diyerektenhallice
72 (misyonunun farkında)
altıncı nesil silik 1 takipçi 1.80 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    içki kısıtlaması muhabbeti

    1.
  1. ;

    sabahtan beri her yerde yani internet sitelerinde, gün arası haberlerde, sosyal medyada, tweeter zart zurt ne varsa aynı konu konuşuldu falan. herkes kendince tepkisini dile getirdi, kimi kızdı, sövdü, içerim ben bu akşam dedi falan kimisi iyi olmuş abi, azzııyorlardı dedi. ama benim bu konuda ilgilmi çeken şey biraz farklı. şimdi şu metne bi bakalım:

    `Sadece rakı balıktan Efes basketboldan ayrılmıyor...

    TÜTÜN ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’nun tütün ve alkollü içkilerin satışına ve sunumuna ilişkin usul ve esaslar hakkındaki yeni yönetmeliği büyük tartışma yarattı. Hafta sonu tüm hukukçuları ile yönetmeliği masaya yatıran içki üreticisi firmalar yönetmelikteki tehlikeli ve yoruma açık maddeleri ortaya koydu.`

    şu son kalın yazılan kısım size de birşeyler anımsatmadıysa bi sorun vardır mutlaka. neden bu ifadeye takıldım?

    çünkü geçen hafta içinde bu tahliye muhabbetlerine sebp olan şeyin ne olduğunu hatırlıyorum. hatırlarsanız, yasa da bir yorum karmaşası vardı. herkes bir şeyler söylüyordu, tutukluluk süresine 4 yıl diyen de vardı 10 yıl diyende. çünkü yasa o kadar kötü ve yoruma açık yazılmıştı ki her okuyan kendine göre, ya da işine geldiğince veyahut görüşüne uyan neydi ona göre bir şeyler salladı. sonunda yargıtay aldı eline yasayı evirdi çevirdi yani onlar da kendilerine göre yorumladılar, 10 yılda anlaştık peki niye böyle olur yani bu yasaları yazanlar mahallenin bakkalı ile marangoz osman abi değil sonuçta koskoca hukuk kitaplarını yalamış yutmuş hukuk profesörleri.

    şimdi esas konuya gelelim. o son ifade bu üste bahsettiğim sebepten dolayı kalın yazıldı. çünkü yine gündemde bir yasa var ve yine yeni yeniden, yasa üzerinde yorumlar başladı. yasa metnini önüne alan herkes bazı çıkarımlarda bulundu, sadece dün geceden beri bir sürü kişi bir sürü yorumda bulundu, ve bu yasayı da sonuçta mahallenin bakkalı ile marangoz osman abi yazmadı.

    bunlar tamam da ben niye takıldım buna? bir yerde bi sorun var abi. koskoca adamlar iki satırlık yasa metnini açık ve net olarak ortaya koyamıyorlar. bu bir olur, iki olur ama önümüzdeki dönemde bu yasa tartışmasını başka konularda da yaşarsak, ben bunun altında bir bit yeniği ararım hacı.

    ilk olayda öyle bir yorum yapıldı ki, aklına gelmeyecek adamlar bugün çıkıp pişman değilim diyebiliyor, haketsin haketmesin insan canını almak gibi bir suç işlememiş olan onca adam içerde zan altında kalsın.

    şimdi bu içki muhabbeti de biraz daha konuşulsun, yasa uygulanmaya başlasın, herkes işine geldiğince uygulasın, bunun sonu da yargıtay olacak, he o zaman hiç umutlanmayalım yargıtay içen pis ayyaşları düşünür diye.

    neyse işte biraz düşünün istedim, öyle yani...
    0 ...
  2. uludağ sözlük ün erkek olması

    ?.
  3. facebookta uludagsozluk adı altında açılan bir grubun cinsiyet hanesinde male yani erkek yazmasıdır. işin diğer ilginç boyutu da doğum tarihidir. 19 kasımın özelliği muammadır. sonuçta erkek be dedirten yegane sözlük olmanın gururunu yaşamaya buyrun bu linkten

    http://img35.imageshack.us/img35/4895/adszkpx.png
    2 ...
  4. suç ve ceza türkiye

    1.
  5. "izmir Atatürk Lisesi birinci sınıfındayken mektuplaştığı bir kıza yazdığı Nazım Hikmet şiirleriyle yakalanmasıyla 1941 Şubat'ında, 16 yaşındayken tutuklandı ve okuldan uzaklaştırıldı. Üç hafta gözaltında kaldı, iki ay hapis yattı. Türkiye'nin hiçbir yerinde okuyamayacağına dair bir belge verilince, eğitim hayatına ara vermek zorunda kaldı"

    suçun ve cezanın türkiye gibi bir ortamda zamanında nerelerde olduğunu tartışmak değil amaç ama bu yukarıda yazan sadece attila ilhan'ın başından geçen bir olay. şimdi attila ilhan suçlu oluyor ve nazım esas suçlu ve şimdi herkes göstermelik özür peşinde nazımdan. Suç, suçlu ve ceza yüzeyde değişir gibi değil mi? ama ya beyinler, ya hala nazımın adı geçtiğinde tedirginleşen insanlar, ya hala biz? yoksa değişen sadece çıkarlar mı? herkesin işine gelen herşeyi işine geldiği şekilde özgürce yapabildiği ve diğerlerini de işine geldiği şekilde yargıladığı güzel ülkem, birilerinin çıkarlarının oyncağı oldu yıllarca ve arada yananlar nazımlar oldu. yarın tekrar görüşmek üzere. iyi yanmalar.
    0 ...
  6. zorla gösterilen saygının sevgiyi azaltması

