ülkenin içini sızlatan mazlum.
aklıma şu veciz sözü getirmeye neden olmuştur..acaba katl, zina, sirkat, kumar, şarap gibi hayat-ı içtimaiyeyi zehirlendiren pek çok büyük günahları işleyenleri onlardan men etmek için, yalnız hapis korkusu ve hükûmetin bir hafiyesinin görmesi tevehhümü kâfi gelir mi? o halde, her hanede, belki herkesin yanında daima bir polis, bir hafiye bulunmak lâzım gelir ki, serkeş nefisler kendilerini o pisliklerden çeksinler..bediüzzaman...
iman,biiznillah herkesin başında her vakit bir yasakçıyı,bir manevi polisi bulunduruyor. Ülkede yaşanan bu son kötü hadise gösterdi ki,imanın ve dinin tahtı sadece vicdan olmamalı,hükme ve kanuna da tatbik edilmelidir ki içtimai (sosyal) keşmekeşler olmasın,bunlara neden olan zehirler de etkisiz hale getirilsin....böyle canavarlara karşı en büyük ceza dahi tatmin etmez,onun için tek tesellimiz ahiret hesabı'dır...
din bir imtihandır. teklif-i ilâhî bir tecrübedir. tâ, ervâh-ı âliye ile ervâh-ı sâfile, müsabaka meydanında birbirinden ayrılsın...demiş bediüzzaman. dinin saçmalık olduğu saçmalığını, ancak müsabaka meydanında yani meydan-ı imtihanda ruhlarının safile,kömür olduğu belli olanlar söyler. çünkü onlara göre ''carpe diem '' hayvanca yaşamanın bir başka adıdır.
zevkler açısından sadece anı yaşamaya alışanlar elbette ki dinin getirdiği sorumlulukları reddedip bunların saçma olduğunu savunanlardan başkası değildir...
böyle biri ya daha müslüman olmamış ya da daha yeni müslüman olacak kişidir. çünkü müslüman olup risale i nur okuyan biri bu kitapların kur' an tefsiri olduğunu bilir öyle okur. yani önce kur' an' ı bilir, okur ve sonra bu zamana bir dersi hükmünde olan risaleleri okur. bu çamur genelde şakirt kısmına atılır. halbuki onları gerçekten tanıyanlar bilirler ki çoğu kur' an okumada da eşsizdir.
nurcular nur satmıyor. nur o kadar basit birşey değil. nuru isteyen kendisi gidip buluyor zaten. nuru avlamaya ve en güzel şekilde nurlanmaya çalışıyor nurcu' lar.
buraya köftesi için gitmeyin. gidecekseniz tavuk için sucuk için gidin. köftesi belli bir süreden sonra insana plastik imiş gibi geliyor. ayrıca ayranı ve ekmek kadayıfı da fena değil. yer bulmakta zorlanabilirsiniz.
sınavlarda bir soruyu boş bırakıp, onun vaktini diğer soruya harcayıpıp sınavdan sonra yaptığı tek sorunun çözüm yolunda hata yaptığını ve düşük alacağını öğrenmek.
haşa ve kella! son peygamberin, son elçinin gelip geçtiğine iman etmeyen çakal sürüsü sözü olabilir bu ancak. zaten tek yaptıkları şey dini ve mukaddesatı siyasete alet etmek. allah akıl ve iman versin.
hakiki bir müslüman hakiki bir siyasetçi olamaz bunu bilelim öncelikle. çünkü siyaset işin içine girdi mi mutlaka gıybet, farklı günahlar işin içine giriyor bunu da unutmayalım. ha adam müslüman ve vazifelerini de gördüğümüz kadarıyla yerine getiriyor. ama insanlar içinde mutlaka çok büyük evliyalar var bu bilinmez. onun için kafadan atmamak gerek.
ya tarihi bilmemek bir insanı bu kadar mı gülünç duruma düşürür. bir zamanlar bunu söylemek suçtu lan. o zamanlar geride kaldı çok şükür. birini sevip sevmeme arasında onun sebep olduğu işlerin iyiliğine ve kötülüğüne bakılır. ordunun şehid düşerek kazandığı bir zaferi sadece mustafa kemal e atfetmek ve ' o olmasaydı biz şimdi esirdik' demek hangi mantığa sığar? zamanında batıcılık adı altında milletin ahlak kalelerini yıkmaya çalışan birini sevmemek gayet normal karşılanmalı.
