belediyelerin bundan sonra yapması gereken iştir. çok fazlalaştılar, gereksiz gereksiz dolaşıp seyir zevkimizi bozuyorlar. en azından gereksiz olanlar zehirlenirse -bakın hepsi demiyorum- türkiye biraz daha güzelleşir.
ali ismail korkmaz davasında yüreğini ortaya koymuş, tüm sanıkları mahkeme salonunda parmağıyla tek tek göstererek teşhis etmiş tanık. insan, adam...
bu saate kadar başlığının açılmamış olması da uludağ sözlük'ün ne kadar sikimsonik bir sözlük olduğunu göstermeye yeter. adam twitter'da trend topic olmuş burada kimsenin haberi yok.
mahkemedeki ifadesi de şu şekildedir:
"2 haziran günü bir arkadaşımızla buluşup es park'taki gösterilere bakmaya gittik. gece 23.30 civarı evlere dağılmaya karar verdik. yanındaki arkadaşımı eve bırakmak için yunus emre caddesi'ni kullandık. kendisi caddeye yakın oturuyordu, geri dönerken çevik kuvvet toma'yla birlikte atağa geçti, grup dağıldı. ben de kaçtım, tanımadığım iki üç kişiyle ara sokağa girdik. akp il binasını biraz geçtikten sonra, nereden güvenli bir şekilde eve dönebileceğimi düşündüm. ara sokağa girdim, fırının bulunduğu sokağa. önümde yaşlı bir çift vardı. fırının orada polisleri ve sivilleri gördüm. polis biber gazı atmıştı, etkilendiğim için yaşlı öiftle fırına girdim. içeride iki polis vardı. o esnada polisler dışarı çıkmışlardı. 10-15 dakika bekledikten sonra gazın etkisi geçmiştir diyerek çıktım. tam o esnada bir göstericinin yakalandığını düşündğm, çünkü biri "yapmayın, etmeyin" diye bağırıyordu. sonra iki polisin bir genci yakaladıklarını gördüm. bu polislerden biri selçuk bal'dı. kapalı pazara doğru sürükleyerek orada darp ettiler. darp edenler arasında serkan kavak da vardı. darp ettikleri kişi düşünce polis dövmeyi bıraktı ama serkan kavak dövmeye devam etti. bu kişiler daha sonra fırının önüne döndüler, ben de fırının oraya gittim. tekrar gaz saldırısı başladığı için eve gidemedim, bir süre daha bekledim. daha sonra sokağa giren uzun boylu, kumral birini darp ettiler. dövdükleri kişi "yapmayın ben su almaya geldim" dedi.
eve gitmek için ali ismail'in girdiği sokağa yöneldim. serkan kavak'ın pasajda saklandığını gördüm "ben çıkarken sen geriye kaç" dediğini duydum. bu sırada ali ismail korkmaz ile doğukan bilir'in sokağa girdiğini gördüm. ali ismail sokağa girmeden önce hüseyin isimli polis ve gaz maskeli polisi gördüm orada.
polisler sokağın başında ara sıra pusuda yatıyorlardı. ali ismail sokağa girdiğinde hüseyin ve gaz maskeli polis tarafından yakalanmak istendi ama yakalayamadılar, onlar doğukan bilir'i yakaladılar. ben de ali ismail'le birlikte koştum ve saklandım. ali ismail'e doğru koşmadım, korkabileceğini düşündüm.
ali ismail koştuğunda fırıncı tarafından yakalandı. ali ismaii kepenklere doğru hamle yaptı. kepenklere doğru ittirilince dengesini kaybetti. oradaki herkes tarafından darp edilmeye başlandı. sokağın giriş kısmından elinde cop olan, kır, uzun saçlı bir polis koşarak geldi. yüzünü korumak istemesine rağmen kar etmedi. son olarak kafasına aldığı darbeyle, başını kaldırıma çarptı ve bilincini kaybetti. bulunduğum yerden yüzünü hafızama kazıdım, gözleri kapalıydı. hiçbir şey yapamadım, öylece kalakaldım. daha sonra kendisine gelmeye çalışırken, mevlüt saldoğan tarafından ikinci kez darp edildi.
kafasına özellikle çok sert darbeler aldı, sesini duyabiliyordum. ardından ali ismail bir hamle yaparak koşmaya başladı. bu kısım görüntülerde yoktu, ali ismail sokağın ucunda pusuya yatan hüseyin ve diğer polis tarafından üçüncü kez darp edildi. bu kişiler ali ismail'in bacaklarına vurdular, "tutun bunu tutun" seslerini duydum. ali ismail üçüncü kez darp edildikten sonra gözden kayboldu."
ota boka burak yılmaz eleştirisini yapanların genel ifadesidir. bu adam ne yapsa "yok kendini yere attı, yok çamura attı,yok herkes servis ediyor beleşe atıyor, yok rerö rerö" der bu amınoğulları. ulan ananın amı, bu adam kendisinin görevi olan gol atma işini yapıyor mu yapıyor. kalkıp messi olmasını bekliyorsan aklını sikeyim. he zaten bu adamın her bir boku iyi olsa messi gibi, ne işi var şikeli türkiye liginde, gider barcelona'da, real madrid'de oynar.