    ?.
  7. şimdi başlık biraz yarım kaldı ama olay aslında şu: aile içinde bireylerin ebeynlerden başlamak üzere bütün sülaledeki büyüklere her zaman ve her durumda sanki onlar bilmiyormuşcasına aşırı saygı duymaya zorlanmasının sevgiyi azaltmasıdır. bunu bir örnekle açıklasak daha iyi olur heralde: bayram sabahı, anne sabahın köründe sırf kendi ailesinden öyle gördüğü için bayram sabahı erken kalkılır mantığıyla oğlunu/kızını zorla kaldırır. zorla gidilen kahvaltı masası ve yüzünüze ile bakmadan el öpmenizi bekleyen aile fertleri. şimdi bu yaratılan zorla saygı duyma ortamı sizce söz konusu bireyde diğerlerine olan görünür saygıyı arttırırken sevgiyi körelten bir ortam değil midir? toplumun geleneklere bağlı bireyleri saygıyı o kadar ön plana almışlardır ki, günümüzde özellikle babalar ve çocuklar arasındaki filmlerde görülen ilişki asla gerçek hayata uyarlanmamalıdır. baba oğul/kız ne kadar uzak, saygı o kadar artar, peki ya sevgi? aile içinde aslında hangisi önemlidir? şimdi buradan şöyle bir olaya geçelim. kişi zorlamalar olmadan kimlere içten saygı gösterir? cevap aslında her şeyin cevabı. kişi sevdiği insana saygı gösterir, hem de içtenlikle. peki türk aile yapısındaki bu yanlış uygulanan şey ne o zaman? ben söyleyeyim. bu yıllardır onlarında öyle gördüğü bir aile eğiminin sonucudur. onlar önce babaya sonra diğer büyüklere saygı duymaları gerektiğini öğrendiler. öyle ki zamanlarında babalarının karşısına çıkıp bizlerin arasıra konuştuğu gibi konuşamadıklarını övünerek anlatıyorlar ama bu iletişimsizlik değil midir? iletişimsizlik ise toplumun en büyük sorunlarından biri... şöyle bir örnek var aklımda: malum kişi okul için uzak bir ile gidecektir ve otobüse binmeden önce bütün aile ona garaja kadar eşlik etmiştir. otobüsün hareket saati gelir ve malum kişi vedalaşmak üzere ailesine döner. baba hariç herkesle vedalaşılır ve sıra babaya gelir. malum kişi sarılmayı belerken karşısında bir adet elin öpülmeye zorlanmak üzere durduğunu görür. eli öper ve babasına saygısını gösterir tabi o sırada sevginin işi çıkmıştır gelememiştir hoş zaten saygı en önemlisi değil mi? ya şöyle içten sarılmanın yerini hangi el öpme alabilir ki? neyse bunlar boş laflar zaten. bende şimdi pc yi kapatıp babama saygı duymaya pardon el öpmeye gidiyorum. aradan çıksın şu zorla yapılan saygı gösterisi de rahat rahat içime dökeyim yine sözlüğüme. iletişimsiz bir türkiye için her nerede yaşanıyor ve yaşatılıyorsa...
    2 ...
  8. haber fx

    ?.
  9. haberde en önde sloganıyla haber aktaran bir internet sitesidir. burada konu olmasının sebebi ise şu linkten http://www.haberfx.net/fe...twente-oldu-haberi-72532/ görüleceği üzere sayfanın solundaki doğru bildiğimi söylerim sloganlı reklamdır. o nası bir resimdir. sonuç olarak klasik bir haber sitesi. ama resim iyi, valla bak, harbiden tuhaf yani.
    0 ...
  10. galatasaray ı tutacağıma çişimi tutarım daha iyi

    1.
  11. bir fenerli olarak sabaha karşı sabaha karşı midemi bulandıran, çocuk mizahına sahip facebook grubu. nelerle uğraşıyor insanlar yahu. yazık.
    6 ...
  12. facebook tan bütün yaptıklarını afişe eden insan

    1.
  13. not: kimseye bir sataşma ya da başka bir şey değildir.
    tanım: facebook denen boş zaman öldürme illeti aracılığıyla gün içinde bütün yaptıklarını arkadaş listesindeki herkesin görmesi adına what are you doing now? adlı bölüme yazan insandır.
    aslında sosyal problemleri olduğunu düşündüğüm insandır çünkü;

    1.bir insan yaşadıklarını paylaşmak zorundadır kimyası gereği, aksi takdirde onay bekleyen ahlak çerçevesine ters düşer ve sosyal yaşama ihanet eder. işin bu saçma boyutu bir yana kişi yaşadıklarını paylaşacak kimseye sahip değilse yakın çevre diye adlandırılan çevrede tabiki bütün yaptıklarını facebook aracılığıyla kendi aklınca insanlarla paylaşır. sosyal problem kanıtlarından ilki budur.

    2.bir insan bir toplulukta ya da yakın çevre diye adlandırdığımız kendi eşrafında amiyane tabiriyle ezik ve dikkat çekmeyen biriyse facebook aracılığıyla hayatını afişe ederek dikkat çekmeye çalışabilir ki bu da sosyal problem diye adlandırdığım olayın bir diğer kanıtıdır.

    şimdilik iki tane kanıt gösterip yazımı sonlandırıyorum ama bu olay tabiki burada anlatılmaya çalışıldığı kadar sığ değildir. sosyal problemler veya sosyalleşmeye dayalı problemler büyümeden, gerekirse tıbbi yardım dahil her türlü destek alınmalıdır.
    (bkz: klinik vakka)
    1 ...
  14. © 2025 uludağ sözlük