insanoğlunun en önemli özelliği onurudur..ülkeler ve milletler için de bu geçerlidir..ülkelerin ve milletlerin yasal temsilcilerinin davranışları milletleri bağlar..onurlu davranışları milletleri yüceltir..onursuz davranışları ise milletleri rencide eder..eziklik ve üzüntü yaratır..başların öne eğilmesine yol açar..milletin seçtiği liderler başka merkezlerden talimat ve emir alırlarsa bu o milletler için en büyük zillettir..bunun adı artık milli irade olmaz.. ve bu tür yönetimlere karşı..mustafa kemal Atatürk ün dediği gibi..isyan hak haline gelir..çünkü hiçbir millet hele-hele türk milleti zillet içinde yaşayamaz..
Ayrıca emperyalist merkezler de kendi çıkarlarına uygun olarak kullandıkları iktidarları günü geldiğinde ve işleri bitince ‘deliğe süpürürler’..fakat bu yöntem milletin hayrına olmaz..çünkü bu şekilde emperyalist merkezler ‘at değiştirmiş’ olurlar..yani değiştirdikleri iktidarlar yerine kendilerine daha bağımlı başka lider ve iktidarlar bulurlar ve millet zillet içinde yaşamaya devam eder ama farkında olmaz..
Emperyalist merkezlere bağımlı iktidarlar,başka ülkelerle olan sorunlarını çözerken aynı merkezlerin talimatlarıyla çözerler.. ama bu çözümleri kendi milletlerine kabul ettirmek için çeşitli yollar denerler..dostluk..kardeşlik..barış..akan kanın durması vb.. millet bu değerler uğruna güya çözüme razı edilir..bugün ermenistanla yapılan protokoller,sınır kapılarını açmak için verilen sözler hep bu bağlamdadır..amerikanın talimatlarıyla ve onların çıkarları doğrultusunda türkiyenin ve kardeş azarbeycanın çıkarlarına ters çözümler hayata geçirilmeye çalışılmaktadır..ve bunun için futbol maçları kullanılmakta ve insanların zihni bulandırılmaktadır..
Düşünün ki protokol ve basın tribününde Ermenistan bayrakları açılabilmekte ama azarbeycan bayrakları stat girişinde çöp kutularına attırılmaktadır..buna karşılıkta başbakan –pardon eşbaşkan- tv lere çıkıp bu yasağa uyduğu için halkına(!) teşekkür etmektedir..halkını türk ve türk bayrağına düşman eden ve bununla övünen bir başbakan..pardon eşbaşkan..bizde ne kadar övünsek azdır..(!) böyle bir başbakanı hala sırtımızda taşıdığımız için..tesellimiz şudur : Tarihte,hainlerin sonu bellidir..saygılar..
öncelikle sevgili yapmak tabirini çok ılımlı karşılamasam da yerine "cukk" diye oturan başka bir kelime bulamadığımı belirteyim..
sonra da yeminlen benim başıma gelen bir olayın başlığıdır bu.. "oha lan atma bol keseden" demeden önce hayatın tesadüflerden ibaret olduğunu hatırlamakta da fayda görüyorum..
aradan geçen uzun zamana rağmen eski sevgilinin doğum tarihinin unutulmamış olması, olayı "aşk" açısından eski olana sürüklüyür gibi sanki... ama yenisi olmalı ki eski sevgilinin boşluğu dolsun. gayri ihtiyari bir şekilde aynı güne gelmesi ise "ben" açısından hüzünlendirici be sözlük...
galatasaray' lı olmama rağmen fenerbahçe' yi gönülden desteklediğim ve yendiğini görünce biz yenmişiz gibi sevindiğim karşılaşma. bu diyarbakır' ın da diyarbakırspor' un da adam olmayacağını gördüğümüz karşılaşma. ulan bu ülke; 'tek'tir, bölünmez, bölünemez! diye haykırdığım karşılaşma.
can sıkıntısının ilacıdır. reklamların kısa sürmesi artısı iken, bazı videoların defalarca yavaş tekrarlarını garip bir ses efekti ile vermesi sinir bozucu eksisidir.
takım uyumu, kondisyon, adaptasyon fasiletilerini s.kine takmadığını göstermiş, şimcikten koca aslan olmuş fitbolcu.
topa vurduğu anı gördüm sadece... **
tromso faciasını bekleyen andavalların daha çok beklemeleri gerekeceğinin sinyallerini vermiş maçtır.
ayrıca çok atarız deyip, çok attığımız maçtır arkadaş bu kadar basit! görünen köy kılavuz ister mi? bkz:(#5853477)
statü değiştirerek 2009-2010 sezonundan itibaren, mücadele edecek olan takım sayısını 54' ten 71' e çıkarmış oluşumdur.
bu da haberi; http://spor.mynet.com/hab...a-statu-degisikligi/16297
fenevbahçeliler için zaten zor olan, belki imkansız hale gelmiştir kim bilir? **
hoş gelmiş, safa gelmiş de, nicki yarım yarım yarmış yazar. nickini gördükçe durup durup kahkahalar atmama sebep olmuş -heralde iyi bir insandır- iyi insan..
haa bir de çok mütevazi canım, öyle "sizlere layık olmaya çalışıyorum"lar falan.. *
çözülmesi zor bi site.. bir de erkeklerden sürekli olarak sakıncalı mesajlar göderen site.
kız olsam belki hoşuma giden bikaç şey olabilirdi ama sapım ulan!
haftalardan beri süre gelen elano heyecanıma son vermesini umut ettiğim karşılaşma. artık izlemek istiyoruz ulan!
ayrıca çok atacağımız karşılaşma olacaktır, çok...
beni her daim mutlu eden, gönülden, dalaktan, böbrekten, ciğerden falan bağlı olduğum takımım. öyle internette gezinirken bile mutlu edebilme potansiyeline sahip, dedik ya her daim! yenildiği zaman bile kızamıyor insan o derece!
