sinirine hakim olamayıp,iş yapmayan takımımızın en çok iş yapan oyuncusuyken carlosa yumruk atıp oyundan atılan profesyonel olmayan oyuncudur.o dakikadan sonra sağ kanadı sabriye bırakmıştır.
lehim telini çakmakla eritip düşen damlaları avcununun içinde toplayan,cısss sesi çıkınca bi ayrı mutluluk hisseden ben ve benim gibi birçok değişik memnun olma veya kendini cezalandırma olayını gerçekleştiren insandır.bulduğu her sivri şeyle kolunu çizer,en fazla ne kadar acı çekebildiğine bakar.bazen kafasını duvara vurur,bazen kendini tokatlar,bazen duvara yumruk atar.bunların hepsi mutlu olmak içindir.genelde psikolojisi bozuk,hayatı kaymış,akli dengesi yuvarlanmış insanlardır.öldükten sonra cehennemin nasıl biyer olduğunu merak ederler.cehennemi garantilemeye çalışırlar.ama kötü insan değillerdir.hatta toplumdaki 10 insanın 9undan daha iyi kalplilerdir.gayet tehlikelilerdir.
maçtaki şanssız anlarında yaptığı mimiklerle beni benden alan kara trendir.carlosla kapışırsa çok fena olay olurdur.şüphesiz zevk verecektir.lugano emre ve sabri fevri hareketlerde bulunmazsa tadından yenmezdir.
zamanında ilkokul özlendiği,daha sonra lisenin özlendiği,daha sonranın üniversitenin özlendiği,daha sonra gençliğin özlendiği,daha sonra torunlarla geçirilen saatin özlendiği,daha sonra rahatla nefesin alınabilindiği saattir.liseye dönmek gerekirse,lise 1de başlayan haylazlık lise 3 veya 4te,yani son senede yerini bir ağırlığa bırakır,yeni lise talebelerine "kaçma okuldan arkadaşlarınla zaman geçir,çünkü onları arıcaksın" denilir.o minik öğrenci bunları takmaz ve evine gidip counter oynar.o da bir gün gelir lise sona.ve oha olur bi anda.bunlar bana söylenmişti diye.sonra küçük gençlere kaçma,arkadaşlarının tadını çıkar der.o da dinlemez.bu döngü de böyle devam eder.ama hepsi.istisnasız hepsi,arkadaşlarını özler.bu kişi artık bir liseli görünce onun için ızdırap dakikaları başlar.o günleri ister,o günlere geri dönmek ister.
gözlerini kapatarak,gülerek,özgür bir şekilde ölürken,birkaç terörist,birkaç adi pkklı öldürmüş olduğunu bilmektir.o kanın aktığı yerde o anda güller,çiçekler açar.Bu kanın ruhu o anda okula girmek için andımızı okuyan genç mehmetçiğin kanıyla karışır.çok çabuk kaynaşırlar.bu döngü hep devam eder.
yeteri kadar okumuşlara gereksiz,çok az okumuşlara gereksiz bir sözdür.çünkü bi insanın kelime kapasitesi,bir derdini , bir olayı türlü türlü yollarla anlatabiliyor olması,kelime dağarcığının gayet zengin olmasıdır.bu insanın hayatı boyunca kitap okumasına gerek yoktur.olasılıksız türü,insanı 2-3 gün etkisinde bırakan kitapları okusa iyi olurdur.yani okunması gereken kitapları okuması gereklidir.piyasadaki tüm kitapları okumamalıdır.o kadarı ona yeterdir.ama hiç okumamışa geldiğimizde,en son okuduğu kitap cin ali yada bi seviye üstü denizler altında 20000 fersah , diyet gibi kitap olan insanlar için eksikliktir tabiki çünkü bildiği 20 tane kelime vardır.kimseye derdini anlatamaz,kelime oyunu da yapamaz.aşk hayatında da başarılı olamaz.o yüzden yeteri kadar kitap okunmalıdır.bunu yazan yazar da en son kitabı 1 sene önce okumuştur.
