kızın tamamen çıkarcı hatta şerefsizin önde gideni olduğunu gösteren durumdur. kaldı ki bir kızın erkeğin tipine bakması da aynı anlama gelir. kişilik olmadıktan sonra erkek yakışıklı veya zengin olsun ne fark ederdir.
kızlara küçükken sevdirilmeye çalışılan işkence aletidir. (bkz: cinderella nın ayakkabısını merdivenlerde düşürmesi sonucu yakışıklı prensine kavuşması) masalda sözü geçen ayakkabının neden babet ya da sandalet olmadığı tartışılmaz bile. masalda sözü geçen ayakkabı masal kitabındaki resimlerde ya da masaldan yola çıkılarak çekilmiş filmlerde yüksek topuklu ve camdan bir ayakkabı olarak gösterilir. demek ki neymiş topuklu ayakkabı giy yakışıklı prensi götür müş.
kişinin kendi kendisini kısıtlamasıyla oluşan durumdur. hayatındaki her şeyin düzenli ve yolunda olmasını isteyen ancak hiç bir şeyi tam olarak yapamayan insanlarda görülür. bu davranış 10 - 30 yaş aralığındaki insanlarda görülmekle birlikte daha sonra yerini pişmanlığa veya umursamazlığa bırakır. her iki durumun da çözümünü alkolde bulan insanoğlu kendini rakı sofrasında boş şişeyle muhabbet ederken bulur.
spor ayakkabı giyip de ben Türküm demekle aynı şeydir. insana " açacak başka başlık mı bulamadınız " sorusunu sordurur. sığ bir düşüncedir. saçmadır.
(bkz: ne alaka)
beni her zaman düşünmeye sevk eden bir şarkıdır. müzikte yeni bir akımı başlattığı da söylenebilir. dizeler arasında hiç bir bağlantı olmamakla birlikte klibini izlediğinizde de ağzınızın açık kaldığı şarkıdır. çöp sepeti ile beynin nasıl bağdaştırıldığını anlayamadığım ve üzerinde ciddi şekilde düşündüğüm bu şarkının güldürürken düşündürdüğü de söylenebilir. en beğendiğim şey ise şarkıyı ilk kez dinleyen arkadaş tepkisidir.
(bkz: ne dedi anlamadım çöp sepeti mi dedi)
- o ney ya o
- petek dinçöz işte oğlum izle bak çok iyi
- iyi zaten bi şey demedim de çöp sepeti ne alaka lan
- şşş dinleme sadece izle
üniversitenin özgür bir ortam olduğunu dibine kadar özümsemiş gençtir. kendince lisedeki tek tipliliğe son vermek istemiştir. ne yazıktır ki onun gibi düşünen binlerce gencin de olduğunun farkında değildir. lisedeki tek tip üniforma kavramı üniversitede tek tip saça döner. her yerde kızıl saçlı kızlar, uzun ve sakallı erkekler mevcuttur. lisede imrenilen kızıl saç modası üniversitede sıradanlaştırılır. bu nedenle doğal saç ön plana çıkar. keza erkeklerin saçlarını uzatıp sakal ve bıyık bırakmaları da öyledir. lisede çekici bulunan bu erkekler üniversitede her yerdedirler. bu nedenle baby - face yüzlü erkekler ortamda ön plana çıkarak parlarlar. gerçi bazı insanlara bu değişikliklerin gerçekten de yakıştığı kabul edilmelidir. ancak bazen de istenmeyen kazalara neden olabilecek bir durumdur. (bkz: sevgilinizin başka bir adamı arkadan görüp siz sanarak boynuna sarılması). yaşanmıştır. zira bu gibi durumlarda suç sevgilinizde değildir.
okunduğunda " ben şimdiye kadar ot gibi yaşamışım. " dedirten kitaptır. okuyucu o an yazarı tebrik etmek ister lakin elindeki kitap bile korsandır. o an koltuğa gömülüp küçülmek doğru bir karardır zira hayatınızı emek hırsızlığıyla elde ettiğiniz kitap ile değiştirmişsinizdir.
tamamen yanlış bir tespittir. doğrusu: " kızlar kendilerine değer veren erkeklerle yakın arkadaş olurlar " olmalıdır. kızlar kendilerine acı çektiren erkeklere aşık olurlar ve değer veren erkeğin yanına giderek teselli edilirler.
fiziği güzeldir ne yazıktır ki kısa boyludur. onun da işi zordur zira topuklu ayakkabıya alışmak ayrı dert, her kıyafete uygun topuklu ayakkabı bulamak da ayrı derttir. asla uzun boylu düz taban ayakkabı giyen bir arkadaşı olmamalıdır. çünkü o topuklu ayakkabıları çıkardığında oluşan boy farkı nedeniyle ölebilir.
tam bir öküzlüktür. söyleyeni söylediğine pişman ettirir. bu olaydan sonra zaten artık özlenen de özlenmeyi beklememelidir. o, buldukça bunamıştır. saçma bir kişiliktir. bir insan size özledim lafının karşılığı olarak sağ ol demişse ve siz hala özlemeye devam ediyorsanız iki seçenek vardır. ya salaksınızdır, ya da aşık. salaksanız sorun yok halk arasında öyle benimsenmişsinizdir insanlar sizi öyle sevmiştir. ama aşıksanız bu gidişin sonu hiç hayırlı değildir. size sağ ol cevabı veren bir kişiye aşık olmak salak olmaktan da fecidir. şunun farkına varılmalıdır ki o kişi sizi istememektedir. daha neyi zorluyorsunuzdur, yazıktır ve acıdır. en iyi cevap sen de sağ ol diyerek gitmektir.
vizelere kadar " inek inek " denilerek dalga geçilen öğrencinin vize öncesinde ders notlarını vererek " en iyi arkadaş " ilan edilme durumudur. hele bir de sınavda kopya verdi mi o insan herkesin gözünde " aslan" dır " kaplan " dır. ne yazık ki zavallı öğrencinin popülaritesi sınav geçene kadardır.
ortalamanın hayırlı bir iş uğruna yüksek tutulduğunu gösterir. çocuk hem çalışkan hem de yarı hacıdır. cennetliktir. ama okula geri döndüğünde " lan düdük o kadar ispanyol kız dururken neden umreye gittin " sözüyle karşılanıp ensesine de vurulabilir.
sinir bozucudur, tembeldir, rezildir. insanı kendinden soğutur. kendisi gibi itici biriyle beraber olabilir.
(bkz: ok mesajına karşılık yay diyen sevgili)
yılbaşı gecesi iki metro durağı arasındaki yolda yürürken görülen, kırmızı gece elbisesinin altına kot pantolon ve converse giyen o mal kız benim. yüzümü kapişon ile kapatmıştım ondan tanıyamadınız siz.
kar kış kıyamet varken şort giyen kızın biri diğerinden daha kısa olan diz altı çoraplarıyla kombinlediği sarı spor ayakkabılarını gördüğüm anda kıza yapmak istediğim harekettir. öncesinde verilen '' o ne lan '' tepkisi de görülmeye değerdir.
aldatılmayı göze almıştır. '' erkek bu vurdu mu oturtacak '' demesi de muhtemel olan kadındır. demek ki hem şiddetten hem de aldatılmaktan yana bir rahatsızlık duymamaktadır. çok yanlış bir zamanda doğmuştur onun çağı ilk çağdır. kadınların yüz karasıdır.