Her aksam ama her aksam karşılaştığım olay.
Diyelim ki o akşam maç var 3 saat boyunca o maç başlığı inmez oradan. Gece saat 12 sularında birden bire bütün başlıklarda penis,regl,kızlık gibi sözcükleri barındıran başlıklar görürsünüz.
Bu olayı söyle örnekliyelim kurt adam nasıl gece 12 den sonra canavarımsı şeye dönüşüyorsa
Yazarlarda gece 12 den sonra abazanlara dönüşüyor.
Bundan bir hafta önce Saturn 'den Blackberry 8520 aldım. Fiyatı uygundu ve aldım kullanmaya başladım ve bazı blackberry forumlarına uye oldum. Bis diye bir şey olmadan blackberry'nin bir bok olmadığını söylediler.inanmadım ama gerçektende öyleymiş. Buraya kadar bir şey yok. Asıl sorun şimdi başlıyor
Turkcellden bis/bes olayını araştırdım.
Faturalıda aylık 30 tl ye 2mb'lık internet paketi ( yanlıs degil arkadaslar gercekten 2mb )
Faturalıda aylık 45 tl ye 4gb'lik internet paketi
Hafiften kazıklanmanın kokusunu aldım ama buraya kadar da bir şey yok
Kontörlü hatlarda aylık 80 tl ye 2mb'lık internet paketi ( 2mb= bilgisayarda indirdiğiniz bir müziğin yarısı kadar)
Kontörlü hatlarda aylık 100 tl ye 4gb'lık internet paketi (sınırsız diye geçebiliyor)
Siz zahmet etmeyin ben sizin için hesaplama yapayım
Yukarıda saydıgım kampanyalar en kısa vadede 12 aydır.
Faturalı:
30.12= 400 tl civarı(12 ay boyunca toplam 24 mb internete vereceğiniz para)
45.12= 540 tl (12 ay boyunca toplam 48 gb internete vereceğiniz para bu çokta büyük bir fiyat değil)
Kontorlu
80.12= 960 tl ( 12 ay boyunca toplam 24 mb internete vereceğiniz para)
100.12= 1200 tl (12 ay boyunca toplam 48gb internete vereceğiniz para faturalıya göre çok pahalı)
Arkadaşlar sonuç olarak faturalı ile kontörlü arasındaki fark budur. Unutmayın kı bunlar sadece blackberry deki internet ücretleri daha konuşma ücretleri mesaj ücretlerinizde var, eger yoksa blackberry telefonunun ücreti var.
Edit: Eksileyen arkadaşın Turkcell bayilerinden birinde müdür veya çalışan biri olduğunu düşünüyorum.
insanların yaşadıkları en kötü en iç burkucu olaylardır.
Bugün arkadaşlarımla dışarı çıktık. Hava diğer günlere göre daha iyiydi ama hala soğuktu. Dedim ki bugün benim bayramım. Kendime telefon aldım sınırsız kıyafet aldım, sinemaya girdim.Eğlendim baya. Oldukça da fazla para harcadım. Çok mutluydum. Avm den dışarı çıktım. Arkadaşlarımla yürüyoruz. Bir kız geldi önümüze. Hava soğuk olmasına rağmen üstünde çok ince bir kazakla bir t-shirt var. Mendil satıyordu. Ama dilenmiyordu , rica ediyordu. Eli yüzü düzgün bir kızdı. Kalbimle beynim farklı şeyler söylüyordu.
Beynim : Bunlar böyle günde binlerce tl kazanıyor diyordu
Kalbim : Bırak kazanıyorlarsa kazanıyorlar.(ama kazanmadığını biliyordum yoksa bu sogukta o kadar ince dolasmazdı.) Benim vereceğim parayla milyoner olmayacak ya.
Kız ilk olarak kendine bir mont alacağını ondan sonrada okulu için her gün 2 tl olmak üzere para ayıracağını söyledi.
Kalbimi dinledim kızın karnını doyurdum. Üstüne bir mont aldım. Ve cebine 20 lira koydum. Bunu size neden mi anlatıyorum. Bazı aç gözlü insanların paraya muhtaç olmadıkları halde eli ayakları tutuyor olmasına rağmen dilendikleri ülkemizde gercekten ihtiyacları olan insanları unutmayalım diye. Bazılarınız para tuzağı diye vermiyor olabilirsiniz. Haklısınız öyleler. Ama önce bir gözünüzle tartın vereceğiniz 1 tl sonucunda ne siz aç kalırsınız ne onlar zengin olur.
tabi ki hepimiz yapmışızdır. Yazarların yaptıklarının bütününe denir.
Benden başlıyayım :
5 yaşında annemin 20 kişilik bir misafir grubu için yaptığı çorbanın içine terlik ile çorap atmiştım.