şimdi de istatistiki olarak karşıma çıkan bi haberle beni mutlu etmiştir. "türkiye' nin gururu galatasaray" başlığı ile vermişler haberi. avrupa- dünya- kupalar üçgeninde gidip geldikten sonra, rakipleri açık ara solladığımızdan falan bahsetmişler. klasik şeyler ama insan yine de mutlu oluyor bee...
dön ile başlayan şarkıların güzelliğidir, güzel olan. cem özkan' ın dön banası ile gökhan türkmen' in dön şarkısıdır güzel olan. hele ki türkmen' in dön akustik versiyonu her seferine ağlama moduna getirerek "pışşıkk" yapar sık sık. "erkek adam ağlamaz" zımbırtısıdır bu şarkıların etkisini yitirten...
sezon açılışını bugün bursaspor ile oynadığı maçla yapan memleketimin takımı. maçı 2-1 kaybetmişlerdir ancak daha da kötüsü bu takımdan bu sene de bi cacık olmayacakmış izlenimi vermesidir. son 2-3 sezondur nedenini çözemediğimiz düşüşünü korkarım ki bu sene sürdürecek olan takım. sabırla bekliyoruz efendim...
hakikaten beyni zikilmişlere ilaç gibi gelmiş şarkı. şarkının dört bir yana soktukları ise bonusu. yeni nesil hatunlara ders niteliğinde dinlettirilmesi gereken süper şarkı dediğimdir.
o derece alınteriymiş demek ki, türkiye' nin en başarılı kulübü olmuş sonunda.
bir varmış bir yokmuş, bunlar rakiplere masal gelirmiş. hak etmenin önemini hala kavrayamayan bilmem ne takımı ve taraftarının daha çok beklemesi gerekirmiş öyleyse...
galatasaray' ın transferlerinden söz etmişken, bu sene yapılan transferlerden sadece keita' nın oynadığı onun da göreceli olarak çok güzel oynadığı karşılaşma. görmek istemek önemli kavramlardan ikincisidir. birincisi görebilmek olsun bari!
galatasaray' ın hiç bir sezon olmadığı gibi bu sezon da penaltıya ihtiyacı olmadan bu ligin altını üstüne getirebileceği kapasitesini gördüğümüz, ayrıca penaltı kazandığı zaman da bunları alınteri ile kazandığını ispat ettiği karşılaşmadır... emek, alınteri, beleşçilik değil inatçılık önemli kavramlardır pek tabi, bilmeyen pıtırcıkların anlaması ve kabullenmesi de çok zordur, onları da anlamaya çalışıyoruz!
taa fi tarihinde yazılmış entarilerimden başlayarak günümüze uzanan yoldaki tüm söylemsilerimi şööyle bir yoklamış muzurcuk pıtırcık yazar.. olsun be ara ara uğra da güleyim azıcık emi? *
bu sene mezun olan oğluna* okulu biter bitmez iş bulmuş iyi insan!
zaten ülkede mezun olan binlerce iktisatçı gerizekalı olduğundan iş bulamıyordu, torpil falan yok tabi canım.. tamamen kendini geliştirmesi ve entellektüel bilgi seviyesi dolayısıyla oldu bütün bunlar.. kul hakkı, adalet, adalet ve kalkınma partisi mi? tabi canım, bütün bu kavramların her birinin hakkını verdiler bugüne kadar..
edit: entaride bikaç düzenleme yapmak zorunda kaldık. nedeni; entarinin sözlüğü yasal olarak zor durumda bırakması gösterildi... kısfmet artık ne diyelim de yalan söylemedik ama, niye zor durumda kalasanız canlarım değil mi?
içerisindeki özel kafeleri ** kapattırıp vakıf bünyesine almış eski okulum... nasıl bir şey çıkacak ortaya bakalım, bekliyoruz. ayrıca kendini çok özlettirmişliği vardır, kıymeti bilinmesi gerekendir...
türkiye' de 16 ilimizin sahip olduğu statüdür, önemlidir.. genel hatlarıyla pek belli olmasa da siyasi irade/iradeler etrafında şekillenegelmiş bir kavramdır.
son zamanlardaki parasızlıktan ötürü * gittiği restorantımsılarda yemek, tatlı her neysenin sonlarına gelince; " bu yemek güzel olmamış, yağı bozuk bunun! " tarzı kıvırmalarla para vermeden çıkmak..
banane amk ben mi dedim harçları 2 katına çıkarın, benzini g.tümüze pompalayın diye..
inegöl tarafına doğru kocayayla mevkileri yılın bu gününde bile üzerinize hırka, ceket, polar vs. gerektiren yer. ayrıca çok geniş yeşillikleri ile mükemmel bir görsel sergileyen yer. oksijen deposu..