insanların nasıl aktardan alışveriş yaptıklarını anlamıyorum. açıkta hiç bir kontrolden geçmeyen ürünlerin satıldığı bir yerden hele gene sağlığın için bitki alıyorsan tam bir saçmalık. sağlık için alıp içinde hangi tozun, böceğin dolaştığını bilmediğin mikrop yuvası haline gelmiş bir ürünü kim tercih eder ki. aklı başında olan ambalajlı ürün alır. aldığı ürünün de ne olduğunu bilir.
içine sinamekiyi doldurup bağırsakları çalıştırmaya yönelik çay diye satıyorlar. çok dikkat edilmesi gerekir. miktarın çokluğu ile vücut sinamekiye bağımlı hale gelir ve belli bir süre sonrasında o bile işe yaramaz. kendi kendine yetemeyen vücut için bu kez aktardan saf sinameki alınır ve vücut eninde sonunda iflas eder. burada kötü olan form çayında yer alan sinamekinin kendisi değil, çayların içinde bunu yüksek dozlarda kullanan markalar ya da hiç sorun yaratmaz diyen aktarlar. az miktarda ilave edildiğinde ise destek sağlar, ama bağımlı yapmaz.
evde hazırlanan yeşil çayın tadını tutturmak için resmen usta olmanız gerekir. Bu yüzden poşet çaylar daha pratik. 3-5 dakikadan fazla demlenince tadı çok ağır gelebiliriz. En çok yakışan limon/limon kabuğu ile tüketilmesini öneririm.
antibakteriyel özellikleri ile bağışıklık sistemini güçlendirir. Çay olarak tüketildiğinde ıhlamur, kuşburnu, tarçın ve karanfil ile karıştırıldığında etkisini arttırıp güzel bir tat elde etmiş oluyoruz.
poşet çayı sevmem diyenlerin geneli aslında poşetin içersinde yer alan siyah çayı beğenmemiş olurlar. siyah çay keyif çayıdır ve eğer çay tavşan kanı gibi olmazsa ve o burukluğu vermez ise içilmez. yani sorun poşet değil, siyah çay aslında. zaten türk siyah çayı zor demlenir, hep açık kalır. bir de poşete girince hiç bir tadı kalıyor sanki
günde 2-3 adet içildiğinde keyif veren ama abartıldığında mide yanmasına neden olan çaylar...çeşitlerin nerdeyse tümünde renk ve ekşilik veren bamya çiçeği (hibiskus) kullanılmaktadır...
poşet çay amerikalı bir tüccarın müşterilerine ambalaj maliyetini kısmak amacıyla çaylarını ipek torbada sunması sonucunda 100 yıl öncesinde ortaya çıkmıştır. Tüccarın niyeti poşet çay yapmak değildi, ama müşterileri ipek poşetleri "kolaylık ve temiz iş" olarak görmüş ve demleme metodunu ipek poşetler ile birlikte gerçekleştirmiştir..
ikisinin de yeri ayrıdır.. poşet çaylar çalışan insana ve yalnız yaşayanlara yönelik büyük bir kolaylıktır.. ama arkadaş ortamında demleme tercih edilmelidir...önemli olan her ikisinde de kaliteli ürün satın almaktır
Yapay ve benzeri gübrenin, böcek ilacının, yabani ot ve mantar öldürücü ilaçların, büyütme düzenleyicileri/hormonların, antibiyotik, koruyucu maddeler ve renklendiricilerin kullanılmadığı bir tarım şeklidir. Organik olması için ürün ambalajında tarım ve köyişleri bakanlığının ve organik olduğunu denetleyen sertifika kuruluşunun amblemi bulunmalıdır.
Yapay ve benzeri gübrenin, böcek ilacının, yabani ot ve mantar öldürücü ilaçların, büyütme düzenleyicileri/hormonların, antibiyotik, koruyucu maddeler ve renklendiricilerin kullanılmadığı bir tarım şeklinden elde edilen çaylar. aslında atalarımızın yaptığı ama günümüzde kontrollü ve sertifikalı gerçekleştirilen tarım yöntemi ürünüdür. (bkz. mega tea)
Rooibos faydalı etkisi ile güzel tadı nedeniyle tüm dünyada sevilerek tüketilmektedir. Bitki Vitamin C, Demir, Kalsiyum, Magnezyum, Flüor ve Bakır gibi değerleri içeriklere sahip. Tadı meyvemsi-tatlı özelliktedir. Bu yüzden şeker ilavesi olmaksızın da rahatlıkla tüketilebilir.
Diğer çaylardan en büyük farkı ise kafein içermemesinden ve bu doğrultuda da çocuklar ve hassas mideye sahip insanlar tarafından da rahatlıkla tüketilebiliyor olmasından kaynaklıdır.