hoşgeldin demeyeceğim altıncı nesil yazar.
makyaj yapan kızı malına vurdurmaya niyetli diye tanımlıyorsa farzi mahal günahım kadar istemem zirvede karşılaştık diyelim makyaj da yapmışız ne olacak yargısı meraktayım? sözlüğün kızları zirveye tövbe tövbe. tek kelimeyle sığ kişilik.*
sagonun romantizma albümünden fevkalede bir parça işte, sapıtıp arka arkaya dinleyince olan kulaklara oluyor. *
verse 1
dayanmak en zor eylem. zor durumlar için ayırdı insan hep bilinmiş bir söylem kenara. duymak fayda etmez sağıra zaten. bir kör olsan,yirmi seneni böyle yaşasan. yirmi birde tanrı gözünü açsa,''-nerdeyim ?'' ve ''-kim bu şahsiyetler ?'' deyip bocalamaz mısın ? ah bedava sirke sen mi baldan tatlısın ? haklısın,bireyler bir paçavra çevresinde beleş yanar döner. kim bu albüme beş kuruş öder ? kim satar beni ve emeklerimi kim satır alır sokaklardaki kaçak tereklerden ? yargısız bir infazım,sızım yakar canım. rapim kalmasın yerinde bir damla kan kalıntın. bırakın etmeyin ucuz niyet, sonucu pahalı patlayan diet. anlat onlara; bu memleket boş sepet yetmemekte ihtiyaçlarım, bad-trip'e giderayak set çekerim ardıma. red oyum genel ''check'' et. keramet sözlerimde gizlenen velet. tavzif et !... sarma bir meret ve mikrofonuma hasret ellerim. rapim meserret ve sagopa yaşlı planet. akla hizmet et ve akla sakla gizli bakla servis et !... yetmemek de cümleler, durma acele et !... nezaret altı kalmasın. şiir,marifet diplomalarım oldu, suretime hafif tebessüm doldu takip et !... rahata kondu her felaket.
verse 2
şuur da tamtakır-kurubakır. ve ben çıkardım içime gizliden giren yabancıyı. tek kolumda adımı sakladım, açık saçık darbe aldım. dakikalarca iğnelerden sızladım, saatlerime anlam kattım. anımsa yoluma koyduğum bir canımsa, saklamam yarımsa. ruhu şad olan sagoysa, son dilek bir fatihaysa. tanrımın saraylarından al ödünç ve bende kalsın son paçavra. sevaplarım günahlarımla sevişir halde. mubah mülakatlarım, takıp içimi yer oldum. çok takıntı şutladım, o tek somuttu ben soyutladım. bir yanlışı iki kez afladım, üç etti elvedaladım. her sabah güneşle uyanıp yağmur özledim. çoğu zaman bir fırtınayla titredim. Ben bulutlarımda bir melekle karşılaştım ,çok güzeldi aşık olamadım.barışık halde karışık hislerimden yorgan yaptım. gece yatarken üzerime örttüm yalnızlığımı,kapandım... aşkımın gözyaşları deniz,içinde yunus balıkları,ne zaman duracak bilmem kafamın dönme dolapları. inecek var, durdurun dünyayı !...
filozofil sayesinde haberdar olduğum tam da ihtiyaç duyduğum buydu dedirten baş ucu kitabı. iş hayatına dair kızgınlıkları, isyanları, adaletsizlikleri, küfürlere varana dek yazmış. mutsuz çalışanlar, beyaz yakalılar tayfasının mutlaka okumuş olması gereken kitap. **
posanız çıkana kadar içinde olacağınız, tatmin edici rakamlarda maaşa sittin sene çalışsanızda ulaşamayacağınız yaşlandıran, rutin yaşam. öyle de kıymet bilmez, nankör, hatır gönül dinlemez, acımasızdır ki 96 dan beri aynı kurumda çalışan iş arkadaşınızın birden veda mailiyle karşılaşıverirsiniz. sarılıp, kucaklaşamazsınız. arkadaşın iş görüşmesine yetişmesi gereklidir. böyle boktandır işte, işten ayrıldığınız günün içinde, yine yeni iş görüşmesi için koşar adım yürümeniz gerek, kendinizi allayıp pullayıp işverene satmanız gerek ki karnınız doysun. ***
star havasında olmayan, işinin ehli, saygıya değer, sanatçı kişilikleri özünde sanatçı yalnız okan bayülgen çok çok iyi tanımaktadır ve bu bahsi geçen isimleri programında mahcup, iki büklüm ezilerek ağırladığını görmek hayranlık sebeplerinden yalnızca biridir.söz hakkı verdiğinde gözleri ışıl ışıl dinler, her söylenene başını sallayıp dinlediğini belli etme ihtiyacı duyar.göz temasını kesmez, önündeki kağıtları karıştırmaz yalnızca dinler.lafını bölmek, araya girmek aklının ucundan geçmez ola ki kaptırdıysa da uzadıysa konuşması bıkkınlık göstermeden yüzü, gözü değişmeden zevkle dinler.gözlerindeki o bakış ne sahte ne de zorakidir.
-aslında sen çok güzel, şirin bir kızsın ve sana söylemek istediğim....
-teşekkürler tankut ihhii he he
-yani çok uzun zamandır aklımda olan birşey bu....
-bende bir kaç gündür bir gariplik seziyodum sende, hep merdivenin altındasın canın sıkkınken geçersin ya, dikersin gözlerini yukarı düşünürsün.
-iyi geliyor bana orası.ama bu kez iyi bir şey, anladın demek. *sen zeki bi kızsın zaten
-aa yok kim olsa anlardı ki
-yok, yok sen bir başkasın senin gibisine rastlamadım hiç ben
-ben çok meraklandım ya söylesen bir an önce
-belki de zamanı var, erkendir söylemek için
-söylemeni istiyorum, tankut aklını okuyamam kii
-peki öyleyse duymak istiyormusun söyle bana!!cevabını da hemen verme
-tabii kii istiyorum, ne diyorum en başından beri
-sen çok cici bir kızsın, yanında olmak hoşuma gidiyor yanlış anlamada ama ben ııı ben
-evet evet sen yeter ama anlat şunu
-söylüyorum sıkboğaz etme.aa a laynn karşımıza oturdu gene sırıtıyor hırtapoz sana mı asılıyor bu şerefsiizz şeref, kıl kapıyorum bu oğlana yapışkan donsuz herif, ne diyor sabah gelip sana, çay mı ısmarladı bir de çulsuz deyyus, uzak dur böylesinden
-eki ekiii böyle çirkin konuşma, o benim kardeşim lütfeannn
-peki tatlım ama sırf sen istediğin için tutarım kendimi
-heee ayyy tamam, kıskançlık etme yeter.güvenmiyormusun bana? hadi sen az önce dediğin lafı bitirsene ?**
-ne diyordum ki neyse, neyse lan boşver yengenle buluşacağım sonra söylerim
(yanaktan makas alır, gider)
-angut