ses yalıtımsız ince duvarlar sonucu oluşan durum.
kadın işiyor, işeme sesi geliyor.
kadın müzik dinliyor, ben de onunla dinliyorum.
kadın evi temizliyor, ben de temizlemiş kadar oluyorum.
kadın arkadaşlarıyla tabu oynuyor, ben de onlarla oynuyorum.
kadın rakı içiyor, ben de onunla içiyorum.
kadın telefonda iş görüşmesi yapıyor, ben de onunla yapıyorum.
kadın kocasıyla sevişiyor, ben sadece duyuyorum. öhöm neyse.
son olarak kadın hamile kalıyor ve herkesden önce ben öğreniyorum. çünkü evde tek başına yaptığı testin sonucunu öğrenince çığlık atıyor. akşam da kocasına söylicek.
evet böyle... lakin kadını tanımıyorum. hiç görmedim. birlikte ama yalnız iki yabancıyız.
Aleksandr Bek
Aleksandr Soljenitsin
Leonid Andreyev
Anna Politkovskaya
Arkadiy Timofeyeviç Averçenko
Boris ve Arkadiy Strugatskiyler
Nikolay Vasilyeviç Gogol
Ilf ile Petrov
Ivan Alekseyevich Bunin
Sergei Karamurza
Karen Georgieviç Şahnazarov
Aleksandra Kollontay
Konstantin Simonov
Pyotr Kropotkin
Pyotr Lavrov
Mihail Ageyev
Mihail Bakunin
Mihail Zoşçenko
Nadejda Teffi
Nikolay Nekrasov
Nikolay Ostrovskiy
Osip Brik
Boris Pasternak
Alexander Preis
Resul Hamzatov
Sergey Timofeyoviç Aksakov
Mihail Şolohov
Aleksey Nikolayeviç Tolstoy
Lev Nikolayeviç Tolstoy
ivan Sergeyeviç Turgenyev
Fyodor Tyutçev
Valentin Katayev
Victor Chizhikov
Viktor Şklovskiy
Vladimir Nabokov
Yevgeniy ivanoviç Zamyatin
Zinaida Gippius
Nikolay Çernişevski
ilya Ehrenburg
hayattaki en büyük hayali memur olmak olan insanın alt başlığıdır. çokca vardır. hem de bu var olanlar daha 15-16-17 yaşlarında yani hayattan en çok umut beklemesi gereken insanlardır. bu çocuklar büyüdükleri toplumun koşulları ve ailelerinin 'memur ol, elinde altın bilezik olsun, devlete dayan' gibi cümleleri ile büyüyüp, liseyi bitirir bitirmez memurluk sınavlarına girerler. evet çoğu üniversite okumaz...
en basitinden bir örnek verelim. bir meslek lisesinde öğrenci ile öğretmen arasında geçen konuşma;
öğretmen: evet çocuklar bugün geleceğinizden bahsedelim... bundan 10 yıl sonraya baktığınızda kendinizi nasıl görüyorsunuz?
Öğrenci1: bir devlet dairesinde bilgisayara bakarken.
ps: bu öğrencinin verdiği cevap 50 kişilik sınıftaki en idealist cevaptır. e düşün artık...
süpsüper oluşum. dünya'nın her yerinden kartpostal almayı, yollamayı sağlayan bir site. allaaam nasıl şimdiye dek girilmemiş deyü hayret ettim. mükkemmel bir hobi ve kültür geliştirme fasilitesi. ahanda şöyle; http://www.postcrossing.com/
şimdi azizim bu benim başıma gelmiş bir olay... şarköy sahili bilen bilir... kocaman bir bahçe içinde dipdibe dizilmiş dubleksler vardır. hatta bu evler o kadar bitişiktir ki balkonları arasında herhangi bir duvar yoktur. yani isteyen yandaki evi rahatça taciz edebilir.
velhasıl, sıcak bir yaz gecesi bu dublekslerin birinin balkonunda pek sevdiğim bir insan ile oturmakta ve havadan sudan konuşmaktaydım. bu muhabbet ortasında yan evden sinir bozucu gıcırtılar duymaya balşadık. önceleri hafiften rahatsız eden bu ses dakikalar içinde kafa siken bir gıcırtı topluluğuna dönüştü. meğer yan taraftaki balkonda bir insancık beşikte sallanıyormuş...
balkonunda oturduğum güzel insan hemen o anda bir fikir üretti... yağ! içeri girdi ve deli gibi yağ aramaya başladı. sıvı yağın bitmiş olduğunu gördü ve geri yanıma geldi. birkaç dakika sonra tekrar içeri girdi ve elinde 24 faktör bir güneş yağıyla çıkıverdi. ben ne olduğunu anlayamadan o güzel insan yan balkona geçti ve beşikte şekerlemekte olan herife;
- pardon, beşiğin sesine sinir oldum. siz yatın ben şu yağı bir süreyim.
deyiverdi.
sonuçta güneş yağını beşiğe sürdü ama işe yaramadı. bunu farkeden beşikli adam ise beşiğinden kalkıp içerde şekerlemesine devam etti.