ben bunu bizzat müşahade ettim şöyle ki: bakıyorsun adam her türlü yabancı şarkıyı dinliyor ama kürtçe birşey söyledin mi veya ' bizim oralarda kürtçe buna şöyle derler' falan dedin mi hemen ortam soğuyor. bu siyasetin çirkef yüzünün ve soğuk tarafının sosyal hayatımıza sızdığının göstergesi. yani şimdi dağda adamlar savaşıyor diye bizede mi ırkçılık yapacaksınız ya da bizde mi türkçe konuşmayalım.
son zamanlarda bu kızların " geyik desenli tayt" giyenleri çoğaldı. nasıl bir zevk bu arkadaş. bunları herhalde noel baba yılbaşında dağıttı. resmen moda olmuş sanki. ya da bu aralar ben mi çok kezban görüyorum anlamadım.
be hey ahmak adam demek istiyorum böyle diyene. allah' ın dolu yağdırması zaten büyük mucize. sen etrafındaki düzgün işleyen mükemmel nizama bakarsan zaten o' nun varlığını anlarsın. bir başlı insanı görünce hayret etmezsin de inanmak için iki başlı birine mi ihtiyaç duyarsın. böyleleri cehalet asrındaki cahilleri hatırlatıyor bana. onlar da peygamberden ay ' ı ikiye ayırmasını istediler. ayırırsan iman edeceğiz dediler. sonra mucize gerçekleştiği vakit de inanmadılar ve tekrar inkar ettiler. ey ahmak! bu kadar kudret mu' cizeleri varken inanmıyorsan ağustosta dolu yağdırılınca da imana geleceğin meçhul.
lan oğlum adamları belli bir kalıba soktunuz resmen. içlerinde gayet yakışıklı, sosyal, çok zeki, keten pantolon giyenler çoğunluktadır. diğer çeşit insanlar heryerde rastlanabilecek tiplerdir. ki badem bıyık, kumaş pantolon giymek, millete yemek ısmarlamak da kötü şeyler değildir. biz toplum olarak bize fayda vermeye çalışanlardan adeta kaçıyoruz sorgusuz sualsiz ve kafamızda önceden oluşan profillerden dolayı. birgün bir şakirte rastlarsanız ve size birşeyler anlatmak isterse bi dinleyin ne diyor adam sonra karar verirsiniz. güzel birşeyler dinlemekten kimseye zarar gelmez.
abim askerde iken bir arkadaşı varmış. adam bildiğin bedevi. koltuk altı traşı olmuyormuş, artık herhalde ordan canlılar falan türemeye başlayınca yakıyormuş kılları. aslında bu resmen öküzlük. abi yayılan kokuyu düşünsene ya. böyleleri de yetişiyor askerde. ulan temiz olmak için illa heryerinizi mi kontrol etsinler.
1. lisede bir arkadaşım vardı. çocuk bir hafta boyunca okul kıyafetlerini ceket, kravat falan hiç çıkarmıyordu. bazen ayakkabı ile yatıyordu. 2. ben de genelde gömleğin düğmelerini açmam ve tişört gibi giyerim hep.
zekidirler ve bu zekalarını zihinlerinin malayani ve boş şeylerle kirlenmemiş olmasının payı büyüktür. doğuda eğitim olanaklarının kısıtlı olması, çocukların çoğunun köyde veya zihinlerini tahrip etmeyecek, dimağlarının safi levhasını kirletmeyecek yerlerde büyümeleri onların beyinlerindeki odun yığınlarına diğer yaşıtlarının aksine bir kıvılcım gibi sirayet etmiş ve o yığınlar ' zeka' olarak parlamış. bunun örnekleri çok. siyasetten tutun eğitim alanına, din alanına kadar birçok alana nüfuz etmişlerdir.
gerçeği yansıtmaz. islamiyet i hakiki olarak bilen herkes bu dinin dayatmacı olmadığını da bilir. çünkü cüz' i irade denilen bir kavram vardır ve eğer zorla girmek gibi birşey olsa bu kavram birşey ifade etmemiş olur. türkler eğer zorla girmiş olsalardı bin yıl boyunca bu dinin bayraktarlığını zorla yapmazlardı. ama onlar severek ve bu dini de allah' ın izniyle sevdirerek yaymışlardır.