bi solukta okunan, içinde çok başarılı gözlemler bulunduran, karakterlerinin ne hissettiğini hissedebileceğiniz, sonuna doğru 'bitmese ama ya' dedirten kitap.
--spoiler--
o nası bi son öyle ya. allah cezanı versin ömer.*
--spoiler--
uyumaya calissamda faydasi yok
sana sarilmayi ozluyorum hala
kısımlarının deniz özbey aksanıyla bağıra bağıra söylenmesi gerekir, bu şarkı ancak böylece içinize işler. elimde değil ve tadın kaldıyla birlikte veganın en güzel şarkıları sıralamasında zirweye oynar. ağlatabilir.
athena'nın 'keşke hiç klip çekmeselermiş' dediğim şarkısı. klibi beğenmemiş olmam ayrı konu ama bu şarkı özeldi, benimdi, elinize ne geçti ki şimdi?*
herneyse,
uzak düşmüşüm kendimden, aklım fikrimden
Çaresiz sürükleniyorum
Bilerek peşinden...
erkeklerin sıklıkla yaptığı eylemdir. ancak daha kötüsü erkeğimiz yakında hem aşık, hem reddedilmiş, hem de ayyaş sıfatlarını üstüne alıp tam bi loser* moduna girecek, böylece daha çok içicek, daha çok aşık olacaktır. dikkatlı olunmalıdır.
kanımca gerekli olmayan eylemdir. zira bi insanın sevgilisinin de, arkadaşının da, dostunun da yeri ayrı olmalıdır. eğer sevgiliniz dostunuz olursa, bi süre sonra kendinizi dış dünyaya kapatmış bulursunuz. sadece siz we o. mutluyken pek sorun yoktur ama sorun ayrılıklarda yaşanır çünkü hem dostu, hem sevgiliyi aynı anda kaybetmek kolay diildir, çok koyar.*
eğer ufak şeyler sevdiğinden geliyosa dünyalara bedeldir. ama mutlu olmuyosa, sorun 'o' kızdadır. aksini iddia edip, masum kızları suçlayıp, desteksiz genellemeler yapılmamalıdır.
(bkz: sinirlendim bak gene)
harika, özellikle sözlerini çok çok beğendiğim usher şarkısı.
I don't understand why
See it's burning me to hold onto this
I know this is something I gotta do
But that don't mean I want to
What I'm trying to say is that I-love-you I just
I feel like this is coming to an end
And it's better for me to let it go now than hold on and hurt you
I gotta let it burn
[Verse 1]
It's gonna burn for me to say this
But it's comin from my heart
It's been a long time coming
But we done been fell apart
Really wanna work this out
But I don't think you're gonna change
I do but you don't
Think it's best we go our separate ways
Tell me why I should stay in this relationship
When I'm hurting baby, I ain't happy baby
Plus there's so many other things I gotta deal with
I think that you should let it burn
[Chorus]
When your feeling ain't the same and your body don't want to
But you know gotta let it go cuz the party ain't jumpin' like it used to
Even though this might ruin you
Let it burn
Let it burn
Gotta let it burn
Deep down you know it's best for yourself but you
Hate the thought of her being with someone else
But you know that it's over
We know that it's through
Let it burn
Let it burn
Gotta let it burn
[Verse 2]
Sendin' pages I ain't supposed to
Got somebody here but I want you
Cause the feelin ain't the same find myself
Callin' her your name
Ladies tell me do you understand?
Now all my fellas do you feel my pain?
It's the way I feel
I know I made a mistake
Now it's too late
I know she ain't comin back
What I gotta do now
To get my shorty back
Ooo ooo ooo ooooh
Man I don't know what I'm gonna do
Without my booo
You've been gone for too long
It's been fifty-leven days, um-teen hours
Imma be burnin' till you return (let it burn)
[Chorus]
[Bridge]
I'm twisted cuz one side of me is tellin' me that I need to move on
On the other side I wanna break down and cry (ooooh)
I'm twisted cuz one side of me is tellin' me that I need to move on
On the other side I wanna break down and cry (yeah)
demet evgar'ın son derece başarılı olduğu, buna rağmen beyza'nın kadınları denildiğinde aklıma tamer karadağlının karakterinin aynı bina içindeki depoya gidicekken bile hırsla raybanlerini takmasını getiren ve dolayısıyla kopartan, tamer karadağlı hiç olmasaymış keşke dedirten gerilim filmi.
o zamanlar çok dinlediğimden olsa gerek, hayatımın pek de hatırlamak istemediğim bi evresini* hatırlatan, bu yüzden artık dinlemediğim, zamanında çok sevdiğim bi stone sour şarkısı.
