Ben sana yazarım sayfalarca yazarım da. Korkuyorum. Ya biterse kelimelerim. Ya biterse içimde ki sen. O zaman ne getirir seni bana çocuk? Ne getirir?
Hatıralar yetersiz*..
Biz senle
Aynı gecede, ayrı uykulara uzanan, aynı rüyanın peşinde, aynı kabusa uyanan, herhangi birileri gibiyiz...
Her şeyde biraz kalır diyordu hayat.
kavanozda biraz kahve..
kutuda bir kaç sigara.
insanda biraz acı..
Dünya ne kadardı dedim..Mavi kadar... dedi
Bir insan birini yalnızken hatırlıyorsa sevmemiştir, ansızın aklına getirip yalnızlaşıyorsa . işte o zaman sevmiştir.
amacım neydı bilmiyorum sadece seni kazanmaya çalışmıstım. hep yanımda olmanı sonsuza dek yanımda kalmanı istemiştim. hep bazı yanlışlarım oldu düzeltemedim bişeyleri toplamaya çalıştıkca battım kendimde kalmayı sana ayıt olmaya calıştım benimdin evet benimdin ama ben hep gidicekmişsin gibi korktum bişeylerden. seviyorum hemde delicesine aşığım hala. dünya bizdi dünya bizimdi beraberdik hep yanyana kalmak için cok çabaladım hep yanımda oldum. evet çok hata yaptım onları düzeltmeye calışmadım cünkü onlar olmadıkca sana karşı yaptıklarımı gördükce onları tekrarlamamak için uğraştım hep bunları düşündüm gidiceni biliyordum beni bırakıp gidiceğini ama hep yanımda kalıcakmışsın gibi düşündüm hep benimle kalıcakmış gibi bizim şarkımızı dinledim. sana süprizler yaptım. kasım patılar topladım . seni sevdim hep yanımda kalmaya her istediğini yapmaya çalıştım hayır demedim üzülme diye sen ol diye yanımda kal diye seni seviyorum sana aşığım.. cok sevidim cok özledim seni sevgili.... cok özledim seni...
sormayın bana nası oldugunu nasıl kaybettiğini nasıl oldu işte öldü ne olucak ben bıraktıgımda olmuştu işte ben tanıdığımda yaşıyodu. ben sadece 3 yada 4 sene tanıdım ozaman kendımı bılmıyordum sadece cocuktum ben sadece onun peşinden koştugumu bagırdıgımı hatırlıyorum. tek hatırladıklarım bunlar tek hatırladıgım erken yaşta kaybetmiş oldugum sadece bunları hatılıyorum. hep bi resmine baktım tek hatırladıgım bana benzediği aynalara bakamıyorum. onu görüyorum cunku özledim cunku yıllardır özluyorum onu hep görmek istedim hep sarılmak ıstedim. elini öpmek istedim. bayramlarda ona sarılıp bayramını kutlamak istedim sadece baba demek istedim.cocukluğumu onun koruması altında yaşamak ıstedim onu kaybettiğimi oldugunu hatırlamakla yaşamak istemedim. annemin her ağladıgını gördüğümde evden kaçmak ıstemedim. hiç bizaman istemedim her seferinde oturup yanına babam gelicek demek istedim ağlamak demek istedim hep gülmek istedim bakka ne istiye bilirim. her hatırladığımda ağlamak değil gülmek istedim. 23 nisanlardan nefret etmek değil onun elini tutup kutlamaya gitmek istedim cok şeymi istedim. Hep bişeyleri cokmu istedim istemiyorum artık bişey istemiyorum hiç bişey istemiyorum.. sadece oturup ağlamak istiyorum. BABA SENi COK ÖzLEDiM COK ÖZLÜYORUM...
