piramitleri kim ve nasıl yaptı?
gerçekten uzaylılar var mı?
varsa piramitleri onlar mı yaptı?
düşünüyorumda uzaylılar bizi yaratmış olabilir mi? (tanrı dediğimiz şey onlar belkide lan. çok gelişmiş olduklarını düşünürsek neden olmasın?)
gecenin bir saati telefon açıp 'kızım bu yolladığım yazıyı duvara mı yazmalıyım mesaja mı? yani herkes görmesin bak burda bir kutu var ona mı yazmalıyım' gibilerinden işkencelere maruz kalmama neden olmuştur. güzel anneciğim hala duvar ve mesaj olayını kavrayamamıştır maalesef. buraya da el atmasından korkmaktayım.
ırkçılık, hiç birşey bilmediği halde herşeyi bilirim havasıda ki zavallılar, kendini herkesten üstün gören aptallar, insanların maddi durumlarıyla alay edecek kadar vicdan sahibi olmayanlar, kendisiyle aynı düşünceye sahip olmayanlara saygı göstermeyip aptallıkla suçlayanlar...
Yayınımıza Türkçe sözlü hafif hüzünle devam ediyoruz. Bana mayasıl bulaştır anne! Anne bana uyuşturucu sat! Bana define haritası ısmarla anne! Bana canavar düdüğü kirala! Anne, göbekkordonumu geri ver bana! Bana süt ve regl ısıt! Bana rakı pişir anne! Anne beni ahlaksız yetiştir! Anne bana birkaç hormon ve enzim öner! Bana köpek yarala anne! Anne sen Iron Maiden'a basgitarist ol! Anne sen gerilla eğitimi gör, dağlara çık! Anne sen bir 'Çocukları Kurşuna Dizme Mangası' kur! Anne sen artık büyü ve rahat bırak penisimi! Onunla sperm bankalarından kredi temin edeceğim! Benim yerime askere sen git anne! Sen orospu ol benim yerime! Anne, sen inan benim yerime sosyalizme! Benim yerime sen eşcinsel ol anne! Bana Kuran, incil, Tevrat, Zebur indir anne! Evlilik cüzdanınızı tuvalet kâğıdı olarak kullanmama izin ver! Erkek sevgilimle evlenirken nikâh memurumuz sen ol anne! Ben bu dünyanın insanlarından sıkıldım, gideceğim, kafesimin kapısını sen aç anne! Bana en güzel oyunları sen sergile, en güzel filmleri sen oynat! Müziğin sesini sen yükselt! Benim yerime onların önünde sen soyun anne! Yataklarına gir, ruhlarından çık, nefeslerinden art anne! Bana yine oyuncaklar getir, mamalar yedir, altımı yine sen değiştir anne!
Yayınımıza Türkçe sözlü hafif hüzünle devam ediyoruz Bana Allah'ın olmadığını sen söyle anne! Anne, bir polis devleti vatandaşı olduğunu yalnızca bana itiraf et! Beni artık eve çağırma pencereden akşamları anne! Ben sokağa nüfuz ettim. Ben sokakça emildim. Beni iktidarın kucağına bırakma; düzüleceksem eğer, beni sen düz anne! Kırıldığım yerde yapıştırmaya kalkma beni! Bir köre bir rengi nasıl anlatamazsan, bana da hakikati anlatamazsın. Uçan kuşun hayatı değişmiştir; senin gibi malumatsız, şevksiz, palyaçosuz yaşayamam. Mantarım içime kaçmışsa ve ben devrilip dökülmeye hazırsam, reklamımı yapma anne! Beni hangi umacıdan döllediğini söylemeye hazırlan! idrarımı iç anne! Aç karnına canlı hamamböcekleri yut, beni unut, artık yüzümü hatırlama anne! Ölümümü hızlandır, büyümeme engel ol, şiirlerimi okurken osur anne! Hep bir noktayı belirtmeden geçerek konuşmayı terbiyesizlik say! Çok güzel diri taklidi yaptığımı bir sır olarak sakla anne! Bütün hoş delikanlıları bana getir, onların tabanlarını jiletle yavaşça kesip tuz bastıktan sonra ağır ağır yalayacağım anne!
Yayınımıza Türkçe sözlü hafif hüzünle devam ediyoruz. Ben odamda ağlarken sen banyoda kan ile duş al anne! Bana süt ve regl ısıt! Dolunaylarda ulumamdan ürkme lütfen, dostum şeytan'ın arada bir bizde yatıya kalmasına kızma, içerleme onun tuvalette işerken '666 666' diye bağırarak orgazm olmasına. Kıçıma bayrak dövmesi yaptırmış olmama sakın sinirlenme anne! Sen oyun havaları dinleyip göbek at insanlar öldürülürken anne! Silahlarımı temizle, yağla! Sabahlara kadar mastürbasyon yapmamın nedenlerini araştırmaya kalkma anne! Biz yalnızız. Biz yapayalnızız. Bunun çok komik olduğunu biliyorum, ama bunu artık sen de öğren anne! Okumayı sök; sevmek, sevişmek konusunda kendini eğit! Kurumlaşmaya karşı çık, yürüyüşlere katıl, slogan at! Seni de bir binanın bilmemkaçıncı katından aşağı yuvarlayacaklardır nasılsa.
Yayınımıza Türkçe sözlü hafif hüzünle devam ediyoruz. Benimle birlikte intihar et anne!
"Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet.
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla,
bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson'un
66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali
Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
"Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt
hainiyim, ben vatan hainiyim.
Vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla :
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
cem yılmazında dediği gibi; geri vites kavramımın olmaması. şöför geriye doğru baktığında arabanın geri geri gittiğini düşünmekteydim. evet çok gerizekalıymışım.
herkes nasıl anlamak istiyorsa öyle anlar. bir kelimeden bir çok farklı anlam çıkarabilir herkes. ama gerçek anlamda tarih bilgisi olan bir insan kurandaki çelişkileri anlayabilir. muhammed büyük çoğunluğu ikna etmiş tebrik etmek gerekir.