(bkz: ne dedim ben şimdi)
d: ya annecim bu kekte garip bi tat var ya
a:(suçlu bakışlar eşliğinde) kızım kepekli un koydum ondan olabilir
d: kepekli un mu?! ya anne yaa! böhüü
a: ama öyle sağlıklı oluyo!.. bide esmer şeker koydum.
d: ya anne napıyosun kek dediğin öyle mi olur?!
a: öbür türlü sağlıklı olmuyo!.
d: off anne sen yakında brokoli de koyarsın bunun içine
a: (düşünür)olur mu ki?
werty = dirinim (bi bayan olarak bile bu merwe denen hatunun dilinden anlayamadım malesef)
bu bayan dediğim hiçbişeyi anlamayarak deli etmiştir beni, ve sonrası
<werty> off bisey anladıın yok
<Merve> Karşıdakinin anladığı senin anlatabildiğinle ilişkilidir denir *
<werty> hayr senin iq düsük biraz
<Merve> birazdan ibaret olduğuna emin misin?
<werty> baya düşük o zaman
<Merve> O zaman bu zaman, ya da bu zaman o zaman mı?
<werty> kes
<Merve> hangisi senin için daha önemli? kariyer mi eğitim mi?
<werty> hicbiri
<Merve> seçim yapmakta zorlanıyor gibisin.
<werty> hicbiri dedm ya
<Merve> seçim yapmakta zorlanıyor gibisin.
<werty> ne mal hatunsun
<Merve> tutucu bir insan mısın?
<werty> hyr
<Merve> yaa demek öyle
<werty> yaa
<Merve> anladım
<werty> hayret
<Merve> pek şaşırmadın ama o havaya büründün cici.
<werty> yoo şaşırdım gayet
<Merve> yoo demeden iyice bir düşün sen.
muhabbet uzamıştır, arada biton saçma sapan konu,
<Merve> Senin için ne ifade ediyorum?
<werty> bi bok ifade etmiyosun
<Merve> her şey çok negatif, tarifsiz acılar içindeyim mi demek istiyorsun ?
<werty> yo gayet mtluyum da yine aynı cevabı wercen sen yoo demeden önce düşün die
<Merve> yoo demeden iyice bir düşün sen.
<werty> puaaaaa
<Merve> parmağın klavyeye basılı kalıyor sanırım.
<werty> hayr
<Merve> anladım
<werty> aferin
bir solukta okunan kitaptır. ertuğrul özkök'ün nasıl bi herif olduğunu anlatmak bu kitabın baş amaçları arasındadır sanırım, o kadar nefret ediliyo bu adamdan kitabı okuduktan sonra.
--spoiler--
ve emin çölaşan kitabında zaten belirtir neden kovulmadan, kendi rızasıyla ayrılmadığını, tabi ki kendisi de farkındadır akp iktidarı süresi boyunca istifaya zorlandığının, ve ne kadar doğrudur ne kadar yanlıştır bilemem ama kendi dediğine göre mevzisini terk etmemek, hürriyet'te yazdığı köse halkı temsil ettiği için onları hayal kırıklığına uğratmamak için istifa etmemiştir.
kitabı okurken 'bu tarihler, konuşmalar nasıl adamın aklında hala yaw'
diyebilirsiniz, sonunda bunu da açıklıyo emin bey**, er geç hürriyet'ten ayrılmak zorunda kalacağını bildiği için ve bu olayları kitap yapmaya önceden karar werdiği için olayları kaydetmistir.
beni de düsündüren kovulana kadar bunları neden paylaşmadığıdır. aslında düşününce bazen paylaşmaya çalışmış(tabiki tam olarak değil), ancak yazıları kötü kedi ertuğrul* tarafından makaslanmış. gerçi hürriyet çatısı altında çalısırken tabiki anlatamazdı bunları tam olarak. istifa da edemiyodu, kovulacağı günü bekledi sanırım.