Geceleri ağlamayı severim. kimse sesimi duymaz bağırırım bazen... bazen susarım içmişimdir biraz beilkide cok içmişimdir. Herkeze seslenmem öyle sadece beni duyabilecek birine seslenirim. sadece o beni duysun dıye bağırırım çiğerlerim cıkana kadar bağdemciklerim şisene kadar yırtarcasına. susarım belki sadece sigaramdan bir fırt daha çekerim biramı içerim. kumsala yatarım denizin sularına bırakırım kendimi denizin beni götürmesini isterim. Yok olmak kaybolmak isterim. Yanlızlığımla kaybolmak isterim sadece aglarken kapatırım gözlerimi arkadan gelen gölgeyi görmezden gelirim. otur derim sadece kim oldugunu bilmeden otur derim. dinle müziği dinle gözlerini kapat. al bir tanede bira sen iç derim. sadece yanımda otur derim. sus konuşma. gitmek istediğinde git durma benim hoşçakal dememi bekleme. benim cok gidenmlerim oldu geri dönmeyenler oldu. sen ilk olmazsın giderken kendine iyi bak derim sadece arkandan ben hep burdayım tekrar beklerim gelmek istersen kordonda kumların ustunde yatıyo olurum. istersen istediğin zaman gel otur konuşma sadece dalgaların sesini gecenin çığlığını dınle bırak bende sende konuşmayalım kumlar konuşsun, dalgalar konuşsun. biz susalım sen otur. ben kumlarda uzanmayı severim. sen biranı iç ben zaten sarhoşum. Geceler hep karanlık bırak karanlıkta kaybolalım. beni dalgalar götürür zaten bi gün....
Gün düşleri hep içim umut
Sokaklara çıkmak istemiyorum
Kuşlar gibi uçmak lazım özgürüm ben
Yeryüzüne inmek istemiyorum
Dağlar gibi dik durdum evvel
Şimdi bir çukurda çürüyorum
Ezilme derdi bana hep annem
Karınca gibi hissediyorum
Bulut olsam yağmura dönerim
Toprağa düşmek istemiyorum
Elin olsa mutluluk dilerim
Benim olmasın istemiyorum
Nefesimi saydılar sanki benim
Bitince ölmek istemiyorum
Ve artık buradan gidiyorum
Hoşçakal
Şiir:
Kaç sabahtır geceye uyanıyorum
Ne oldu güneşe aynalarda yokum
Dumanı tüten çay bardaklarına dokunuyorum
Elimi ısıtmıyor
Ağlayınca fark ettim artık gözyaşlarım yanaklarıma değmiyor
Keşke bir kez daha öpebilseydim seni
Sımsıkı sarılıp saçlarını koklayıp öyle gitseydim
Ölmüşüm ben bebeğim ölmüş
Herkesin korktuğu gün bana bugünmüş.....
Kahvalti yok, zeytin gözlerini hatirlatir, tadim yok, çayi şekersiz içiyorum, kendimden geçiyorum da.
. Sana gelemiyorum.
Çünkü ben geldiğimde seni bulsam bile, yetinemiyorum.
Senin bana gelmenin mutluluguna değişemiyorum.
Her gün öksüzüm, kimseye söyleyemediğimi herkesin bildiğini halde bilmezden geliyorum,
bilinmeze giderken... Anladiklarimda var.
MesalaGünlerin adi değişir/ama yokluğun ayni.
Doğrulatmak saçma/başka bedenlerde/
gelenler boşluğunu doldurmuyor/ve boşluk yaratmiyor gidenler de.
Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim bir kere öldü kör oldum
Yıkadılar aldılar götürdüler
Babamdan ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç hamama gittiniz mi?
Ben gittim lambanın biri söndü
Gözümün biri söndü kör oldum
Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak
Söylelemesine maviydi kör oldum
Taşlara gelince hamam taşlarınaTaşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi
Taşlarda yüzümün yarısını gördüm
Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü
Yüzümden ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç sabunluyken ağladınız mı?
Ya şey, ben şey için aramıştım
Ya aslında çok önemli bir şey yok, öyle bi problem, sıkıntı yok da,
biraz sessiz yani, fazla sessiz burası.
Sanki fırtına kopacakmış da
Öncesi gibi sessiz yani.
Ben değiştim biliyorum, sanki başka bir adammışım gibi geliyo bana da bazen.
Ama beni böylede, böylede sev istiyorum.
Biraz bencilce, biliyorum.
Ama ne yapayım, seni hala çok seviyorum.
