Buz gibi suyla ilk banyo yaptığım zaman, kalp krizi geçirecek gibi oluyordum. Kalbim öyle bir atıyordu ki, Hızlı hızlı nefes alıp veriyordum... Zordu ama artık alıştım.
Genellikle yapmış olduğum ve bu hareketlerimin benden bağımsız olarak gerçekleştiğinin farkındayım. 11 yaşındayken başlamıştı. Gittikçe ilerledi. Bazen durdurabiliyor olsam da, yapmadan peşimi bırakmıyor.
YOKLUĞUN
Yıllanmış hasretin yüreğimi demliyor,
Anıların bir kez daha beni, sensiz bırakıyor.
Hüznün bir boşluk gibi içme oturuyor,
Çaresizlik beni mahvediyor.
Geceler artık bana kısa geliyor,
Ömrümün en az yarısı seni düşlemekle geçiyor.
Bir bilsen yüreğimde ne fırtınalar kopuyor,
Bu satırlar senden gizli gizli yüreğimde oluşuyor.
(bkz: aliklopedi)
sorunda bu ya işte, hiç tanımadıgın birisine kan veriyorsun. Belki de bir terörist ? belki de bir yahudi. Belki de satılmak için toplanıyor ?
Yoğunluklu olarak tebriz bölgesi türklere aittir. Buradaki türkler azeri türklerini oluşturmaktadırlar. Azerice konuştuklarında başta anlayamaya bilirsiniz. Ama zamanla kulağınız alışacak ve azerice yi de anlayacaksınız. Şuan orası 1992 yılını yaşamakta ve türkiye den 10 gün ileridedirler. Saaatleri arasında ise(tebrizden bahsediyorum) 1 saat 30 dakika fark vardır. Türkiyedeki bazı kadınlardan(kapalı), daha moderenlerdir.
Birçok, solcu mitinglerine gitmeyip, camlardan bakarak küfür eden kafir cümleleridir. Bunların anneleri, mitingler sırasında içlerinden küfür ederek oradan uzaklaşan türbanlı, dini bütün takılan kadınlarıdır. Babaları da beş vakitini eksik etmeyen ama ağzından da küfürü eksik etmeyen insanlardır bunlar.