--spoiler--
son olarak başlık benim de hoşuma gitmese de, burda seslendiği 'halk'ın içinde hissetmiyosanız kendinizi, okumayın kitabı zaten. gerek yok.
sizi sevenleri farketmek, onlara değer vermek, gülümsemek, gülümsetmek, hayatınızda aşk olmayınca bi boşluk hissetmemeyi başarmak*.
hadi bakalım kolay gelsin...:)
8-0 mağlubiyetinin ardından (#2566475) nolu entryde de belirtildiği gibi 7'den 70'e herkesin nerdeyse 24 saatini bu konu hakkında süper über yaratıcı ve komik(!) espriler yapmaya harcadığı, bu süreç içinde herhangi bir beşiktaş ürünü, aksesuarı** giyen utanmaz ve gurursuz bir beşiktaşlıyla 'zuhahahahah hala nası giyiyosun utanmıyo musun puhhahahahah' şeklinde eğlendiği , hele bi de dişi iseniz* herkesin 'bu atkıyı takmışsın canım demek ki bilmiyosun sizinkiler 8 yedi nihahahahhhhaaah'* şeklinde son derece şakacı yorumlar yaptığı, ne kadar üzse de gönülden bağlı olduğumu hissettiğim takımım.
neyse iyi oldu bari yurdum insanı kendi kendine, harika bi mizah anlayışıyla(!) eğlenmiş oldu. meğer herkes bugünü bekliyomuş, 'beşiktaş bi 8 gol yese de bize de eğlence çıksa diye', bunu da anlamış olduk.
we hayır, utanmıyoruz... son zamanlarda pek mutlu olmasak da, beşiktaş denince başımızı yere eğmiyoruz, eğmiycez de...
aşk, kendini kaybetmektir. aşık olunan süre içinde mümkün değil mantığa ulaşılamaz, bişeyin sonu düşünülemez. tehlikelidir çünkü kontrol sizde değildir, kalbiniz tarafından yönetilirsiniz, onun da ne yapacağı belli olmaz. ama aşıkken, o yanınızdayken dünyanın en mutlu insanısınızdır, neden sonunu, kötü ihtimalleri düşünesiniz ki? neden herşey mükemmelken* kendinizi hafiften de olsa kötü sonlara hazırlayıp üzülesiniz ki? zaten üzülme zamanı gelince üzüleceksinizdir fazlasıyla... bu tespit aşıkken yapılamaz pek, çünkü dediğim gibi akla gelmez kötü şeyler, bu kadar düsünmezsiniz de zaten... oysa düsünülse bunlar, belki sonunda çok daha az üzülünür. ancak aşık olunan kişiyle herşey bittikten sonra düşünmeye bol bol vaktiniz olur. ve acı çekmeye tabi... işte o zaman lanet edersiniz bi zamanlar ayaklarınızı yerden kesen aşka... zordur aşk, cok zordur...
aklıma sevgilinin gideceğinin anlaşıldığı, kalması için herşeyin yapılabilecek olup da hiçbir şeyin yapılamadığı, her anı ağlamaklı, boğazda bir düğümle geçirilen, bir ilişkinin en zor dönemini getiren şarkıdır. öyle yorar ki bu dönem insanı, nerdeyse ayrılıktan bile daha zordur.. çünkü birliktesinizdir aslında, ama yoktur o... eskiyi hatırlarsınız, yanınızda olduğu zamanları, şimdi niye yok dersiniz... ayrılık anını beklemekten başka yapacak hiçbir seyiniz yoktur... her an yalvarırsınız, gitmesin nolur, hep yanımda kalsın diye... işe yaramadığını bilirsiniz yalvarışlarınızın ve bittiğinizi söylediği an tek isteğiniz giderken sizi sizinle bırakmasıdır...