Bozulan şeyleri böyle düzeltmek değilde, her şeye yeniden başlamak istiyorum.
Ve yine o aynı heyecanı, ne yapacağını bilmeme telaşını istiyorum.
Oysa ben haşa senin gözlerine bakarken konuşamıyorum.
Bir sürü şey söylemek geliyor içimden, ondan sonra hepsini bir birine karıştırıyorum.
Bu yüzden sürekli saçmalıyorum. Sensiz öyle daldım ki toparlayamıyorum.
Fırtına kopmuş da, alabora olmuş gibiyim.
Çok konuştum kusura bakma ben sadece şunu söylemek istiyorum,
seni almaya geliyorum.
Nasıl özlediğimi anlatamam başka türlü
Seni beklerken hiç sıkılmadım
Hayalinle oyalandım sürekli
Beyaz duru bir bulut gibi
Ona bendeki seni anlattım
Seni özlerken hiç sıkılmadım
Güvercinlerle söyleştim bütün gün
Ağaçların yapraklarını saydım Kaçı dalında kalmış yemyeşil
Kaçı yere yuvarlanmış sararmış
Onlara seni fısıldadım
Senden ayrıyken hiç sıkılmadım
Arada bir uzaklara daldı gözlerim
Belki bir şarkı çaldı kulaklarıma
Belki de yalnızca rüzgar esti
O an derin bir iç çektim
Başımı kaldırdım
Dudaklarımı büzdüm kalp şeklinde
Rüzgara bir öpücük bindirdim
Duyuyor musun beni
Hissettin mi ta uzakları?
Hayır, gözünü yukarılara dikme
Eğ başını, yürek atımını dinle
Tek değil çift ses duyacaksın
Yüreğinin her ritminde
Sevdiğim ikinci kadınsın sen
ilkini sevmeye mecburdum
Çok iyiliği oldu bana
Ve hayatımda hiçbir mecburiyeti onun kadar sevmedim
Sevdiğim ikinci kadınsın sen
ilkinin yerini alman mümkün değil
O öğretti bana sevmeyi
O öğretmese sevemezdim seni bile
inan o tuttuğu için ellerimd...en
Yürümeyi öğrendim, koşabildim sana
Onun gözlerine benzediği için gözlerin
Alamadım gözlerimi senden
Sana aşığım, seni seviyorum
Sevdiğim ikinci kadınsın sen
Hayatım boyunca omuzumda taşıyorum onu
Ve sen her sabahımdasın
Kıskanma
Alfabede bile senin adının baş harfi ondan sonra gelir
Kalbim şimdi senin
Onun kadar sev beni kafi
O doğurdu, sen öldürme
Ceyhun Yılmaz
Kafam Çok Rakı'şık... simsiyah gökyüzü, gri bulutlar aheste şekilde ilerliyor yine.
Ve sevgilim otur karşıma
,biraz peynir, kavun, süzme yoğurt, biraz ben ve çokça sen Baş başayız.
Müzeyyen Abla bir sigara yakmış karşı masada sanki, seni mırıldanıyor
;Ateşli dudakların, gamzeli yanakların, o gün ki gördüm seni, yaktın ah yaktın beni Sakiiii!
Durma efkârımı doldur bardağa, duble olsun lütfen.
Buz istemez, keyfi adamım ben.
Ve sevgilim, gül biraz, Gül ki güneşin yerini alsın dudakların
.Bir, iki, üç, dört Beyaz tenine konmuş büyük iki pembe nokta sanki yanakların, ve
anason karışınca tenine yeryüzü baştan aşağı sen kokuyor
ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
şu aranıp duran korkak ellerimi tut
bu evleri atla bu evleri de bunları da
göğe bakalım
falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
inecek var deriz otobüs durur ineriz
bu karanlık böyle iyi afferin tanrıya
herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
beni bırak göğe bakalım
senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
seni aldım bu sunturlu yere getirdim
sayısız penceren vardı bir bir kapattım
bana dönesin diye bir bir kapattım
şimdi otobüs gelir biner gideriz
dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
bir ellerin, bir ellerim yeter belleyelim yetsin
seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
durma kendini hatırlat
durma göğe bakalım...