Komşunun arabasının egzozuna elma sıkıştırmıştım
komşunun arabasının arkasına teneke bağlamıştım
Komşunun arabasının kaputunu açık bulup yağ bölümüne patlayan şeker atmıştım. ( hepsi farklı komşu ve az dayak yememiştim bu olaylardan sonra )
Küçükken dayımın at çiftliğine gitmiştim. küçüğüm tabi elimdeki yaklaşık yarım metrelik çubuğu en azgın atların arkasına (siz anlayın işte) sokmuştum. En son hatırladığım atın bana tekme attığı ve o günden bugüne dudağımda bir yara var adam akıllı bıyık bile bırakamıyorum
5 yaşlarındayım o zaman bizim eve annemin akrabaları gelmiş gelirken kendileri yetmezmiş gibi çocuklarını da getirmişler. iyi tamam hoş ama çocuk benim yarım parmağım kadar olan askerlerimi tükürükle doldurduğu bardakta yüzdürmeye çalışıyor. Çok sinirlendim. Çocuğu futbol oynamak için bahçeye davet ettim. Benim çete hazır-ol da bekliyor.(5 yaşlarındaki çocuk çetesi ).Çocuğu köşeye çekip boncuklu tabancalarla taramıştık.
9 yaşındayken babamların doğdukları köyde Taş gibi bayat köy ekmeği ile kuzenimin kafasını yarmıştım. Hala izi durur çocukta
Bir grup insanın uydurduğu fakat arkadaş ortamında hep kullanılan kelimelerin evrimleşmesine denir.
Örn:
Kıro -> concon > Emo -> gothic -> Apaçi = Stayla -> Gavat -> Kıromaganzit -> Ergen ... devam eder. Başka örneklerde verile bilir.
Namı diğer Fatura girişi
çoğunlukla arkadaş ortamlarında yapılan olaylardan biridir. hesap ödeme şekli Alman usulüdür ama kişi bir şekilde kaçmayı başarır ve hesabı arkadaşlarına kitlemiş olur.
En rezil durumlardan biridir.Yanlış yapıldıgı anda sesini azaltır.Hiç bilmediği bölümleri ıyıyıyı,Nananna,Dıntıdıntıdıntıdıdıntıdı diye uydurur.Arkadaş ortamında möl möl bakarlar bu insacıga.Zaten aklı başında 16-17 yaş ve üstündeki insanlar yapmaz.Yaparsada (bkz: istisnalar kaideyi bozmaz)
Örneğin: Enlaaa iyaaa wi olveys lav yu.
Layf iz lafy nananananan layf is laf
Korkunç sayılan olayların takside olanlarına denir.
Gel gelelim olaya:
Gece saat 03:00 .Dört arkadaş taksiye bindik.Taksicide izbandut gibi herif.Dışarıda çok fazla yağmur var.Ahmet diye bir arkadaş var yanımızda şimşekden çok korkuyor.Kucuk çaplı şimşeklerin ardından çok kuvvetli bir şimşek çaktı.
Ahmet:Ohaaaaaaaa.
Taksici 100'le giden taksiyi ani bir hareketle durdurup dikiz aynasından bize bakıyor.
Taksici:Bak yavrum Müslümansan Bisssmillah diyeceksin öyle gavur işi ohaa mohaa yokk.Anladın mı ?
dördümüz birden:Tamam abi kusura bakma abi affola abi.
"Lazların da bayrağı olsun diyen bdp'li vekile laz kültür ve dayanışma derneğinden tokat gibi cevap: ''bizim zaten bir bayrağımız var,anıtkabir'de dalgalanıyor''!!"
işte bu her şeyin ötesinde
Tanım :Çok nadir rastlanan bir durumdur.Uçak korkusu olanlar için çekilmez bir çiledir.
Efenim bundan bir kaç yıl önce Adana'dan istanbul'a uçakla seyahat ediyorum.Yarımda ızbandut gibi bir herif öbür yanımızda da bebekli bir bayan.Adam bacaklarını 160 derece açmış bende tabiri caizse kız istemeye gelmiş oğlan gibi oturuyorum.1.5 saatlik yolculuk çekilmiyor bir hayli.Birde yanımdaki bebekte ağlamaz mı ? Artık dayanılmayacak bir hale gelmiştir yolculuk.Artık yeter dedim.Yanımdaki adama :
En sonunda adamız çekilmesiyle tuvalete zor attım kendimi.Yemin ediyorum ki bir metre karelik tuvalet koltuktan daha rahat.
Tam bacaklarımdaki toplanmış kan yayılırken.Kabin memurundan bir konuşma geldi.
-Kabin Memuru: Uçağımız türbülansa girmiş bulunmakta.Kemerlerinizi bağlamanız gerekmektedir.
2 saniye geçmeden,g*t kadar alanda taklalar atmaya basladım.Allah razı olsun ki host kapıyı açti.Koltuğuma kadar götürdü.
Demek ki uçaklarda tuvalete girmenizi tavsiye etmiyoruz.
Genellikle hiç uyulmayan kuraldır.
Örn : Bakkallarda çocuklara sigara satılır.
Örn : Bakkallarda çocuklara içki satılır.
Örn : Televizyonlardaki +18 yaş yazısı umursanmaz.
Örn : internette gezen sapık videolarda +18 yazısı umursanmaz.
Örn : Çeşitli kumar,bahis oyunlarındaki +18 yaş umursanmaz.(Bir kazanç olduysa resmi dairelerde uygulanır)
Daha çok örnek var ama bunlar en önemlileriydi.