büdüt: hemen üzerine alınan biri gelmiş, sıçıp gitmiş. aklımı sikecekmiş, kendisini reel hayatta aklımı sikmeye davet ediyorum.
arapçı tiptir. hayatını arap yaşam biçimine adapte etmeye çalışan, arap'ın adetlerini kendi dininin emirleriymiş gibi yerine getirmeye çalışan kişidir. kişilik bozukluğu vardır.
abd'nin piyonu olmayı kabul etmeyen, dönen büyük oyunun farkında olan yazarlardır. eğer girersek bu savaştan 1 koyup 3 almayacacağımızı, hatta 3'ün 1'ini bile alamayacağımızı; elimizdekilerin bile gidebileceğini bilen yazarlardır. vtanaseverlerdir, haklı olduğumuz her konuda canlarını seve seve bu vatan için feda edecek ve başkalarının dediği gibi göt korkusu olmayan yazarlardır.
bülent arınç tarafından açıklanarak resmiyete dökülmüş gerçektir. biz de bundan önce soruyorduk zaten senelerdir "bu adamlar askerlerimizi, insanlarımızı nasıl öldürüyor?" diye. Artık öğrenmiş olduk. Bundan sonra çözüm için bir şeyler yapılabilir.
ingiltere'nin güzel şehri londra'nın güzide bir köşesi olan west ham united'de an itibariyle hayatı felç eden kar yağışıdır. yağmura alışık olan westhamlılar şok geçirip donakalmışlardır. bölge meteoroloji müdürü sam allardyce yaptığı açıklamada vatandaşların mümkün olduğunca evlerinden çıkmamaları, çıkanların toplu taşıma araçlarını kullanmaları, yanlarında çekme halatı, takoz, zincir, kamyon şamreli, kaymak için leğen vs bulundurmaları konusunda uyarmıştır. ayrıca aşırı soğukların ve kar yağışının bir kaç gün daha devam edeceğini daha sonra ise manchester united bölgesine doğru kayarak yurdu terk edeceğini bildirmiştir.
kaldırdıkları kazanın üzerine oturtulmakla sonuçlanacak eylem. ya da içine atılıp külbastıları da yapılabilir. ayrıca bu kazan kaldırma olayında "kazan tatarları"nın parmağı olduğu söylenmekte.
sözlükte son zamanlarda başlayan ve giderek yoğunlaşan hareket. bilhassa 7 ve sonraki nesillerin yaptığı kendini bilmezlik. adam gitmiş ankara'da, istanbul'da, Bursa'da sanki hiç kar veya yağmur yağmıyormuş gibi başlık açmış. hem de bunun gibi onlarca başlık var. yok bilmem kaç ocak ankara kar yağışı, yok bilmem kaç mayıs adana kar yağışı gibi. zamanında sevgili moderatörümüz moonlight sonata bir duyuru yapmıştı. onu tekrar yayınlayalım. belki bu arkadaşlar belki yazmaktan vazgeçerler:
--spoiler--
son zamanlarda en çok şikayet edilen konu, yağış ile alakalı başlıkların artması yönünde.
- gün ay yıl şehir yağmur/kar yağışı - düzeniyle çok sayıda başlık açılmakta.
arkadaşlar kars, erzurum, bursa, ankara, istanbul gibi birçok şehrimizde kar ya da yağmur yağmasının üzerinde durulacak bir konu olduğunu düşünmüyoruz. aksi halde her gün benzer başlıkların açılma ihtimali oluyor. bir yazar, bir şehrin yağış durumu ile ilgili başlık açtıktan sonra, diğer yazarlar da bunun altında kalmayıp, kendi şehirlerinin yağışından bahsediyorlar ve sol frame'in içeriği hava durumu haberlerini aratmayacak biçimde şekilleniyor.
bugüne kadar açılmış başlıkları temizlemeyi düşünmüyoruz ancak bundan sonrasında ya başlığı sileceğiz ya da ilgili entryleri, başlık uyumsuzluğu yaratmadığı takdirde o şehrin başlığına taşıyacağız.
izmir'de kar yağarsa bunun başlığı açabilir. hatta ben açarım. bu ve bunun gibi alışık olmadığımız doğa olaylarının başlığını elbette açabilirsiniz.
25 ocak 2010, pazartesi 15:04
moonlight sonata
--spoiler--
ogün samast'ı bir ermeni olan hrant dink'i öldürdüğü için kahraman olarak gören insandır. neden, çünkü hrant dink haindi ve öldürülmesi gerekliydi. ogün samast onu öldürdü ve kahraman oldu. bunu savunanlar da kendilerini en ala milliyetçiler olarak gördüler. ama şöyle bir sorunları vardı. memlekette ermeni olmadığı halde hainlik eden bir sürü insan vardı ama kendileri nedense bunlara bir şey yapamıyorlardı. sonra da milliyetçiyim diye ortada gezmekteydiler ve hala da gezmektedirler. samast onlar için türklüğün yılmaz savunucusu bir kahramandır. ama şunu da bilmelidirler ki samast arkasında birileri olmadıkça bunu yapmaya tek başına cesaret edebilecek biri değildir. sadece piyondur. bu da böyle bilinmelidir. yazımı burada bitirip çakma milliyetçilere selam eder, gözlerinden öperim...