. örnek olarak full kapalı hatunların kalçalarını iyice yalayacak, sıkacak, belli edecek şekilde tessettüre girmesini verebilirim. biraz dikkatli bakın bahsettiğim ablaları göreceksiniz. diğer türlü sadece yatakta takmak bence zevksizliktir.
anne-baba kazığı yiyen çocuğun içinde olduğu durum. çok komik ve bazen saçma olabilir:
-imdat
-kurtar
-eylem
-aleyna
-ecrin
-berke can
-satılmış
-yosma
-döne
-irem
-gurur.
-türkiye üstü metal grup
-beş köşeli yıldız
-pagan inanışında üstteki köşe ruh olmakla birlikte, ateş, su, toprak, havayı temsil eden simge. ters pentagram pagan inanışında ruh üstüne inşa edilmiş bir pentagramı, dolayısıyla gücü temsil eder. bu anlam satanizm tarafından baphometin keçi başına benzetilerek tahrip edilmiştir.
-tüm devlet bayraklarındaki yıldız aslında en eski dinleri olan paganizmin sembolüdür. fakat insanlar bunun öyle olmadığını düşünür.
orjinal adı "A Few Good Men" olan, 1992 yapımı, Tom Cruise, Jack Nicholson ve Demi Moore'un rol aldığı film. bu çalıntı isimle yerli bir müzik grubu da kurulmuştur.
bir vurumluk canıyla kendi beyzinin içinde tırıs tırıs giden rakibi tam da çeşmeye varmak üzereyken defalarca şimşek gibi gelip, öldürüp, yıldırım gibi çıkmışlığım olan, rakibe saç-baş yoldurtan, kasılmış haliyle ölmenizin sadece sizin hatanız olduğu herodur. tam sırasıyla lüx itemleri
-orchid
-monkey king bar
-tarrasque
-bot(teleport)
-skadi
-shiva( veya guinso)
istanbulda "organik" diye satılan besinlerin rastgele daha iyisinin pazardan alındığı, tarıma elverişli, insanları sıcak, şöforleri acemi, meşhur olduğu hakiki denizli horozunun çok nadir olduğu, kızları güzel ve az(sokağa çıkmıyolardı, artık avmlerde fink atıyolar), tozu bol olan, trafikte telefon açınca polisin yanınızda bitiverip "kapat o telefonu" diyebildiği, dolmuşların ayakta yolcu alamadığı ve durak dışında duramadığı, yeni trafik düzenlemesiyle trafiğinin içine edilmiş olan memleketim. yemek kültürü yok denilmiş, denizli kebabı denizlinin meşhur şeylerinden biridir, beğenmeyeni allah çarpar.
SEBEBi basittir: aleviler safevi döneminden beri merkezi hükümet ile ters düşmüşlerdir. aslında ters düşmelerinin sebebi kendilerine değer verilmemesiydi(yavuzun hareketlerinden bahsetmiyorum, ondan önceki dönem). her zaman merkezi hükümetin propagandaları(buna tc de dahil) daha islamcı, daha tutucu görünmeye yönelik olmuştur. doğal olarak aleviler karşı cepheyi seçtiler. "sol" diye tabir edilen fikir-düşünce şeklini benimsedirlerinden değil, muhalif kalan görüşü seçtiklerindendir diye düşünüyorum.
birşey olana vya bulunana kadar kimsenin "şu olacak" demediği, ama olduktan/bulunduktan sonra "ahanda şurada yazıyor" dediği durum. aynı durum nostradamus kehanetleri için de geçerlidir. bi kere de olmadan bilin.
"son gece temel konulara çalışır 70 alır geçerim" halidir. nice idiotlar, şizolar doktor oluyor, kasmayınız. bir hocamızın lafı vardı "şuraya eşşeği bağlasam, o da mezun olur".o laf doğrudur efendim.