beşik ise o günden sonra hiç güneş yanığı olmadı.
bir dahaki sefere ise kına yakıcaz inşallah.
açık olmak gerekirse adamın ağzına sıçan, tek kez sıçmakla kalmayıp her dinlendğinde farklı dünyalara sürükleyen lady&bird şarkısı. sözlerinden de anlaşılacağı üzere:
bird:
lady?
lady:
yes bird?
bird:
it's cold.
lady:
i know.
lady:
bird...
i cannot see a thing.
bird:
it's all in your mind.
lady:
i'm worried.
bird:
no one will come to see us.
lady:
maybe they come but we just don't see them.
what do you see?
bird:
i see what's outside.
lady:
and what exactly is outside?
bird:
it's grown-ups.
lady:
well maybe if we scream they can hear us.
bird:
yeah, maybe we should try to scream.
lady:
ok, bird
lady&bird:
heeeelp, heeeelp!
can you hear us now ?
hello!
help!
hello it's me!
hey!
can you see?
can you see me?
i'm here
nana come and take us
hello!
are you there?
hello!
lady:
i don't think they can hear us.
bird:
i can hear you lady.
do you want to come with me lady?
lady:
will you be nice to me bird?
you're always nice to me because you're my friend.
bird:
i try but sometimes i make mistakes.
lady:
nana says that we all make mistakes.
bird:
maybe we should scream more.
lady:
yes, bird let's scream more.
lady&bird:
help! help us! come on! help!
hello!
help!
hello!
we're lost!
lady:
i think they cannot see us.
bird:
nobody likes us.
lady:
but they all seem so big.
bird:
maybe we should just jump.
lady:
what if we fall from the bridge and then nobody can catch us?
what a time this is
everything changing
faster than the eye can blink
faster than we can stop and think.
what will the future hold ?
well whatever...
i won't ask you to care
but say you'll be there
if you can't love me tonight
just remember the light
remember the light
thank you whoever you are
thank you whoever you are
thank you
if we get half of half a chance
we'll party till dawn. we'll run
and dance
sleep on a train and rent a car
we'll gamble in the south of france
we'll be a friend to this mad world
happy together
i won't ask you to sign
on some cold dotted line
but if you can love me tonight
i'll remember the light
only the light
thank you whoever you are
thank you whoever you are
thank you
down, down ...
that's bringing me down
the stars in the sky
seem to fall to the ground.
time, time ...
i'm chasing the time
the stars in the sky
seem to be turning round.
is that the wind in your eyes
that is soothing my mind?
is that the night of your eyes
that is soothing my mind?
round, round ...
my mind's whirling round
the moons in the sky
seem to burn on the ground.
gone, gone ...
my mightmares are gone
the moons in the sky
seemed to eat up the sun.
is that the wind in your eyes
that is soothing my mind?
is that the night in your eyes
that is soothing my mind?
back from polar nights ...
i was down ...
i was out ...
the nights at the pole've been
so cold without you!
i was down ...
i was out ...
the pole-star was bringing me
back home to you.
is that the wind in your eyes
that is soothing my mind?
is that the night in your eyes
that is soothing my mind?
scorpions'un dördüncü stüdyo albümü olan 'virgin killer'dan aşmış, hakikaten aşmış bir parça...
the yellow raven sipped the air
of thunder and of rain .
the yellow raven sipped the air
gentle eyes kissing the rain .
where do you go, fantastic dreambird?
take me away to somewhere
take me away from here!
where do you go, fantastic dreambird?
answer to my yearning
take me away from here!
the firebird began to cry
when the music died away .
the firebird began to cry
and smoke was slowly drifting by .
where do you go, fantastic dreambird?
take me away to somewhere
take me away from here!
where do you go, fantastic dreambird?
answer to my yearning
take me away from here .
1864 yılına değin Çerkesya'da yaşamış bir Abaza (Abazin) dağ topluluğu.
1864'te Osmanlı topraklarına sürülme biçiminde gönderilen Pshuların 4 bin dolayında olduğu sanılmaktadır. Pshu nüfusundan boşaltılan yöre bir süre boş tutulduktan sonra, 1867'de Grek (Rum) yerleşimine tahsis edildi, ancak 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında Grek (Rum) yerleşimciler de Osmanlı topraklarına sürüldüler ve Rumların yerini, devletçe korunan ve desteklenen Rus yerleşimciler aldılar. Pshu bugün Abhazya'nın Sohum rayonuna bağlı, Bzıb Irmağının sağ yakasında,deniz düzeyinden 760 m. yükseklikte, 150 kadar nüfuslu, turistik küçük bir Rus dağ köyüdür.
David Fiegen Lüksemburglu orta mesafe koşucusudur.
Göteborg, isveç'te düzenlenen 2006 Avrupa Atletizm Şampiyonası'nın 800 metre finalinde gümüş madalya kazanarak şampiyona tarihinde Lüksemburg'a madalya getiren ilk atlet oldu.
ayrıca 2004 Yaz Olimpiyatları'nda da yarışmış ve 2002 Dünya Gençler Şampiyonası'ndan bronz madalya kazanmıştır.