mantığını çözemediğim oyundur. o zamanlarda öyleydi, saçma gelirdi. az önce düşündüm de gene saçma geldi. ya ben büyüyemedim ya da cidden bir mavi ekran durumu var bu oyunda.
amaa....
havanın kararmasına yakın, akşam ezanından hemen önce oynanan son saklambaçı hiçbir şeye değişmem işte.
bu yaz gerçekleşmesini beklediğimiz amy winehouse*, jamiroquai ve duran duran gibi konserlerin iptal olması sonrasında şüpheyle baktığım lakin gerçekleşmesini son derece istediğim bir güzel sonbahar konseridir. sabırsızlıkla bekliyoruz efenim.
"you always sing
you always sing the
you always sing the same"
yukarıdaki dizelerin 16 saniyelik süreçte altı kez tekrar edilmesi suretiyle oluşan bir garip red hot chili peppers şarkısı. bünyede şaşırma etkisi yaratıyor: "ee, ne oldu şimdi?, ne zaman başladı; ne zaman bitti?, ne dedi ki o?"
hayatımda duyduğum en yoğun duygulu intro'lardan birine sahip olan şarkı. o akustik gitarın tatlı ve temiz tonu, basın dayanılmaz hafifliği ve melodinin melankolikliği...
biyografisinden uyarlanacak filmde başrol olması planlanan robert pattinson' dan kurtulduk derken karşımıza başka bir ergen ikonu olan çarpık bacaklı penn badgley çıktı. serdar ortaç ile pink floyd' un aynı cümle içerisinde kullanılması kadar zedeleyici.
tomtom' da sıradan bir sokak partisi akşamı.. elinde efes dark' ı, başında aker eşarbı... koca indigo' da kimsenin umrunda olmadı. olmamalıydı da zaten. sevilesi bir insandı bence, ben sevmiştim yani.