muhtemelen herbirinizin,feridun düzağaç,teoman,bülent ortaçgil,sezen aksu veya sagopa kajmerin herhangi bir şarkısında duyduğunuz sözlerdir.bazı istisnalar vardır.
children of bodom - silent night
insanı yıkar geçer,sabah kahvaltıdan sonra işe gitmeden önce dinlenirse,iş yerinde en çalışkan , en dinamik eleman olunma garantisi verilir.insanı öyle bi gazlarki bir futbol sahasını hiç dinlenmeden 15 defa dönersiniz.
sözlüğün ününün gün geçtikçe artmasından dolayı olsa gerek,şu anda 6. nesilin en fazla olduğu ileriki zamanlarda 7. neslin daha fazla olacağı,insan sayısı arttıkça gereksiz insanların ve çoluk çocuğunda artacağı gerçeği ortada olan durumdur.
herkes gibi benim de esmer olacağını düşündüğüm bişeydir.e yani doğal olarak gözleri de kahverengi yada siyahtır.keşke nickimi bu tür bişey yapsaydımdır.yazar olduğunu şimdi öğrendimdir.altıncı nesil yazardır.bendendir.hoşgelmiştir.benden önce geldiyse yine de hoşgelmiştir.
teomanın mavi kuş ile küçük kız şarkısında en sevdiğim bölümün en sevdiğim cümlesidir.şu anda öyleyimdir.dertli,tasalı,efkarlı,sevgiye ve ilgiye muhtaç bi halde olanların yazacağı başlıktır bu.bu akşam fazla içip sözlüğe girmişlerdir.asıl konuya döndüğümüzde şarkının birkaç cümle öncesi ve devamı şöyledir ;
yalancıyımdır biraaaaaaaz ama bana inan,
sarhoşken hep çoook sahiciyiiimdir..
yine fazla içmişim bu akşam da
çoşmuş kalbim of nal gibiyiimmm
bilirim kirlidir aşk sicilim,
sadakat konusunda da pek iddaaalı değilim
ama bu kez farklı olsun diye
sen denersen bende , deneriiiiiiiiiiiiiiimmm.....
kameraya alınacak görüntüleri kendince değerli kılan insandır.çünkü 11 megapiksel kamerasıyla resim çekmek varken kameralı telefonun çekeceği dandik fotoğraflardan kurtulmuştur,kendisine hoş ve işini görecek bir kamerasız cep telefonu almıştır.
tek ve en yakın arkadaşınla,kardeşinle kavga ettikten sonra,aranızdaki bağın kopma durumuna geldiğinizde üzüntüyü,sevinci,en saçma olaydan en önemlisine kadar hiç kimseyle paylaşamayınca hissettiğiniz duygudur.onun verdiği tepkilere alışmışsınızdır,alışkanlıktır,başkasıyla paylaşırsınız,salak salak bişey söyler,değersiz gelir size.onu ararsınız.deliler gibi yalvarırsınız ona barışmak,eskisi gibi olmak için,kafanız biraz güzeldir,ruh haliniz berbattır.
köpek giren eve melek girmez adlı hadisten yola çıkarak söylenilebilir ki,şeytan ve azrail de bir melek olduğu için,iyilik girmediği gibi kötülük de girmez evlerinize.Ölümsüzlüğün formülüdür de bu.Binlerce yıl yaşarsınız.evden çıktığınız gün yapışır yakanıza.
yeni bulunan sevgilinin son kullanma tarihi imal tarihinden itibaren 1 haftadır.tek amaç eski sevgiliyi kıskandırmaktır.karşılıklı konuşulurken yüz vermeyen kız/erkek eski sevgili görüldüğü anda bi anda kolunuza girer,sizi öpmeye başlar,gayet samimi pozlar verebilirsiniz.n'olduğunu anlamadan ayrılıverir sizden sonra.ertesi gün bakarsınız diğer erkek/kızla kol kola geziolar.bu sizden pek bişey almaz.tecrübe edersiniz.insanları tanırsınız.tanıdıkça bidaha yemezsiniz.daha önce yememiş olanlar yer ve bu döngü böyle devam eder.
