daha vahimi vardır.
(bkz: ülkeler arası aşk yaşamak)
şehirlerarası beterdir.tek konuşma yolunuz msn dir zaten anasını satayım.birde bir süre sonra çaresizlik baş gösterir.birde webcamda kızın yanına bi lavuk gelip otursa elden birşey gelmez ya işte o bi koyar...
ahmet çakar: telegolü izleme sebebimdir.kahindir kanımca.çünkü herkes guiza 30 gol atar derken o 14 atar demiştir.herkes ardayla messiyi kıyas çabasına girmişken o arda messinin kramponunu taşıyamaz demiştir.
gerisinide sayayım:
ahmet çakar
ahmet çakar
kaybolmayı sadece yolu kaybetmek manasında anlamak yanlış olur.yıllarca katıldığımız kupalarda her daim kayıplarda olduğumuz için çoktan gerçekleşmiş eylem. *
şu anda özenerek baktığımız avrupa gerçeğidir.o koskoca şatolarda tuvalet yok.şemsiyede bu vesileyle icat edilmiştir.şöyleki birgün londradaki bir ingiliz abimiz üzerine sirlere layık (bkz: sir) takımını çekmiş, o uzun yamcuk yumcuk şapkasını takmış, faullerde uzun, birde smokinin arkasındaki kuyruğu eliyle geriye attımı dışarı çıkmaya hazırmış.neyse dışarı çıkmış, tüm ahavsıyla yürüyormuş.tam o sırada çeşme başında bi dilber görmüş.oracıkta vurulmuş."ulan" dmeiş "gidip şu kıza az pas atayım".gitmiş çeşmenin yanına, dilbere bi bakış atmış.adını falan söylemiş.muhabbet koyulaşmış.sonra bunlar türk filmlerindeki edayla çeşme başında oynaşmaya,şarkı söylemeye başlamışlar.sonra kovalamacaya sarmışlar.bizim sir kızı kovalaya kovalaya bi köşeye sıkıştırmış.tam çapkın bir edayla yaklaşırken oda ne?!yukarıdan "Zaaaaaarrrrt!! Dezooorrrt!Pırt!Çırt!" vs. sesler geliyor.Kafayı yukarı bi kaldırmışş...O anda üzerine gelmekte olanın mideyi bozan bi kontesin boku olduğunun farkında değilmiş makdul.bi anda gözü aynı zamanda dünyası kararmış."hamını s*ktimini yerinde..."derken kafayı kaldırıp yukarı tekrar bakınca dünyası iki kere kararmış.o koskoca şatodan dartsan 200 pound gelecek bi pörsümüş kontes, afedersiniz kaba etini pencereden çıkarmış aval aval aşağıya bakıyor."iki kere hamını s*kim" demiş içinden."Lan orspu sıçarım bokunuzada medeniyetinizede ne lan bu o mahalleye girerim çatır pıtır üstüme sıçarlar buraya gelirim üstümüze bok atarlar!" diye bağırmış.kadın içeri kaçıvermiş.adam kafasından akan bokları temizlemeye çalışırken dilberin yerde titrediğini görmüş.ama az sonra 3. kez dünyası kararmış.dilber yerde gülmekten nefessiz kalmış."seninde taamna..." derken karşıdan gelen temiz bir adam görmüş.eli yüzü düzkün hafif kara kurur bişeymiş.tabi o dönemde herkes bokun içinde boğuluyor.bu adam nasıl temiz diye düşünmüş.o gelen adam Janas Hanway amcaymış.adam gitmiş böyle böyle demiş.Hanway emmide "oğlum bak sende şu elimdeinden al,ne bok akfana düşsün ne sidik gözüne kaçsın" demiş.böylece şemsiye avrupada yaygınlaşmış.
anlamadan dinlemeden komik olma çabasındaki angutun sözü.içki illahaki alkollü içki değildir.üzümden şıra da yapılır şarapta.ama analyana tabi bazı şeyler.
öğretmen masaya bir sandalye koyar ve bana bunun olmadığını ispatlayın der.herkes sayfalarca yazı yazar.fakat tek bir kişi 1 satır birşey yazmıştır.ve o sınavı kazanır.sınav kağıdındaysa şu cevap yazılıdır: hangi sandalye?
Türkiyede gerçekleşmesi durumunda muhtemelen "lan gerizekalı,koskoca sandalyeyi görmüyor musun?" lafıyla karşılanır.ayrıca psikolojik baskı bununla sınırlı kalmaz.Arkadaşlarda "lan ne kazmaymışsın.hangi sandalyeymiş puahahuha" dieyrek iyice ruhsal çöküntüye uğramanıza yardımcı olur.
kıza göre değişir.mesela bazıları vardır.erkeği görünce duvar,kalorifer peteği ne bulursa yaslanır.sonra gözlerini devirir.hafif kısık bakışlarla bakar.ama takamzmış havasındadır.kestiği erkek ona döner.gözü takılır."ulan bana niye bakıyo" diye kıllanır.fakat az sonra erkeğin kız arkadaşı gelir ve pembe hayaller yok olur. *
sürünmeyi bırak biyerlerini yırtsa her dakka Aziz başkanın ayaklarına kapansada Fenerbahçeye gelemeyecek olan, kedi ciğer hesabının güzel bir örneği olmuş bünyenin sonradan pişman olacağı söz.
bilgisayar mühendisliği bölümünde okursanız daha kılları da var:
x:hangi bölümdesin
y:pc mühendisliği
x:ha.o zaman bi ara gelip bizim makineye bi format atsana.
y:...
önce bir kazanin içerisine lağımdan itinayla alınmış su konulur.daha sonra malum şerefsiz kazanın yanına getirilir ve kazan gözünün önünde kaynatılırken elleri bağlanarak az sonra yaşayacakları bir nebze olsun hissettirilir.daha sonra suyun içine düzenli aralıklara sokulup çıkarılır.daha sonra önceden hazırlanmış tuzun içerisinde şöyle bir çevrilir.fakat bu daha başlangıçtır.gözlerine kızgın yağ dökülür.kaynamış suda iyice yumuşayan derisi soyulur.üzerine küçük büyük abdester yapılır.buda yetmezmiş gibi ** çekilen bu görüntüleri dünyanın bilimum ajanslarına yollanır.yandaşlarının da canı yanar.fakat o şerefsiz öldürülmez, yavaş yavaş açlık ve susuzluktan ölmesi beklenir.